Florence Kelley, çocuk hakları, sekiz saatlik iş günü, ücret köleliği gibi konularda, toplumu yakından ilgilendiren konuların reformlarının yapılmasında öncülük etti.

Almanya’da Nazilere karşı direndiği için idam edilen tek ABD vatandaşı olan Mildred Harnack-Fish, faşizme karşı kararlı mücadele eden Amerikan-Alman edebiyat bilimcisi, çevirmendi.

1979 Nikaragua Devrimi'nde bir yeraltı savaşçısı olan Nora Astorga Gadea ile tanıştınız mı?

Eşiyle birlikte Nazi katillerinin izini süren, onların yakalanması, suçlarının açığa çıkması ve tutuklanmaları için mücadele eden Beate Klarsfeld ‘Nazi Avcısı’ olarak kazındı hafızalara.

Siyahlara yapılan ayrımcılığa ve işçilerin meslek hastalıklarına karşı duruşuyla ‘proleter sanatçılar’ arasındaki yerini alan Muriel Rukeyser, şiirleriyle de kadınların susturulmasına karşı çıktı.

Emma Pieczynska-Reichenbach İsviçre’de kadın hakları ve kölelik karşıtlığı için verdiği mücadele ile geçirdi yaşamını.

Larissa, savaş sonrası ayaklanmalar süreci ile alt-üst olmuş Alman toplumunun çeşitli sınıf ve kesimlerinden kesitler sunuyor ‘Hamburg Barikatları’nda… Bir tarihe ışık tutuyor…

‘Renklerin Mor’u yazarı Alice Walker, 9 Şubat’ta yoksul bir ailede dünyaya geldi. Yaşadığı zorlukların onun bir yazar, şair ve mücadeleci bir kadın olmasını engelleyemedi.

Arjantin’de askeri diktatörlük sırasında kaybolan çocuklarını, yakınlarını arayan kadınlar tarafından kurulan Plaza de Mayo Anneleri’nin kurucularından Yoyi Epelbaum ile tanışalım.

Cezayirli kadınların sömürgecilik sonrası yaşadığı kötü şartları inceleyen ve ‘Mezarı olmayan kadın’ın yazarı olarak tanıdığımız Assia Djebar’ın bugün ölüm yıl dönümü...

Kızların okula gitmesi yasak olduğu için erkek kıyafetleriyle gizlice üniversiteye giden Concepción Arenal, İspanya’da kadın hareketinin öncüleri arasında yerini aldı.

Tıp alanında modern zamanların ilk kadın doktoru olarak kabul edilen İngiliz-Amerikan doktor Elizabeth Blackwell, 3 Şubat 1821’de İngiltere’nin Bristol kentinde dünyaya geldi.

Silezyalı dokumacı kadınların isyanından, Heinze kadınlarının eşit ücret mücadelesine kadar; Almanya ve Avusturya’nın işçi sınıfı tarihinde öne çıkan işçi kadınların grevlerini hatırlayalım...

Elizabeth Rose, cephedeki askerleri faşizme karşı tavır almaya teşvik eden mektuplar yazıyordu. 20 Mayıs 1943’te tutuklanan Rose, 2 Şubat 1945’te Berlin-Plötzensee Hapishanesinde infaz edildi.

Yazıldığı dönemin ötesine geçen ve korku edebiyatına damgasını vuran Frankenstein’ın yaratıcısı Mary Shelley’nin bugün ölüm yıl dönümü...

1929 yılında Alman Komünist Partisi milletvekili olan Helena Glatzer, çırakların eğitimi ve yaşam koşullarını iyileştirme, kadınların eşitliği, işçi kadınların sosyal güvencesi için çaba harcadı.

Almanya’da ilk kız lisesi ve kadın yüksek okulunun kurucusu, kadın hakları savunucusu, Pedagog Henriette Goldschmidt 98 yıl önce bugün yaşamını yitirdi.

Astrid Lindgren, geleneklere ters düşen çocuk masallarıyla bir fark yarattı... Her ne kadar kitapları toplatılsa, basımları engellense de o azmini yitirmedi.

Hamburg liman işçilerinin büyük grevinde ilk kez politik arenada görünür hale gelen Luise Zietz, grevde kadınların desteği için komiteler kurarak işçilere seslendi.

‘Burası bir sanatoryum değil, Alman toplama kampıdır. Buradan sadece bir tek çıkış var o da krematoryumun bacası.’