DERGİMİZDEN

102 can ve oğlum için adalet!

10 Ekim Ankara Katliamı'nda hayatını kaybeden Uygar Coşgun'un annesi: Buradan 102 can ve oğlum için; adalet, adalet, adalet diyorum...

Eşitsizlik evde de fabrikada da aynı

Bugün fabrikalarda, depolarda ve diğer çalışma yerlerinde bir sürü kız kardeşimiz eşitsizliğe maruz kalıyor. Bu tür olaylara biz susarsak herkes susar. Susmayalım.

Ayağımdaki nasırın hesabını kim verecek?

Günde 13 saat çalışan genç bir işçi kadın bir gününü anlatıyor ve çalışma temposunun, yaşadıklarının sebep olduğu sorgulamayı: Kim verebilir bacaklarımdaki morlukların, ayağımdaki nasırların hesabını?

Başbakan ‘Sendikalaşmaktan korkmayın’ mı dedi?

Başbakan Binali Yıldırım’ın, daha geçtiğimiz günlerde “Sendikalaşmaktan korkmayın...” çağrısı yaptı. Oysa gerçek Türkiye’de işçiler bir kez daha sendikalaştıkları için işlerini kaybetmekle yüz yüze.

Din adına hem inancımızı hem emeğimizi sömürüyorlar

Fabrikada haremlik selamlık yapıp erkek ve kadınların sigara içtikleri, yemek yedikleri alanları ayırdılar. Türban takmaya zorluyorlar. Ustabaşı bağırıyor; türbanlarınızı bağlayın!

Zaman kısıtlı da olsa bir araya gelmeye değer

Bunca sıkışmışlığın arasında yine de kadınlarla bir araya gelip iş çıkışı kendimize zaman ayırmaya çalışıyoruz. Çünkü işyerindesohbet etmeye ve birbirimizin derdini dinlemeye zamanımız olamıyor.

Gece 3’e kadar, 3 bin parça iş, günde 30 liraya

Fermuar birleştirmeden, bin parça yaparsa ancak 10 lira kazanabiliyor. Günde 3 bin adet yapabilmek için gecelere kadar çalışan Sakine’nin mesaisi uzadıkça uzuyor...

Sadece çocuklarımızın değil ülkenin de geleceği karartılıyor

Eğitimin paralı hale getirilmesi, okulların temizliği ve güvenliğinin yanında velilerin kaygı listesine müfredat da eklendi. ÖVDER olarak herkesi geleceğimize sahip çıkmaya çağırıyoruz.

BEKEV’den ‘eğitim’ seferberliği

İzmir’de faaliyet yürüten Buca Evka-1 Kadın Kültür ve Dayanışma Derneği Evi eğitimde ve okullarda yaşanan sorunlara karşı eğitim seferberliği başlattı.

Bizden kazanmasalar bizi burada bir saniye tutmazlar

Suriyelilere dönük ırkçı saldırılar İstanbul’un belli semtlerinde kadınlara ve çocuklara büyük korku yaşatıyor. Küçükçekmece Mehmet Akif Mahallesi’nde yaşayanları kadınlardan dinleyelim.

Okullar açıldı, masrafı boyu aştı

“Geçen yıl muhtardan fakirlik belgesi aldım, aidat vermedim ama bu yıl nasıl alırım, alabilir miyim bilmiyorum”

Katil kim?

“Evlilik programlarından sıkılmışken her gün kan revan olayların içinde bulduk kendimizi.”

İrem Derici, Rihanna ve ‘Body Pozitivity’

“Evet konumuz içimizi yiyip bitiren (onu da yiyen ) şişmanlık veya onun gibi şeyler.”

İnsanın insan tarafından sömürülmediği bir dünyada yaşamak istiyorum

Hakkari Yüksekova’dan İstanbul’a uzanan bir yaşam Lorin’inki. Hem açık öğretimde okuyup hem de tekstil işçiliği yapan 25 yaşındaki Lorin, insanın sömürülmediği bir dünya istiyor.

Duygular ve feminist siyaset

Ankara Üniversitesi Kadın Çalışmaları Anabilim Dalı öğrencileri ve Dünya Kadın Yürüyüşünün ortaklaşa yürüttüğü bir atölye feminizm atölyesi. Kadınlar bu atölye ile farklı tartışmalar yürütüyor.

Her şeye koştuğumu zannediyorum ama yerimde sayıyorum

“Ben hayalini kurduğum hiçbir şeyi yaşamadım. Küçük bir çocukken hayalim gelinlik tasarımcısı olmaktı. Tasarımcı olmayı bırak ilkokula bile gidemedim. Okula gitmek için çok ağladım ama göndermediler.”

Ekmek ve Gül Eylül sayısı

Elimizin değdiği, gözümüzün gördüğü her kadının karanlığın dayattığı çaresizlik hikayesinin içinden çıkıp yaşama tutunmak için ne kadar büyük bir gayret gösterdiğini görüyoruz...

Görme istiyorlar, göz boyuyorlar, gözdağı veriyorlar... Aç gözünü!

Unutma ve göz yumma ki sana, bana, bize göz kulak olanımız olsun... Varlığımızdan güç ve umut devşiren çocukların bir geleceği olsun...

Kadınlar, arabalar, ensest

Bir hakimin, kadını ve arabayı bir satış sözleşmesinin çerçevesinde tanımlaması ile bir kadının kızını ‘alacak adama’ sapasağlam ‘teslim etme’ kaygısı, iki farklı sınıf; aynı egemen kültür...

Bu yasalar kimin ihtiyacı?

Yasaların oluşturduğu düzen her zaman toplumsal ihtiyaçla şekillenmez. Kimi zaman bu ihtiyaç, toplumun ya da bir kesiminin refahını değil; muktedirin çıkarını temel alır.