DERGİMİZDEN

Ekmek ve Gül dergisi Kasım 2024 sayısı

Birinden sıyrılsan öbürü yolunu kesiyor. "Bir yolunu buluruz" düşüncesiyle bundan kaçış yok. Tek kaçış yolu üzerimize çullanan bulutları dağıtmak.

Üzerimize çullanan bulutları birlikte dağıtacağız!

Kasım sayımız yan yana gelişlerimizi artırmanın; talep ettiğimiz ve ihtiyaç duyduğumuz eşit, özgür, şiddetsiz, demokratik bir dünyayı inşa etmenin aracı olsun her birimizin elinde...

Tekstil işçisi kadınlar iş yerinde şiddeti anlatıyor: ‘Mahkum da mecbur da değiliz’

25 Kasım’ın Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele günü olduğunu öğrendiğinde kadınlar, fabrikalarda yaşadıkları mobbingi ve çevrelerindeki kadınların yaşadıklarını anlatmaya başlıyor.

Şiddet ustabaşından gelince şiddet sayılmıyor mu?

‘Kadın işçilerin her türlü şiddete hayır derken iş yerinde yanı başındakine gelince gerekçeler aramasının bir anlamı var. Çünkü bu duruma karşı çıkarlarsa bir şey yapmak zorunda kalacaklar'

Düzeniniz ölüm saçıyor

Tek adam düzeninin bir parçası olan adamlar, bin çeşit kızgın sesle bulandırmaya çalışıyor bizim gerçekliğimizi. Oysa biz bin çeşit kadın olarak tek bir ses veriyoruz.

‘Ben kurtuldum ama ben de ölebilirdim’

Ben kurtuldum ama ben de ölebilirdim. Artık yeter! Kadın olarak yaşamak, özgür olmak ve insanca yaşayacağımız bir ücret almak istiyoruz.

Faillerin AKP’si varsa kadınların mücadelesi var!

Kadınlar, katili üreten, kadını korumayan tutumuyla AKP’nin bu ülkede şiddeti nasıl meşrulaştırdığını anlatıyor. Hepsinin öfkesi büyük.

Yoksulluk şiddeti artırıyor

Küçükçekmece’de kadınlarla 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü yaklaşırken kadın cinayetleri ve şiddet üzerine sohbet ettik.

5.20 karanlığına karşı servis istiyoruz

Erkek personel ve kadın personeller arasında şefler rekabet ortamı yaratıyor.

İşten çıkarılan TKIS işçisi yazdı: ‘Temiz su, hijyenik tuvalet, insanca çalışma için sendikalaştık’

Çalıştığımız arkadaşlarımızla toplanıp taleplerimizi ilettiğimizde müdür bize dönüp ‘Ben belediye değilim’ dedi. Biz de sendikalaşmaya karar verdik.

Ne güvenli ne güvenceli

Kış geldi. Kış saati uygulaması başlamazsa, işten erken ayrılamazsak yarın öbür gün bizim de başımıza bir şey gelmesinden korkuyoruz.

‘As Plastik’te hiçbir işçinin çocuğu aç yatmasın diye grevdeler’

Grevdeki As Plastik işçisi Kenan’ın eşi Burcu ile tanışıyoruz. Burcu grev kararı alındıktan beri greve dair bakışının nasıl değiştiğini anlatıyor.

‘Evdeyim’ yazdığın kız kardeşinle kuracaksın güvenli yaşamı!

Kimi biber gazı taşıyor, kimi konum bilgilerini kız kardeşleriyle paylaşıyor. Ama asıl sorumuz şu: Bu önlemlere ihtiyaç duymadığımız bir dünyayı nasıl kuracağız?

Cezalar uygulansın, yaşam hakkımız sağlansın!

‘Cana can demesini bizler de biliyoruz ama demedik. Biz yaşam hakkımızın etkili, yeterli cezalarla güvence altına alınmasını istiyoruz.’

Van YYÜ öğrencilerinden Rojin için eylem: ‘Korkma çünkü birbirimize sahibiz!’

‘Rojîn’e ne olduğunun, arkadaşımızın nasıl kaybettirildiğinin hesabını sormaya devam edeceğiz. Sesimiz katledilen, kaybettirilen tüm kadınlar için çıkacak.’

Yere güçlü bastıkça tüm taşlar kuma dönüşecek

Tüm gerçekler yüzüne vurulunca insan afallıyor ama bu afallamadan sonra daha çok çabalama, bir şeyler için direnme isteği yükseliyor içinde.

Kampüste önlem yok, baskı var

Kampüsün içinde kalan arkadaşlarımın en büyük şikayeti sabah ve akşam saatlerinde yabancı insanların onları taciz etmesi.

Sermayeye servet, kadınlara sefalet bütçesi

Bütçe işçi ve emekçi kadınlar açısından daha fazla sefalet anlamına gelirken onların emeğini sömürerek kendisini var eden sermaye için servet vadediyor.

Kadınların öfkesini susturmak mümkün mü?

Kadın cinayetlerine karşı en az 61 ilde kadınlar sokağa dökülürken Çorlu’da iki eylem gerçekleşti. Biri genç kadınlar için özgür bir kürsü olurken diğeri iktidarın tahakkümündeydi.

Çöl Çiçeği: Somali’den İngiltere’ye göçmen bir kadın

Çöl Çiçeği filminden söz ediyorum. Waris Dirie’nin kendi hayat öyküsünü yazdığı aynı isimli kitaptan uyarlanmış 2009 yapımı bir film.