Havalar ısındı. Bunalıyor, bunalıyor, bunalıyoruz değil mi... Görünen o ki daha da ısınacak. “Aman dikkat” demek için yazdım bu ayki yazımızı. Çünkü bu sıcakların yarattığı gündelik sorunlar var elbette ama bir yandan da kronik hastalıkları da ciddileştiriyor.

Küresel ısınma, su kaynaklarının giderek azalması aşırı sıcaklarla başa çıkmayı zorlaştırıyor. Aşırı sıcak çarpması acil müdahale edilmesi gereken bir sorunken kronik hastalıkların kontrolünü de zorlaştırıyor.

ANİ TANSİYON YÜKSELMELERİNE VE KALP YETERSİZLİĞİNE DİKKAT!

Vücudun ısısını dengede tutan düzen, vücudun tüm yüzeyini kaplayan ciltte dolaşan kanın sirkülasyonudur. Cilt üzerindeki damarlar soğukta büzüşüp kan akımını azaltırken, sıcakta damarlar genişleyerek cildi soğutmaya çalışır, bu sırada da iç organlara daha az kan gitmesine neden olurlar. Bu durum kalbin daha fazla çalışmasını gerektirir. Damarlarda dolaşan sıvı hacminin azalması, kanın akışkanlığının ve böbreklerden geçen kan miktarının azalmasına neden olur. Bu durum, yeterli sıvı alınmadığı takdirde böbrek fonksiyonlarında bozulmaya yol açabilir. Bunu dengelemek üzere böbrek ve böbreküstü bezlerinden salgılanan maddeler damarların büzüşmesine ve ani tansiyon yükselmeleri ile kalp yetersizliği bulgularının artmasına neden olabilir.

GÜNEŞ VEYA SICAK ÇARPMALARI

Aşırı sıcağa maruz kaldığımızda, beden ısısını ayarlayan terleme mekanizması bozulur. Buna bağlı olarak, vücut ısısı düşürülemez ve güneş/sıcak çarpması ortaya çıkar. Zamanında müdahale edilmezse kalıcı hasara ve hatta ölüme dahi sebebiyet verebilir. Ateşin 39,4 derecenin üzerine çıkması, derinin kuru, kırmızı ve sıcak olması, bulantı, kusma, baş ağrısı, baş dönmesi, göz çukurlarının belirginleşmesi ve görme netliğinin bozulması durumunda ise şuur bulanıklığı veya kaybı görülebilir.
Peki ne yapmalı? Güneş/sıcak çarpmasından etkilenen kişiyi serin, havadar bir yere alın, vücudunu acilen soğutucularla soğutun. Ancak bilinci kapalı ise sıvı gıda verilmemesi gerekir. Bilinç bulanıklığı durumunda hızla bir sağlık kuruluşuna ulaştırın.

‘TAHAMMÜLÜM KALMADI’ DİYORSANIZ...

Sıcak havalar ve yüksek nem psikoloji üzerinde de etkilerde bulunur. Tahammülsüzlük, halsizlik, kalp çarpıntısı, ateş basması, yüksek tansiyon, çabuk sinirlenme, dikkat eksikliği gibi belirtilerin biraz da sıcak havalardan olduğunu bilmek belki kendinizi az da olsa iyi hissettirir. Ama siz yine de sıcağa kapılıp, etrafınızı çok kırıp dökmeseniz güzel olur :)

AŞIRI SICAKLARDA SAĞLIĞIMIZI KORUMAK İÇİN ÖNERİLER
* Yaz aylarında açık renkli, rahat ve bol, terlemeyi artırmayan kumaştan yapılmış giysileri tercih edin.
* Ağır, yağlı yemeklerden kaçının, az ve sık aralıklarla, sebze ve meyveden zengin bir tarzda beslenmeye çalışın.
* Alkol almayın. Alkol alıyorsanız dikkatli olun. Özellikle güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde açık havada güneş altında kesinlikle alkol almayın.
* Yaz aylarında günlük sıvı ihtiyacı 2-3 litreye çıkmaktadır. Yazın günde 2-2.5 litre su tüketmeye özen gösterin.
* Soda ve maden suyu tüketiminde dikkatli olmalıdır. Kontrolsüz maden suyu ve soda tüketimi tansiyonu yükselteceği gibi, kalp yetmezliği bulgularının da ortaya çıkmasına ya da daha ağırlaşmasına neden olabilir.
* Özellikle güneşin dik olduğu saatlerde açık havada dolaşmayın. Güneşin dik ışınlarına maruz kalmayın.
* Terle birlikte vücudumuzda elektrolit, özellikle de tuz kaybı fazla olacağından, doktorunuzun fikri doğrultusunda tuz kullanın.
* Denize, sabah ve akşam saatlerinde aç karnına girin, kumda güneş banyosu yapmayın, denizde kıyıya paralel olarak yüzün. Açıklarda yüzmeyin.
* Doktorunuza danışarak hipertansiyon ilaçlarınızın yaza göre düzenlenmesini sağlayın.
* Uzun seyahate çıkmadan mutlaka kalbiniz ile ilgili kontrollerinizi yaptırın.