‘Bizimle değilsiniz’ diyenlere: Biz zaten sizinle değiliz!
Kanallar farklı olsa da anlatılanlar bizim hikayemiz değil. Gece gündüz çalışıp üç kuruşa ev geçindirmeye çalışan emekçinin neler yaşadığı konu edilmiyor. Yani diyorlar ki ‘Bizimle değilsiniz!’

Televizyonu her açtığımda ya mafya ya hırsız ya sapık, evli ama metresli, çocukları özel okullarda okuyan; son model telefonlarla yasak aşklarıyla yazışan bir dünya dolusu dizi karakterine rastlıyorum. Kanallar farklı olsa da olay örgüsü hep aynı, karakterler birbirinin kardeşi. Herkes silahlı, suçlu, zengin ama bir o kadar kahraman.

Anlatılanlar bizim hikayemiz değil. Hakkını arayan, gece gündüz it gibi çalışıp üç kuruşa ev geçindirmeye çalışan emekçinin neler yaşadığı konu edilmiyor. İşsizlikten, borçtan cinnet geçirenler, canına kıyanlar, yuvası yıkılanlar televizyon dizilerimizin konusu olmuyor, olamıyor. Kısacası diyorlar ki ‘Bizimle değilsiniz!’

Gerçek hayatta yaşadıklarımızla, televizyonda izlediklerimiz bu kadar farklı olunca insan bir dumura uğramıyor değil. Mesela Kocaeli’de bulunan Posco Assan fabrikasından atılan bir işçi, eşini doğum için hastaneye götürdüğünde işsiz kaldığını öğrendi, özel sigorta masrafları karşılamayınca... Ya da geçtiğimiz günlerde 23 yaşında bir işçi limanda konteynırın altında kalarak can verdi. Bunlardan güzel dizi malzemesi çıkmıyor galiba ne dersiniz?

Bir de olmazsa olmazımız gündüzleri yayımlanan kayıp programları. İnsanların, özellikle de kadınların ve çocukların korkup evine kapanmasına, paranoyaklaşmasına sebep olacak sunucuları...

EYY 2017, AL BÜTÜN PİSLİĞİNİ DE ÖYLE GİT!
Meclis TV’yi mi izlesek ne yapsak deseniz? ‘Bir kereden bir şey olmaz’ diyen vekil hâlâ Mecliste öyle değil mi?

Hani biz çocuk yaşta gelinlere itiraz ederken ‘Bu nasıl iş şu Mecliste bu kararlara evet diyenlerin ailesi çocuğu yok mu?’ diye aklımızı kaçırmamıza sebep olan pek kıymetli vekillerimiz... Ama benim favorim ‘Bu kararlara itiraz edenler ya evde kalmıştır ya feministtir’ diyen vekil.

Memleketin gerçekliğinden kopuk bu diziler, programlar, haber bültenleri beynimizi uyuşturup acımızı hafifletmek için tercih edilebilir pek tabii ama gerçeği yok edemez.

Eğitim sisteminin patlak verdiğini, işsizliğin alıp başını gittiğini, kemeri sıka sıka delik açacak yer kalmadığı gerçeğini, tarımın, hayvancılığın, sanatın geldiği noktayı yaşayarak hissettiğimiz hiçbir şeyi yok edemez. Bu yıl çok zor geçti, çok zorlandık. İnsan demeden edemiyor; Eyy 2017 al bütün pisliğini de öyle git!..

Ama şimdi hakkını yememek lazım, 2017 coğrafya bilgimizi oldukça zenginleştirdi. Hadi Malta’yı duymuşluğum vardı da Man deyince çalıştığım fabrikadaki devasa Man pistonlarından başka bir şey gelmedi. Sonra baktım ki o Man bu Man değilmiş. Araba pistonu üreten bir fabrikada uzun yıllar çalıştığım için olsa gerek Man deyince siparişleri yetiştirmek için ne kadar yorulduğumuz, kollarımın belimin ağrıdığı ellerimin kesik içinde kaldığı geldi. Anılarım depreşti ve sanki o anları yaşar gibi bir yorgunluk hissettim. ‘Hay Allah böyle bir ada mı vardı’ diye hemen araştırmak için Google amcayı tıklayıverdim karşıma ‘Man Adası yolsuzluğu’ çıktı bir de ‘man kafa’ çıktı. Hemen man kafa ne demek acaba, niye daha önce merak etmemişim diye önce ona baktım.

Koca kafa, boş kafalı gibi bir de man arabalarına benzetmekmiş yani koca kafa oradan geliyormuş; bilgilerime bilgi eklemiş oldum vallahi. Düşünsenize Man Adası’ndaki şirketlere bakmadım da gittim man kafaya baktım.
Hadi o zaman mutlu yıllar.
2018, lütfen 2017’yi unuttur bize.
Evsiz, barksız, işsiz, aşsız kalmasın.
Barış huzur bolluk olsun.
O pis eller kadınların, çocukların üstünden çekilsin.
Barış, huzur dolu adil bir düzen olsun... Herkes silah yerine halay çeksin. 


İlgili haberler
Ekranda bile kadına tahammül yok!

Sansür ne yazık ki Türkiye’de çok sık karşılaşılan bir uygulama. Ama böyle bir sansür de ‘artık pes’...

Haberin öznesi ‘kadının’ medyadaki yeri: Anne, eş,...

Medyada kadınlar özne olarak değil, toplumsal cinsiyet rolleriyle yer bulabiliyor. Haberlerde kadınl...

Yorucu vardiyaların tüketemediği umutlarla 2018’e....

İki kadın metal işçisi yeni yıl dileklerini anlatıyor birbirine: ‘Yoruldum artık, her gün aynı şeyi...