“Bir kadın hayatı hakkında gerçekleri anlatsaydı ne olurdu? Dünya param parça olurdu!”
Muriel Rukeyser 15 Aralık 1913’te doğdu 12 Şubat 1980’de yaşamını yitirdi. Şair, yazar, insan, kadın hakları ve barış savunucusuydu. ABD kadın hareketinin iki önemli kadın antolojisi onun elinden çıktı. 50 yıllık kariyerinde son derece üretkendi, 16 cilt şiir, üç biyografi, iki roman, çeviriler ve altı çocuk kitabı yayınladı. Rukeyser görevini, şiirsel iletişim mücadelesi yoluyla, kendini ve başkalarını dönüştürmek ve böylece yeni gerçekleri sağlamak olarak yerine getirdi.
Rukeyser, çok zengin bir Yahudi-Amerikan ailesinin kızıydı ve çok iyi bir çocukluk geçirdi. İki yıl Vassar Kolejinde okudu ancak babası Büyük Kriz sırasında iflas edince okumayı bıraktı ve yazmaya başladı. Sosyo-politik konulardaki röportaj ve şiirleri ile 1930’ların proleter yazarları arasında yer aldı. Güneydeki siyahlara yapılan haksızlıklar, Batı Virginia’daki maden işçileri arasında akciğer hastalıkları ve İspanyol İç Savaşı hakkında yazdı. 1947’de bir oğlu oldu ve onu tek başına yetiştirdi. Sonraki 15 yıl boyunca çok az yazdı ancak örneğin kadınlar için Sarah Lawrence Kolejinde ders vermeye devam etti. Burada kendisini “bekar anne” olarak kızlarına kötü bir rol model gören muhafazakar ahlak savunucularına karşı mücadele etmek zorunda kaldı.
Yaşamının son 15 yılında edebi ve politik olarak yeniden tamamen aktif hale geldi. 1972’de şair Denise Levertov ile Hanoi’ye giderek gayri resmi bir barış görevi üstlendi. 60 yaşında, ölüm cezasına çarptırılan şair Kim-Chi Ha’ya destek olmak için Amerikan PEN Genel Başkanı olarak Güney Kore’ye gitti. Başından beri şiirleri çoğunlukla kadın merkezli konulara sahipti, kadınların susturulmasını eleştirdi, güçlerini gösterip övdü ve hamilelik, doğum, bekar anneler, kadınların cinsel duyguları konusunda şiirler yazdı.
İlgili haberler
GÜNÜN PORTRESİ: Karoline von Günderrode
19. yy’da “Romantik dönemin ‘Sappho’su” diye anılan Günderrode’nin şiirleri, düz yazıları ve oyunlar...
GÜNÜN PORTRESİ: Milena Jesenska
Onu Franz Kafka’nın sevgilisi olarak değil, en çok da yaşamıyla, öfkeleriyle ve amansız mücadelesiyl...
GÜNÜN PORTRESİ: Yaşamı sanata dönüştüren Helen Kel...
Bakan körler, duyan sağırlar ve konuşan dilsizlerle dolu bir dünyada Helen Keller yaşamı sanat biçim...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.