Ekmek ve Gül Dergisi Temmuz 2018 sayısı

Ekmek ve Gül Temmuz 2018 sayısı

Seçimdi, geçimdi, rejim değişikliğiydi derken henüz geldiğini bile anlamadığımız yazın, sadece güneşiyle değil, umudu büyüten birlikteliklere vesile olan buluşmalarla da içinizi ısıtmasını umuyoruz...

Çocuklar kelebek ömrüne mahkum olmasınlar diye...

Soruyoruz size; bugün “bekasını koruyoruz” dedikleri devlet, bizim çocuklarımızın canını hiçe sayıyorsa, korunan kimin bekasıdır? İhya edilen kimin çıkarıdır? Cevaplarımız dergimizde...

Biz ve onlar ayrışsın elbet... Ama bilelim, ‘biz’ kimiz, ‘onlar’ kim!

Gerçekten araya koyduğumuz “onlar ve biz” ayrımı şu parti ya da bu partiyle, şu inanç ya da bu inançla, şu kıyafet ya da bu kıyafetle mi belirleniyor?

Çocuk istismarı hepimizin içini yakarken...

Kaybolan çocukların fotoğraflarını paylaşıp özür dilemek, sadece sosyal medyadan üzüntü bildirmek, kötülük kendine bulaşmadıkça ses çıkarmamak... Bunlar korur mu çocukları?

Eğilip yıkılmayan Mahmure

Mahmure bir gün okula gelmedi. Bir hafta sonra, okul yolunda karşılaştım Mahmure’yle. Yanında kocaman bıyığı, kırlaşmış saçı, ütüsüz gri takımıyla adeta duman yığınını andıran bir adam oturmaktaydı.

Hele bir sor; niye oy verdim...

Seçimden önce “Bu sefer AKP’ye oy yok” diyen kadınlar, seçimden sonra tartışmaya girmek istemiyor. Sonra da ‘Bak yemin ver başkasına anlatmayacağına’ diyip anlatıyorlar nedenlerini...

‘Bir siyasetçi bile ‘Gece vardiyası kalksın’ demedi

Kimse bizi düşünmüyor, bir siyasetçi bile gece vardiyası kalksın demedi; taleplerimize kulak tıkadı. Ayın sonunu zor getirirken son model spor arabasıyla Meclise giren milletvekili var...’

Seçim sonuçları hayal kırıklığı mı!

Ortaya çıkan tek gerçek ise örgütlenmeli, umudu ve mücadelemizi sürdürmeliyiz. Yeter ki bizler 24 Haziran seçimi öncesinde yakaladığımız heyecanı, dayanışmayı ve inancı yitirmeyelim.

Ayrıştırılmaya, sömürülmeye ‘dur’ demek için...

Ankaralı kadınlardan bir seçim sohbeti: Bu sistem iş birlikçi bir sistem ve asla halka yönelik bir sistem değil. Ayrıştırılmaya, sömürülmeye dur demek için birlik olmak zorundayız.

Göçmen kadınların ortak mücadelesi

Londra’da, göçmen/siyah kadınlar arasında mücadele yürüten, uzun yıllar ‘şiddet gören kadın sendromu’nun mücadelesini veren Southall Black Sisters’tan Meena Patel’le yaptıkları çalışmaları konuştuk.

‘ATAERKİ’ ÜZERİNE: Cinsel tahakküm ile sınıfsal sömürünün ortak kökeni

İktidar aynı anda hem üretimi (sömürüyü) güvence altına almak üzere emekçiler, hem de yeniden üretimi/üremeyi güvence altına almak üzere kadınlar üzerinde uygulanmaktadır.

Geldi yaz ayları, başladı yıllık izin sorunları

Yıllık izin hakkında her şey bir arada... Yıllık ücretli izin nedir, nasıl kullanılır, işveren izin konusunda sorun çıkarıyorsa nasıl bir yol izlemeli? İşte tüm sorularınızın cevabı...

Fabrikada su içebilme mücadelesi

Biz de her gün amirlere sebillerin ne zaman değişeceğini sorduk. Yaklaşık 20 gün devam etti bu durum. Bir sabah işe gittiğimizde sebilleri kaldırmışlardı. Biz birlikte hareket ederek bunu başardık.

Flormar işçilerine ve tüm direnen kadınlara selam olsun

Güvenlik soruşturması gerekçesiyle işlerinden atılan ve 94. günde direnişlerine son veren Ege Üniversitesi işçilerinden bir kadın sesleniyor bize: ‘Bizi eve kapatmak istemelerine YETER diyelim.

Direnişte gül sesleri...

Küçücük bir işçi iken kendine yol arayan Adelheid Popp’un mücadele bayrağı şimdi Flormar’ın direnişçi kadınlarında. Flormar işçileri sıkılı yumruklarını göstererek haykırıyorlar patrona: Bıçak kemikte

İşimden oldum, mücadeleye sarıldım

15 yaşındaki kızımı karşıma alarak ‘Biz herkesin eşit, özgür olduğu, barış ve demokrasi içinde yaşadığı bir ülke istiyoruz. Yanlış bir şey yapmadık o nedenle işlerimize geri döneceğiz’ dedim.

Geleceği kurma hayalimizden vazgeçmiyoruz

‘Bize düşen toplumda oluşan refleksi olumlu yönde yönlendirerek bir toplumsal muhalefet oluşturup, barış, huzur ve demokrasi ortamının inşası için mücadele etmektir.’

BİR DEĞİŞİMİN HİKAYESİ: Kibritçi Kız

Kibrit fabrikasında çalışan İris’in değişimini, hayal kırıklıklarını, ailesine ve hayatında var olan her şeye, her alana yabancılaşmasını gördüğümüz bir film Kibritçi Kız.

Eskiden öğretmendim, şimdi köfteciyim

KHK ile ihraç edilen kadınlardan biri Müslüme. ‘Ne iş yapayım’ derken kendini köfteci olarak bulmuş. Titizlikle yaptığı öğretmenliğin yanına koyduğu köfteciliği de titizlikle yapıyor.

İsviçreli kadınlardan ücret eşitliği grevi

İsviçreli kadınların eşitlik mücadelesinin geçmişine, bugününe ve geleceğine bakalım bu yazıda...