Okullarda bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek için mücadele eden Zaide, yönetenlerin kendileri için çarçur ettiği bütçeyi çocukların beslenme hakkı için çok görenlere sesleniyor.

Servis hostesliği basit, part time işlerden kabul ediliyor. Ancak gerçekler başka. Fazla iş, az ücret, kural yok, sigorta yok. Mecburiyet var...

Evet çok zulüm gördüm ama pişmanlıklar hayatı geri vermiyor. Her şeye rağmen kimseye boyun eğmedim, bazen sabrettim ama her şeye rağmen yenilmedim, ayaktayım. Siz de yenilmeyin, susmayın.

Şiddet, baskı, yoksulluk sürüyor. Ama değişen bir şey var: kadınların mücadele biçimi. Kadınlar artık çözümün parçası olmak istiyorlar.

Belediyelerde bile artık kadınlar kısmı çalışmalara mecbur kalıyor. İktidarın süslediği kısmı çalışma uzun vadede ciddi hak kayıplarını getirirken bizler temel taleplerimizde ısrarcı olmalıyız.

‘Virüsten önlemle korunabiliriz ama hayat şartlarımıza etkisinden nasıl korunacağız!’

Ken Loach’un Üzgünüz, Size Ulaşamadık filmi neoliberal dönemin işçi ailelerine yaşattıklarını anlatıyor. Kapitalizmin sattığı “hepsi sizin tercihiniz” yalanının gerçeklerini seriyor ortaya.

“Pazar nasıl?” demeye kalmadan, “Çok pahalı” cevabını veren genç kadın, avucunu açıp bozuk paraları göstererek, “Bu kadar. Bununla ne alabilirsem? Çalışmıyorum.”

Kocaeli’de kapı kapı dolaşıp belediyenin mahalleye kreş açması için imza toplayan kadınlar, hem kreşin kendileri için önemini anlatıyor hem de kampanyalarını...

Urfa’nın ten yakan sıcaklarında Özak direnişçisi kadınlar olarak bir aradayız. Direnişimizin ardından patronlar ‘Ya burada da işçiler haklarından,gerçek sendikadan haberdar olursa’ diye korkuyorlar.

Azerbaycan’dan gelen Nurgül, henüz 15 yaşındayken evlenmiş, 17 yaşında doğum yapmış... Yaşı tutmadığı için resmi nikahı yok. Bu yüzden hep kayıt dışı çalışmak zorunda...

‘Yoksulluktan dolayı çocuklarımızı mahalledeki merdiven altı sübyan okullarına, vakıf, cemaat, tarikat okullarına göndermek istemiyoruz. Mücadele etmemiz lazım’

Birkaç gün önce Suriyelilere yönelik ırkçı söylemlere katılanlar duydukları öfkeden pişman olmuşlar mıydı? Belki... Kesin olan ise üzülseler de hâlâ zihinlerinde onları kemiren “ama”larının bitmediği.

Biz o savaşı 4 yıl önce yaşadık, bitirdik. Şimdi Türkiye’de yeni yaşam savaşları veriyoruz’ diyen mülteci kadınların en büyük mutsuzlukları okul çağındaki çocuklarının çalışmak zorunda olması.

Salcomp Xiaomi fabrikasında TİS sürecindeyiz. Türk Metal’e sesleniyoruz: Biz işçilerin taleplerine kulak verin, bizimle konuşmadan sözleşme yapmanızı kabul etmiyoruz.

Biz işçilerin günlük olarak ürettiği bu implantların ücretini bile alamıyoruz. Buna rağmen mesailerle en fazla 17-20 bin lira alabiliyoruz

‘Kurduğumuz bağlar biçim değiştirebilir. Her zaman başarılı olamasa da zorlukların üstesinden gelme çabası, Sally Rooney’nin açtığı pencereyle birlikte her şeye rağmen iyimserdir.’

‘İşe başlayalı üç ay olmuştu ki makineye ayağı sıkıştı. Bir buçuk ay raporun ardından yerini değiştirme sözüyle tekrar işe döndü. Değiştirmediler, Serhat bir hafta sonra aynı makinede canından oldu.’

‘Bu ülkedeki yoksulluk sınırı 42 bini bulmuşken hiç utanmadan taban ücreti 65 lira olarak belirlendi. Sendika yeni sözleşmeyi bizden gizliyor.’

Çıkartılan yasalara, kanun hükmünde kararnamelere rağmen inandığımız bir kolektifin parçası olmak…

Editörden