DERGİMİZDEN

Ekmek ve Gül dergisi Aralık 2024 sayısı

Emeğimizi sömüren, bizi askıda hayata mahkum eden patronlara, patronların kârı için haklarımıza göz diken sermaye müttefiklerine karşı kapatacak çok kapımız var...

Var mısın masalın sonunu birlikte yazmaya?

Kış çetin, rüzgar sert. Ancak yan kapımızdaki karınca güven kapımız. Bunu hepimiz biliyoruz. Haydi o zaman 2025’e azimle hazırlanalım, karıncaları örgütleyelim, örgütlenelim.

Bu yılın kışlığı kız kardeşlik olsun

Kız kardeşlik yalnızca duygusal bir anlam içermiyor. Sermayenin kadınlara dayattığı koşullarda kendisinin hayatta kalabilmesi için yanındaki kadının hayatta kalabilmesinin zorunlu olduğunu gösteriyor.

Esnek ve güvencesiz çalışmanın anatomisi: İŞKUR-TYP

Bir yatılı okulda temizlik işçisi olarak çalışıyor Gül. İktidarın lütuf gibi gösterdiği TYP ve İŞKUR ile çalışmaya başlayan arkadaşlarının yaşadıkları ve kendi yaşadığı yoksulluğu anlatıyor.

Direnişteki TKIS Blinds işçisi kadınlar: ‘Biz üretmeyince patronlar bir hiç’

Tuzla Serbest Bölgesi’nde, TEKSİF Sendikasında örgütlenmek isteyen ve sendikal mücadele sürecinde işten atılan TKIS Blinds işçilerinin ilmek ilmek ördüğü direniş çadırındayız.

Plascam’ın kârı, Şebnem’in ıstırabı

Plascam patronu o büyük firmalara iş yaparken kazandığının yüzde 9’undan bile azını vergiye verirken orada çalışan Şebnem yüzde 35’lik dilime girmiş bile.

‘İnsanca yaşamak için savaşmak gerekiyor’

‘Düşünsenize, geçim derdine takılmaktan hobilerimden, kendimden bile uzaklaştım. Sadece hayatta kalmaya odaklanıyorum, o kadar.’

‘Ne kadar maaş aldığımı bilmeden yıllarım geçti’

Canan yaşadığı şiddetten kurtulmaya, beş kuruş ücretle yaşamını idame ettirmeye ve hayatını var etmeye çalışan yüz binlerce işçi kadından yalnızca biri.

Yurtlarda tasarruf öğrenciden: 12 öğrenciye 2 tuvalet kağıdı rulosu

Kamuda tasarruf paketiyle birlikte yapılan bütçe kesintileri ne hikmetse hep öğrencilerin haklarından yapılıyor.

‘Barınamamayı da normalleştirmeyelim’

‘Üç kuruş paraya idareten bir ömür tüketeceğimiz değil, çocuğumuza sağlıklı bir hayatı kuracağımız, bir ayakkabı almak için kredi mi çeksem demeyeceğimiz bir hayatı istemiyor muyuz?’

Bu hafta balık yiyoruz…

Pazarın ortasına geldim arabam hâlâ boş. Arttırdığım pazar paraları etikete gelen zamlara yetmiyor, spor olsun diye birkaç tur atayım diyerek dolanıyorum tezgahları.

Medine değişim için adım atmayacaksa kim atacak?

Hak arama mücadeleleri devam ederken bundan bir haber olan işçilerin de bu umut ışığını yakan sınıf kardeşlerinin mücadelesinden öğrenmeleri gerekiyor.

Marketlerde fiyatları kim değiştiriyor?

Ağır çalışma koşulları, düşük ücretler... Market çalışanları bu şekilde yaşamını sürdürmeye çalışırken bir de fiyatlara sinirlenen müşterilerle ilgileniyor. Halbuki fiyatları belirleyenler bu marketle

2024'e veda ederken heybemizde kalanlar

Sadece hayatta kalmak için değil, hayatı yeniden yaratmak için sür fırçayı tuvale!

Arşınlanan yolda mücadele var, gidilecek yolda da!

Kamu toplu sözleşmelerinin maddelerinde yer alınması istenen talepler sadece ücretlerle sınırlı değil.

‘Kamu-özel işbirliği’ diye yazılır, ‘Taşeron, ucuza çalışma’ diye okunur

Etlik Şehir Hastanesindeki taşeron şirketlerde çalışan kadın işçilerin gündemlerinin başında asgari ücret geliyor.

Bir yazar iki kitap: Hang Kang

2024 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülen ilk Güney Koreli ve ilk Asyalı kadın yazar olan Han Kang’ı ve onun Türkçe’ye çevrilen kitaplarından ikisini tanıtmak istiyorum.

Sağlıkta ‘eziyet yönetmeliği’

'Sorun yumağına dönüşmüş sağlık sistemi performansa dayalı, bilimsel yaklaşımdan uzak yönetmelikler ile düzeltilemez.'

‘Metal işçileri vardiya sonrası temizliğe gidiyor’

‘Metal sektöründe çalışan kadın işçiler hafta sonu hatta vardiyaya gitmeden önce ev temizliğine ve yarım gün işlere gidiyorlar. Şimdi gözümüz kulağımız yeni asgari ücretin belirlenmesinde.’

Şiddete karşı haklarımız için dayanışma var

Kadınlar olarak şiddetle mücadele ettiğimiz bu zorlu süreçte, şiddete karşı haklarımızı ve bu hakları kullanırken karşılaşabileceğimiz engellerle başa çıkma yollarını ele alacağız.