Mecliste yasalaşan Kamuda Tasarruf Paketi, emekçiler için hak gasbı niteliği taşırken yasalaşması tüm işçi ve emekçileri etkiliyor.

AKP hükümetinin aldığı “tedbirler” yalnızca sermayedarları korurken kadınları, gençleri ve emekçileri daha fazla yoksullaşmaya itiyor.

Kadınların erkeklere nazaran daha düşük ücretler alması, fabrikada çalıştığı yetmiyormuş gibi bir de ev ve çocuk bakımını da üstlenmesi, üzerine alacağı bir tişört için bile kırk kere düşünüp sonunda almaktan vazgeçmesi yıllardır bize dayatılan AKP politikaların sonucudur.

Sermayenin işçinin emeğinin karşılığından tasarruf etmesini ve bu payı devletten güç alarak büyütmesini kadın işçilerle konuştuk.

Esenyurt’ta tekstil ve metal sektöründen kadın emekçilerle sürdürdüğümüz sohbetlerde ortaya çıkan tablo şu; kadınları her fırsatta ucuz iş gücü olarak gören patronlar, hükümet eli ile ve tasarruf adı altında işçilere adeta kölelik düzenini dayatıyor.

DEVLET PATRONLARA CESARET VERDİ

Metal sektöründen kadınlarla konuşuyoruz. Sendikalı bir fabrikada çalışan kadınlar Kamuda Tasarruf Paketi’nden patronların cesaret aldığını ve “şimdi tasarruf vakti” diyerek gece vardiyasında servisleri kaldırdığını aktarıyor.

Süreci şöyle anlatıyorlar: “Kamuda Tasarruf Paketi açıklandıktan hemen sonra bir anda gece vardiyası servislerimizin kaldırıldığı, iş çıkışında kendi imkanlarımızla evlere döneceğimiz bildirildi. Zaten öncesinde de kapımızın önüne kadar bırakıldığımız bir servis işleyişi yoktu. Yeri geliyor oturduğumuz caddenin, sokağın başında bırakılıyoruz; sabahın erken saatinde, gece geç vakitte karanlıkta evlerimize kadar yürümek zorunda kalıyoruz. Gündüz gözüyle bile kadınların can güvenliğinin olmadığı bir ülkede gecenin o vaktinde nasıl korktuğumuzu tüm kadınlar tahmin edebilir.”

SERVİSLER GERİ GETİRİLDİ

Kadınların bu ülkede canından dahi “tasarruf etmek” zorunda kaldığını düşündüğümüzde durumun vahameti ortaya çıkıyor. Kadınlar, sendika temsilcileri ile konuya ilişkin görüştüğünü ancak sendikadan “Siz baskı yapın ki gidip şube ile görüşelim” yanıtını aldıklarını söylüyorlar. Ancak fabrikada kısmen de olsa birlikte tepki gösterdikleri için servislerin geri getirildiğini anlatıyor kadınlar: “Arkadaşlarımızla konuştuk hatta bize ‘Bir kişi için servis kaldıramayız’ dendi fakat bunu kabul etmediğimizi söyledik. Bir hafta kadar bu uygulamayı denediler ancak bizden tepki alınca uygulamayı kaldırıp servisleri geri verdiler.”

‘TASARRUF’ DİYE KAHVALTI KESİLDİ

Esenyurt’ta tekstilde çalışan kadınların kendi iş yerlerinde karşılarına çıkan “tasarruf önlemleri”nin başında gelen şey ise yemek. Sendikalı bir tekstil fabrikasında çalışan kadınlarla konuşuyoruz. Kadınlar sabah kahvaltısının, çayın ve kahvenin kaldırıldığını hatta bunların tamamının toplu sözleşme sürecinde yaşandığını söylüyorlar: “Biz sabah 6.45 gibi fabrikada oluyoruz. Önceden kahvaltı veriyorlardı bize. Kahvaltı dediğim de öyle doyurucu bir kahvaltı değil. Bir gün bir dilim peynir, 5-6 tane zeytin; bir gün küçük bal ve tereyağı; bir gün bir tane poğaça. Bunların hangisi çalışan birini saat 12.30’a kadar tok tutar? Bu tasarruf hep bizim hakkımızdan kesilenlerle yapıldı. Şirket yöneticilerinin konforlarından tasarruf talep edilmedi.”

‘YILLARDIR TASARRUF EDİYORUZ’

Toplu sözleşme sürecindeyken de kendileri sürece dahil edilmeden sözleşmenin imzalandığını söyleyen kadınlar, çokça işçinin de böyle bir süreçte işsiz kalma kaygısıyla sessiz kalmak zorunda kaldığını ifade ediyor: “Bir önceki TİS sürecinde de böyle olmuştu, bu da aynı şekilde geçti. Bizimle sözleşme görüşmeleri öncesinde bir toplantı yapıp taleplerimizin ne olduğunu sormadılar. Bizim çalışma koşullarımız, yine biz dahil edilmeden belirlendi. Yaşam koşullarımız günden güne zorlaşıyor. Bizler diğer yerlerde olduğu gibi ek işlere gidiyoruz, her fırsatta mesaiye kalıyoruz. Çünkü herkes yıllardır mutfağından, cebinden, çoluğunun çocuğunun okulundan, boğazından tasarruf ediyor zaten.”

Fotoğraf: Ekmek ve Gül