DERGİMİZDEN
"En az 3 çocuk" diyen ve kadınlar o üç çocuğa canlarından bezmeden, hayattan vazgeçmeden nasıl bakacak hiç umursamayanlara duyurulur. Başka türlü bir doğum teşviki mümkün. Buyrun Küba'ya...
Suriye'den Türkiye'ye savaş nedeniyle gelen mülteci bir kadın Hedil. Çocuklarını arkasında bırakmış. O da zorluklar yaşıyor Türkiye'de, ama bütün zorluklara annesi ve kız kardeşleriyle göğüs geriyor.
42 yıldır her 24 Ekim'de eşit ücret için sokaklara dökülen kadınlar sonunda kazandı. İzlandalı kız kardeşlerimizi kutluyoruz. Darısı başımıza!
Sincan OSB'de küçük bir fabrikada çalışan tek kadın olmak nasıldır dersiniz, hele de erkekler işlerine geldiği gibi davranıyorsa.
Öğretmenliğe, öğrencilerine aşkla bağlı bir eğitimci KHK ile ihraç edilerek koparıldı en sevdiği şeylerden. Ama yine de umudun, yılgınlığın zamanı olmadığını anlatıyor bizlere.
Kızı tecavüze uğrayan bir annenin yalnız olmadığını hissetmesi ne kadar değerlidir bilir misiniz? Nurten'in de kadınlardan tek isteği var; dayanışma.
Eşinden ve kayınvalidesinden yıllarca şiddet gören Nazlı'nın canına tak etme ve kendini bulma hikayesi bu.
İlk kez 8 Mart mitingine katılmak bir kadına ne hissettirir? Buyurun, okuması sizden.
"Korkmak insana dair ve güçlü bir duygu, fakat korkudan daha güçlü ve dönüştürücü bir his var: Cesaret. Karanlık bir sokakta yalnız başına yürümenin korkutmadığı bir gelecek yaratmak zorundayız."
Gazi Mahallesinde kadınlar gelenekselleşen 8 Mart etkinliğinde buluştu yine. Ta yıllara dayanan bir dostluk ve dayanışmayla.
Evinin, çocuğunun sorumlulukları arasında kısacık bir zamana 8 Mart çalışmasını sığdıran ev kadınları heyecanı bu.
8 Mart dolayısıyla yaptıkları etkinlikle buluştu Alibeyköy'den kadınlar. 8 Mart'taki sözlerini, taleplerini referandum çalışmalarına taşıdı.
Kocaeli Üniversitesi Ekmek ve Gül Atölyesi Dario Fo'nun Kadın Oyunları eserini sergiledi.
Okullarda yardım adı altında dayatmayla para toplanmasına tepki gösteriyor bir veli. Herkesi bu zorlamalara tepki göstermeye çağırıyor.
Tacizden, tecavüzden, şiddetten usanan kadınlar bu kez kendileri için toplanmıştı bir masa etrafında.
“Fabrika benim için cezaevinden farksız. Özellikle kadınlar için böyle çünkü biz kadınlara baskı uygulamak daha kolay onlar için. Kadınların çilesi bitmeyecek gibi geliyor bana…”
Ekmek ve Gül dergisinin Nisan sayısı elinize ulaştı. Bu sayıda kabımıza sığamamanın zorluğuyla keyfini birlikte yaşadık. Dergimiz azim ve inat hikayeleriyle dolu bu ay...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.