Dayanışmanın güçlendirdiği kadınlar
Kadınlar mücadeleyle güçlendikçe, öğrendikçe, omuz omuza verdikçe yaşama tutunuyor, şiddete karşı durma cesareti gösteriyor. Dayanışmanın bir parçası oldukça da değişiyor ve etrafını değiştiriyor.

Tam 5 yıl önce kadınlarla omuz omuza vererek, yan yana durarak kurduğumuz Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği, birçok kadına temas ederek onların hayatını değiştirdi ve değiştirmeye devam ediyor. Peki, kim bu birbirinin yaşamına dokunarak değiştiren kadınlar? Emekçi, işçi, ev emekçisi kadınlar; merdiven temizliğine giden hem çocuğuna hem yaşlısına bakan kadınlar... Yaşamın her alanına sinmiş şiddeti yaşayan, tacize uğrayan hatta daha fazla yükü omuzlarında taşıyan kadınlar. Tam 5 yıl önce yaşamı değiştirmek için dernek çatısında örgütlü hareket etmeye başlamış ve bugün hâlâ dernek çatısı altında mücadele etmeye devam eden kadınlar...

Nurten bu kadınlardan biri. Dernek kurulurken sorumluluk alarak azimle çok çalışmıştı. Uzun bir süre sonra uğradığı şiddeti öğrenmiştik. Kadınların yan yana gelmesi için çok uğraştı ama kendisini anlatması ve anlaması biraz zaman almıştı. Öyle kolay değil insanın yaşadıklarını anlatması hele ki bir kadın için. Zaten hayatında geldiği noktada hiç güven duymamış. Çünkü hep en yakınındakinden şiddet görmüş. Kadınlarla birlikte ördüğü dayanışma ise ona güvenmeyi öğretmişti.Yaşadıklarının ardından aldığı psikolojik destek ve en önemlisi mücadelenin bir parçası olması Nurten’i iyileştirdi. O da şimdi diğer kadınları iyileştirmeye çalışıyor. Nurten: “Eğer mücadele olmasaydı ben başaramazdım” diyor. O artık kadın dayanışmasında ciddi bir rol alıyor. 

HAYATA KÜSEN DİDEM’İ KIZ KARDEŞLERİ BAĞLADI HAYATA
Didem; bizimle ilk tanıştığında hem mutsuz hem de bir şeylerin asla değişmeyeceğini düşünüyordu. Kendisi ve çocuğu şiddeti en ağır biçimde yaşamış, yaşadıkları yüzünden hayata küsmüştü. Ama yine de tam olarak vazgeçmemiş ki; bir gayret gelmiş ulaşmıştı derneğe. Didem; uzun süre derneğe geldi ama çoğunlukla dinlemeyi seçti. Bir süre sonra sağda solda derneği başka kadınlara anlatmayı kendine iş edindi. Her fırsatta bizi başka kadınlarla yan yana getirmeye başladı. Artık etrafında, onu tanısın tanımasın, birçok kız kardeşi olmuştu. Didem; yan yana geldikçe güçlenen kadınlardan biri oldu ve şimdi kadınlara daha fazla dayanışma ve mücadele çağrısı yapıyor.

BABAM BU DERNEĞİ SEVMİYOR, ÇÜNKÜ...
Gül ise bir çocuk annesi. Çok küçük yaşta evlendirilmiş ve evliliği boyunca sürekli şiddet görmüş. Öyle sadece kocadan da değil kaynanası, kayınbabası hepsi birden eziyet ediyormuş. Gül; 22 yaşında kocasının şiddetine dayanamayarak çocuğunu da alıp evi terk etmiş. Döndüğü baba evinde de gün yüzü görmemiş. Bir gün derneğin sokağından geçerken dayanışma yazısı dikkatini çekiyor ve içeri giriyor. Belki de hayatında ilk kez dayanışmanın ne demek olduğunu anlamaya çalışıyor. “Birbirinden farklı olan ya da öyle görünen birçok kadın nasıl yan yana gelmiş? Hiçbir çıkar gözetmeden nasıl dayanışma içinde olmuşlar? Üstelik hepsi gönüllü...”

Gül’e uzattığımız dayanışma eli onun hayatını değiştirirken aynı zamanda kafasındaki sorulara da cevap bulmasına sebep oldu. Gül; dayanışmanın bir parçası haline geldikten sonra “Ben babamın bu derneği niye sevmediğini şimdi anlıyorum, çünkü burası kadınları güçlendiriyor. Babam da kadınların güçlü olmasından korkuyor”. 

Kadınlar mücadeleyle güçlendikçe, öğrendikçe, omuz omuza verdikçe yaşama tutunuyor, şiddete karşı durma cesareti gösteriyor. Dayanışmanın bir parçası oldukça da değişiyor ve etrafını değiştiriyor. Bizim ise bütün kadınlara çağrımız; mücadele etmekten, örgütlenmekten geri durmayın.

İlgili haberler
Ekmek ve Gül Kasım 2018 sayısı

25 Kasım’a doğru... Şiddetin türlü biçimlerinin yoksulluk, işsizlik ve güvencesizlik ortamında nasıl...

‘İki satırlık adamları musallat etmeyelim ömrümüze...

“İki satırlık adamları ömrümüze musallat etmemek” için satırlarca yazdığımız direnç hikayelerimize v...

Ne yoksulluk, ne sömürü, ne şiddet...

Bugün kadınların kendi hayatları üzerinde her türlü şiddetten azade olarak karar verebilme mücadeles...