Bizi hatırladınız mı? Bizler Özak direnişçileriyiz
Urfa’nın ten yakan sıcaklarında Özak direnişçisi kadınlar olarak bir aradayız. Direnişimizin ardından patronlar ‘Ya burada da işçiler haklarından,gerçek sendikadan haberdar olursa’ diye korkuyorlar.

Yeniden merhaba,

Bizi hatırladınız mı? Bizler Özak direnişçileriyiz.

Urfa’nın ten yakan sıcaklarında Özak direnişçisi kadınlar olarak bir aradayız. Şanlıurfa’da BİRTEK-SEN’in düzenlediği kahvaltıya katılan işçi kadınlarla bir yandan sohbet ediyoruz bir yandan kahvaltı hazırlığı sürüyor.

Funda ve Pınar fırında, Esmer ve Cemile sendikada iş başında. Pınar ve Cemile erkenden yardıma gelenlerden. Kollar sıvandı, motivasyon yüksek. Bir yanda müzik çalarken kadınlar gelmeye başlıyor. Birbirini gören kadınların mutlulukları yüzlerinden okunuyor.

Uzun zamandır bir araya gelemeyen kadın işçiler bu durumdan hoşnut değil. Güzel bir kahvaltı hazır olduğuna göre çayları alıp başlıyoruz sohbete. Gündelik hayatın malum sohbetlerinden sonra sıra kaçınılmaz olan o soruya geliyor: “Ee kızlar neler yapıyorsunuz, kimler nerelerde çalışıyor?”

Özak’ın Urfa OSB’de başlattığı kara liste uygulamasından sonra uzun süre işsiz kaldı çoğu. Özak direnişçilerinden biri olduğunu duyan patronlar ihtiyaçları olmasına rağmen “Özak işçisi almıyoruz” diyerek başvuruları reddetti. Çok sonradan değişiyor bu durum ve OSB’de iş bulmaya başlıyorlar. Ayakkabı fabrikasından küçük tekstil atölyelerine, koca fabrikalardan iş bulamamış olmaya geniş bir yelpaze var. Çalışmaya başladıkları yerlerdeki koşullardan konuşmaya başlıyoruz. Koşullar her yerde aynı; sömürü çarkı dönüyor, işçiler eziliyor. Bu süreçlerde de en çok yine kadın işçilerin koşulları daha zor oluyor.

‘BİZ BOŞUNA DİRENMEDİK’

“Ama,” diyor Cemile, “Özak’tan sonra bizim kızların hepsi güzelleşmiş.” Gülüyoruz. İş ararken yaşadığımız bir iki anı üzerine konuşuyoruz, bize güç veren anılar. İşe başlarken “Biz Özak gibi değiliz, bir sorun olursa bizimle konuşabilirsiniz” demişler mesela bir fabrikada. Direnişin kazanımlarından biri bu. Sadece Özak’ta değil diğer fabrikalarda da işçinin hakkını çiğnemek konusunda eskisi kadar rahat değil patronlar. Bir diğer kadın işçi de çalışmaya başladığı bir iş yerinde fazla mesaiye zorlandıklarında hemen tepki gösterdiğini anlatıyor: “Biz boşuna direnmedik.”

Evet zor bir dönemdi, maddi ve manevi açıdan ne kadar zorlayıcı olduğunu ağır bir şekilde tecrübe ettik ama umutluyuz. Yıllarca birçok iş yerinde, fabrikada patronlar bazen de sarı sendikacılarla birlikte işçilerin gözlerini, kulaklarını kapattılar. Şimdi ise “Ya burada da işçiler haklarından, emeklerinden, gerçek sendikadan haberdar olursa” diye korkuyorlar. Mücadelemiz hala devam ediyor elbette, işe dönememiş olmak dışarıdan kayıp gibi görünse de şu an birçok işçi, emekçi kardeşimiz haklarından haberdar ve Şanlıurfa OSB’deki bütün patronlara korku saldık. İşte bu yüzden Özak direnişçisi işçiler kazandı.

Bizim örgütlü oluşumuz onlar için büyük bir korku!

Olumsuz düşünenlere biraz tepkili arkadaşlar ama gerçekleri görmek için ısrarla anlatmaya devam ediyoruz. Her yeni günde herkese bıkmadan, usanmadan anlatıyoruz Özak işçilerinin haklı direnişini. Bundan sonra neler yapacağımıza dair konuşmalardan sonra veda vakti geliyor. El birliği ile topluyoruz etrafı. Her birimiz umut dolu ayrılıyoruz buluşmadan. Bu kadar yaşanmışlığın özeti olarak şunu eklemek istiyoruz: “Başarmanın sırrı hakkını aramaktır.”

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Fatmalardan bir Fatma

Emek sömürüsünün dergah kıskacından kaçışın, yoksulluğun insanların vicdansızlığından değil büsbütün...

İşte iktidarın vergi adaleti

Açıkladıkları paketlerde milyonlarca işçi ve emekçinin ciddi ücret kaybı yaşamasına neden olan vergi...

Atanamayanları umutsuzluğa boğan paket

‘Annelerimizin bize ‘kolunuzda bir altın bileziğiniz olsun’ lafına gülüp geçerken şu an bunun için d...