Uzun kirpikleri arasındaki ela gözleri bedenine göre büyük kalıyordu. Zayıf ve huysuzdu. Yaşamın ağırlığının farklı bir yansımasıydı bu Faika’nın bedenine. Faika annesiydi Mehmet’in. Onun varlığını görmek istemeyen Feyzullah’ın da karısı. 15 senedir evli olan Faika ve Feyzullah’ın hayatına Mehmet çok geç gelmişti. Gerçi gelmesi de yaşamlarını değiştirmemişti. Faika, Feyzullah’ın şiddetine maruz kalıyordu. Faika güçlü kadındı. Her şiddet gördüğünde polise gittiği günlerin raporlarıyla boşanma davasını açmıştı.
Feyzullah hazmedemediği bu çıkışla daha çok saldırganlaşmış, tek bir eşya paylaşımına gitmemekle birlikte Faika’yı evden eşya çalmakla bile suçlamıştı. Üstüne bir de sağa sola borç yapıp Faika’nın sigortalı çalışmasını engellemişti.
Faika evime temizliğe geldiğinde anlatmıştı yaşadıklarını. Anlatırken hiç keyifsizlenmiyor, ezilmiş hissetmiyordu, sanki başkasının yaşadıklarını anlatıyordu. “Dünya üzülmeye değmez” diyordu. Hesap kitap yapıyordu. “Haftada bu kadar temizliğe gidersem şu kadar para alırım. Mehmet’in kreş parasını çıkarırım” diyordu. Gelecek onun için umut doluydu. Mücadele ettiği sürece hayatın yükü ona ağır gelmiyordu. Kendi ayakları üzerinde durmak, ailesinin ona dayattığı geleneksel baskılara karşı durmaktı. Gücüne güç katıyordu bu direnciyle.
Mehmet, Faika’nın yanından hiç ayrılmıyordu. Onu bırakıp gitmesinden korkuyordu. En dingin sesimizle ağlamalarını durdurmaya çalışıyorduk ama işe yaramıyordu. Annesi ayrı bir odaya geçtiği an tekrar başlıyordu ağlamaya. Feyzullah tek çareydi. Gelip Mehmet’i alması gerekiyordu. Aldıktan bir saat sonra aramaya başladı. Mehmet’i geri getirecekti. Ondaki sabırsızlıktan çok Faika’yı daha da çaresiz hissettirmekti. Faika oralı bile olmadı. “Oğlum ve kendim için çalışıyorum. Asla vazgeçmeyeceğim. Beni yıldıramayacak” diyordu.
Büyük bir hayranlıkla izledim bu dik duruşunu. Akşam olduğunda başı dik canının diğer parçasını almaya gitti...
İlgili haberler
Puslu bir yola girmeyi tercih ettim
Önümdeki yol puslu ve zor bir yoldu. Nafaka talep etmemiştim, kızlarımın velayeti bana verilmişti am...
‘Asla başıma gelmez’ dememek lazımmış
Her gittiğimiz yerde “Aman dikkat edin, sizi sömürmesinler” gibi telkinler alıyorduk. Demek ki ülkem...
Bir çığlık yeter miydi sesimizi duyurmaya...
Yurt Müdürümüz perdelerimiz açık olduğu için çevremizdeki binalarda yaşayan insanlar tarafından göze...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.