
Bu yıl 1 Mayıs, ülke genelinde 77 ilde 100’den fazla merkezde coşku ile kutlandı. Bugün için 1 Mayıs alanlarını dolduranların bileşimini, yaş ve cinsiyet dağılımını -elimizde kesin veriler olmadığı için- netlikle ortaya koyamasak da gençliğin katılımının güçlü olduğunu söyleyebiliriz. Keza, alana çıkılan her merkezde kadınların katılımının azımsanmayacak sayıda olduğunu da...
Kuşkusuz bu 1 Mayıs’ta işçi ve emekçilerin, gençlerin ve kadınların temel beklentisi, artan ekonomik ve politik saldırganlık karşısında ülke genelinde alabildiğine yaygın, kitlesel ve birleşik 1 Mayıslardı. İzmir dışında başta İstanbul olmak üzere belli başlı sanayi merkezlerinde bu beklenti gerçekleşmediği gibi aynı ilde birden fazla mitinge tanık olundu.
‘YA HEP BERABER YA HİÇBİRİMİZ’
19 Mart’ta Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından gelişen yaygın ve kitlesel protesto eylemleri ile açığa çıkan halk tepkisinin 1 Mayıs alanlarına taşınması beklentisi, sendikal bürokrasinin ayrıştırıcı tutumu nedeniyle gerçekleşemezken alanlara çıkan milyonlarca emekçi gibi kadınlar da gerek attıkları sloganlar gerek taşıdıkları dövizlerle bu tutumu mahkum etmekten geri durmadı. Hakları ve hayatları için mücadele eden kadınlar, birleşmenin de birlikte mücadele etmenin de dayanışma içerisinde olmanın da önemini yaşamlarından biliyor. Tüm miting alanlarında “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganının dillerinden düşmemesi de bu nedenle.
İŞÇİ KADINLAR TALEPLERİYLE EN ÖNDE
2025 yılının aile yılı ilan edilmesiyle düşük ücretlere, esnek ve güvencesiz çalışma biçimlerine mahkum edilmek istenen; kaç çocuk doğuracağından nasıl doğuracağına kadar sadece gelecekleri değil, bedenleri üzerinde de tahakküm kurulmaya çalışılan kadınlar, özellikle de kadın işçiler itirazlarını miting meydanlarından dile getirdiler.
Eşit işe eşit ücret, güvenceli iş, sendikalaşma hakkı, adaletli bir vergi sistemi, emeklilik hakkı kadın işçilerin başat talepleri arasındaydı. Üstelik, bu yıl diğer yıllardan farklı olarak grev ve direnişlerle kazanımlar elde etmiş kadın işçiler, direnişlerinde oldukları gibi 1 Mayıs kortejlerinin de en önündeydi.
İstanbul Kadıköy’de yasağa rağmen grevlerini sürdüren Grid Solutions, Hitachi Energy, Schneider Elektrik ve Arıtaş Kriyojenik’ten kadın işçiler, yasak kararını yırtıp atarak kazanmanın özgüveni ile atıyorlardı sloganlarını.
Türk-İş’in Kartal mitinginin en dirayetlileri petrokimya işkolunda patronların düşük ücret dayatmasına karşı grev silahını kullanmaktan çekinmeyeceklerini dile getiren Tüpraş, Ravago, Plascam gibi işyerlerinden kadınlardı.
Savunma sanayi, sağlık işkolunda çalışan kamu işçisi kadınlar ise Kamu Çerçeve Protokolü görüşmelerinde masaya ücret teklifi ile gelmeyen iktidara öfkelerini “Geçinemiyoruz” dövizleri ile gösterdiler.
İzmir’de Türk-İş kortejinin en önünde yürüyen yine kadın işçilerdi. Sendika ve toplu sözleşme hakları için direnen Temel Conta ve DİGEL Tekstil işçisi kadınlar “barajsız sendika, yasaksız grev, güvenceli iş” taleplerini haykırdılar. Tek Gıda-İş Sendikası üyesi, Sunel, OTP ve TTL fabrikasında çalışan tütün işçisi kadınlar da tıpkı metal işçisi kadınlar gibi çıktıkları grevi kazanımla sonuçlandırmıştı ve tüm kız kardeşlerine de “Sendikalaşın, örgütlenin” çağrısı yapmaktan geri durmuyorlardı.
"Herkese eşit, ücretsiz, nitelikli sağlık; ek ödemelerin emekliliğe yansıması, performansa dayalı sistemin kaldırılması, insanca çalışma koşulları, insanca yaşanılabilir bir ücret” talepleri için 1 Mayıs alanlarını dolduran sağlık emekçisi kadınların sesine, “parasız, bilimsel, demokratik eğitim”, “ÇEDES’e MESEM’e hayır” diyen; grevli, toplu sözleşmeli sendika hakkını savunan eğitim emekçisi kadınların sesi eşlik ediyordu.
Elbette, üniversiteli ve liseli genç kadınlar, her türden polis şiddetine karşı barikatları aşıp binler olup kent meydanlarına akmanın coşkusunu taşımışlardı miting meydanlarına. Baskılara, gözaltılara, tutuklamalara, gözaltında çıplak aramaya, tacize karşı öfkelerini dile getirmekle kalmadılar; eşitlik, özgürlük ve adalet taleplerini de en güçlü şekilde haykırdılar.
Bölen, ayrıştıran, yaygın kutlanmasını engelleyen tutumlara rağmen yerellerde 1 Mayıs’ı kutlayıp kent merkezlerine akan kadınlar da yok değildi. Ankara Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneği, Kadıköy Yeldeğirmeni Ekmek ve Gül Grubu, Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği, Çorlu Ekmek ve Gül Grubu ilk göze çarpanlardan oldu.
KURTULUŞ MÜCADELEDE!
2025 1 Mayıs’ının en unutulmazlarından biri ise ev hapsinde olan ve 1 Mayıs’a katılamayan BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen’in yerine annesi Ayşe Türkmen’in 1 Mayıs’a katılması ve orada yaptığı konuşma oldu. Türkmen, tıpkı evlatları sadece demokratik protesto haklarını kullandığı için tutuklanan diğer anneler gibi evladına sahip çıkarak “Bir Mehmet Türkmen gider, bin Mehmet Türkmen gelir” dedi.
Bu 1 Mayıs sadece kadınların öfkesinin, isyanının haykırıldığı bir 1 Mayıs olmadı. Hak mücadelesi içerisine girmiş, kazanmış kadınların kurtuluşun mücadelede, özgürlüğün ise örgütlülükte olduğunu gösterdiği bir 1 Mayıs oldu.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
İlgili haberler
'1 Mayıs'ta çalışmak zoruma gidiyor'
'O coşkulu alandan çıkıp koştura koştura çalışmaya fabrikaya gittim. Çünkü hangi bölümler gelecek di...
İşçi, emekçi ve öğrenci kadınlar 1 Mayıs’tan yazdı...
1 Mayıs Türkiye’nin dört bir yanında mitinglerle, eylemlerle kutlandı. 1 Mayıs’ta talepleriyle aland...
1 Mayıs 2025 | Türkiye'nin dört bir yanında 1 Mayı...
Türkiye'nin dört bir yanında emekçi, işçi, öğrencikadınlar 1 Mayıs’ta alanlara çıktı. Emek, adalet v...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.