‘Asla başıma gelmez’ dememek lazımmış
Her gittiğimiz yerde “Aman dikkat edin, sizi sömürmesinler” gibi telkinler alıyorduk. Demek ki ülkemizde engelli çocuk sahibi olmak sömürüye açık olmak demekmiş.

Eşimle ikimiz de aile hekimiyiz. İkimizde yoğun olduğumuzdan için biraz geç denebilecek yaşlarda evlendik. İlk çocuğumuz 2014 yılında doğdu. 17 ay sonra da ikinci çocuğumuz doğdu. İlk kızımızın gelişim döneminde hiçbir sorun yaşamadık. İkinci çocuğumuzda da normal gözüküyordu her şey. Eşim ve ben çalıştığımız için çocuklarımıza çoğu zaman annem ya da kayınvalidem bakıyordu. Çocuklarımıza İngilizce öğretmek istiyorduk ve erken yaşlarda alfabeyi, sayıları, renkleri öğretmek amacıyla sürekli televizyonu ve tableti açık tutuyorduk. İkinci çocuğumuzun 26-27 aylıkken seslendiğimizde bize bakmadığını ve çok az konuştuğunu fark ettim. Çocuğumuzda otizm olabileceğinden şüphelendim ve m-chat denilen bir testi uyguladım.Testi geçemiyordu... Bunun üzerine evdeki tabletleri ve televizyonu kaldırdım. Birkaç hafta sonra çocuğun göz temasının arttığını ve biraz konuşmaya başladığını gözlemledim. Otizmi aklıma bile getirmek istemiyordum. Daha sonra çocuk psikiyatrisine gitmeye karar verdik. Bir çocuk psikiyatrisinden randevu aldık. Burada psikiyatri bize özel eğitim önerdi. İki ay sonra tekrar kontrole gittiğimizde atipik otizm teşhisi konuldu ve özel eğitim raporu hazırlandı. Daha sonra raporu elime aldığımda ‘özel eğitime muhtaç engelli çocuk’ ibaresini gördüm. Dünyam başıma yıkılmıştı. Tabii biz raporu beklemeden hemen özel ders almaya başladık. Ama her gittiğimiz yerde “Aman dikkat edin, sizi sömürmesinler” gibi telkinler alıyorduk. Demek ki ülkemizde engelli çocuk sahibi olmak sömürüye açık olmak demekmiş. Bu biraz daha yaraladı beni. Ama kreş sahibi hocamız bize çok yardımcı oldu. Özel eğitim sayesinde çocuğumuzun göz teması ve çevre ile olan iletişimi arttı. İyileşmeye doğru yol almaya başladık. Tabii önümüzde uzun bir süreç var. Bu süreçten şu dersleri çıkardım kendi kendime; Asla başıma gelmez dememek lazımmış. Gerçekleri kabullenmek için acele etmek gerekiyormuş. Cesur olmak, duygusal olmamak, mantıklı olmak gerekiyormuş. Ve en önemlisi güvenmek gerekiyormuş. Lütfen biraz empati kuralım çünkü başka insanların yaşadıkları hiç uzağımızda değil. Her an başımıza gelebilir. Çünkü hastalık, sakatlık, zorluk dediğimiz şeyler hepimiz için var...

İlgili haberler
BİR ‘AŞI MESELESİ’ (1) ‘Aşı yaptırmıyorum çünkü...

Aşı yaptırmalı mı, yaptırmamalı mı? Dünyanın tartışması Türkiye'ye de sıçradı. Kimi inançtan, kimi '...

BİR ‘AŞI MESELESİ’ (2) Aşı gerçekten otizme yol aç...

Aşı karşıtlarına göre ilaç lobisi aşıdaki Timerosal maddesinin otizme yol açtığına dair çalışmaların...

BİR ‘AŞI MESELESİ’ (3) Flash TV bilimselliğinde a...

‘Aşı oldu, hayatı zindana döndü, bakın neler oldu’ gibi heyecanla tıklayıp, içeriğinde saçma sapan b...