Yaklaşan yerel seçimler ve biz çalışan kadınların en basitinden evden işe, işten eve gitmek için çektiğimiz bir günlük kargaşayla anlatmak isterim.
Mahallemiz Esenyalı’da yapılan her muhtarlık seçiminde ulaşımın düzeleceğinden, gece aydınlatmalarının tamamlanacağından, parkların çocuklar için elverişli olacağından tutun da çöplerin alınmasına kadar her zaman vaatler var. Ama bu vaatler seçimler bitene kadar. Vaatler dışında da insan hayatını kolaylaştıracak çalışmalar bile nerdeyse yok.
En basitinden ben yıllardır toplu taşımayı kullanarak işe gidip geliyorum. Her sabah, özellikle de okulların açık olduğu günler hafta içi otobüse binmek benim için çile. Otobüs tıka basa doluysa durakta bile durmaz, seni teğet geçer. Durakta durursa da insanları ite kaka ilerlersin; “Lütfen ilerler misiniz, işe geç kalacağız”, “Lütfen ilerler misiniz, okula yetişemeyeceğim...” Akbiller arka kapıdan, orta kapıdan gönderilir; kiminin akbili kaybolur, kiminin cüzdanı çalınır kalabalıkta, kimi tacize uğrar, kimi gençlere hakaret eder yer vermedikleri için... Aslında işe başlamadan yollarda başlar stres. Güne de bu kargaşa halinde başlarsın.
Bu sorunlara karşı her defasında Alo 153’ü arayıp İETT’ye bildirirsin, dönüş yapacaklarını söylerler ve yaparlar da ama bu dönüşlerden hiçbir çözüm alınmaz; değişiklik yapılmayacağını, ek bir araç veremeyeceklerini, sefer saatlerini artıramayacaklarını dile getirirler.
Alternatif olarak minibüsü kullanırsan o da tam bir kabus. Minibüs şoförlerinin kaba saba davranışları, öğrencilere karşı saygısız davranışları, müdahale ettiğinde şoförün kendinde yetki bulup itiraz eden yolcuyu yolun ortasında bırakmaktan tuttun hakaretlere varan tutumu... Yine bir dolu sıkıntı ve stresle işe gidersin.
Mahallemizde varolan ulaşım zaten yetersiz ve hiçbir düzenleme de yapılmıyor. Yıllardır bulunduğum mahallede aynı kargaşanın içinde, aynı sıkışıklıkta işe gidip geliyorum. Evde yaşadığın stres yetmez, işte yaşadığın stres yetmez bir de yolda stres! Bize sağlıklı düşünmemiz gerektiği, akıl sağlığımızı bozmamamız gerektiği söylenir ama nasıl koruyalım akıl sağlığımız! Bu kargaşayla, stresle nereye kadar!
Eğer mahallemizde kendi adaylarımızı çıkarmazsak daha çok vaat dinleriz, ülkede gidişat neyse mahallede de o olur.
İlgili haberler
Mevzu bozuk psikoloji değil, bozuk çark
Kaybedecek sarayımız da yok, ejder suyumuz da. İster dış güç desinler, ister başka bir şey; Yoksullu...
Depremi bekler gibi bekleyecek miyiz?
“Beni krizi bahane ederek işten attılar. Samimi olduğum dört kişiyi de çıkardılar. Sonradan duydum k...
Şantiyeden kahvaltı kalırsa, nevresim yeterse...
“Ben kocama ‘evde bir şey yok’ diyemiyorum. O kadar canına kıyan oluyor. Korkuyorum ben de. Sesimi ç...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.