DERGİMİZDEN

Çöken hastaneler, enkazda kalan sağlık hizmetleri

Depremle birlikte, çöken sağlık sistemini gördük hep birlikte. Oysa felaket ne kadar büyük olursa olsun hastaneler, ASM'ler ayakta kalması gereken binalardır. Ama ilk un ufak olanlar hastaneler oldu.

İki çift terlik alabilen kadın, birini komşusuna ayırıyor

İki küçük çocuğu var Feride’nin, ‘Biri 1 buçuk yaşında. İhtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyorum. Eve girmek zorunda kalıyoruz ihtiyaçlarımızı karşılamak için’ diyor.

Antep’ten Van’a gelen depremzede kadınlar: Devletten beklentimiz çok, devleti gördüğümüz yok!

Antep’ten Van’a ailesiyle beraber gelen Yasemin ve Nergis yaşadıklarını anlatıyor…

Kocaeli’de Kız Kardeşlik Köprüsü: Yanımızda kimlerin olmadığını da unutmayacağız

Kocaeli Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Derneği depremin ilk gününden itibaren mahalle mahalle dayanışmayı ördü. Dernek başkanı Selda, dayanışmanın tuttuğu elleri anlatıyor.

Boynumuzda düdük taşımak zorunda mıyız?

Depreme her an her yerde yakalanma ihtimalini aklından hiç çıkaramayan Kocaelili bir kadın, kıyafetlerini tamamen çıkarmadan duş alıyor 24 yıldır.

Çizilen sınırları, biçilen kaderleri aşacağız, hayatı birlikte kuracağız

Kimi deprem bölgesinde yaşam kavgası veren, kimi yeniden kurduğu ufak tefek düzeni kaybedip bir yere sığınan mülteci kadınların yaşadığı zorluklar ağır ve kalıcı travmalara da neden oluyor.

#KızKardeşlikKöprüsü ile hayatı yeniden kuruyoruz

Deprem bölgesindeki kız kardeşlerimizin yaralarını sarmak, depremde birleşen ellerimizi hayatı yeniden kurarken de hiç ayırmamak için…

Felaketin ortasında iki sınıf

Bize bu acıyı deprem değil, bir avuç patron, inşaat şirketleri, müteahhitler ve onların iktidarı yaşattı...

İşçi kadınlar depremzede kadınların yaralarını sarıyor: ‘Dayanışma için fabrikada iş bölümü bile yaptık’

‘İlk gün sendikamızdan bekledik, ama ilk çağrı gelmeyince bir gün önce aldığım maaşımdan kalan 300 TL ile alışveriş yapıp kadın derneğine koştum…’

‘Bir yevmiyem kız kardeşlerim için’

‘Depremzede kardeşlerimizin yaralarını sarmakla birlikte yaşananların bizde bıraktığı üzüntüyü, öfkeyi, ‘yeter!’ çığlığımızı ne yapmalıyız?’

Yazaki işçisi soruyor: Yıllardır bizden kesilen vergilerimizi nerelerde yediniz?

Gemlik Yazaki fabrikasından işçiler başlattığımız Kız Kardeşlik Köprüsü kampanyasına katılıp ellerinden gelen tüm imkanlarla seferber oldular.

Kadın işçiler depremi tartışıyor: ‘Halk seferber oldu, devlet ortada yok’

İzmir’de sağlık ve belediye işçileri: ‘Saraylar varken çocuklarımızın eline poşet verip yurttan çıkardılar’

Çocuk istismarını meşrulaştırmayı aklınızdan bile geçirmeyin!

Diyanetin evlatlık verilen depremzede çocuklarla ilgili fetvası üzerine bir araya gelen İzmir Ekmek ve Gül Grubundan kadınlar: Aklınızdan bile geçirmeyin!

Depremzede kadınları kim güvende hissettirecek?

Kadınlarınsa depremlerde en çok zorlananlar olduğuna gerek Van depremini yaşayarak gerekse şubat ayında yaşanan depremlerde deneyimleyerek gördük.

Kaybetmekten korkacağımız yarınlar için…

Geçtiğimiz sene ‘Kadınlara hangi mücadele ve dayanışmayı örnek vermek istersin?’ diye sorsalardı aklıma İran’daki kadın mücadelesi gelirdi. Son günlerde görüyorum ki kadın dayanışması burada da var.

Kadından kadına uzanan ellerle yeniden kurulan hayat

Genç bir kadının yanına gittim ve ‘Aydın’a hoş geldiniz’ dedim. ‘Benim kimsem yok, yalnızım’ diye cevap verdi. Sarıldım. ‘Öyle şey mi olur ben varım, yalnız değilsin’ dedim.

Gökyüzü hepimize umut olsun

Bir haftalık sistematik ve örgütlü çalışmamızın sonunda çocuklarımıza iki çadır ve tam teşekküllü bir oyun, sanat ve öğretici alanı yaratmış olduk. Gökyüzü Çadırı hepimize umut olsun istedik.

Nasıl saracağız bu yaraları?

Deprem sonrası en çok göç alan illerden biri Ankara. Keçiören’den yazan bir eğitim emekçisi her yerde gündemin deprem olduğunu söylerken, bu yaraları nasıl saracağımızın da cevabını veriyor.

Evimiz, sığındığımız, güvendiğimiz… Şimdi neresi?

Bizi bu büyük evin içine yeniden sığdıracak yegâne şeyin paylaşmak olduğunu, dışarıda titreyen insanlar olduğu müddetçe hiçbir kalın battaniyenin bizi üşümekten korumayacağını deneyimledik.

İktidar OHAL, halk ‘Dayanışma seferberliği’ dedi

Varlığımız güç verdi depremzedelere. İyi insanlar var olduğu sürece üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir şey yok. Yaşasın dayanışmamız, yaşasın birliğimiz…