Fabrikada su içebilme mücadelesi
Biz de her gün amirlere sebillerin ne zaman değişeceğini sorduk. Yaklaşık 20 gün devam etti bu durum. Bir sabah işe gittiğimizde sebilleri kaldırmışlardı. Biz birlikte hareket ederek bunu başardık.

Ben, yaklaşık 600 işçinin çalıştığı ve sendikalı bir metal fabrikasında çalışıyorum.

Geçtiğimiz Ramazan ayında işyerimize deneme amaçlı su sebilleri getirildi. Sebiller, yüksek, dikdörtgen şeklinde ve sağ-sol şeklinde iki düğmesi olan bir yapıya sahip. Su içebilmek için aynı anda iki düğmeye de basman gerekiyor. Musluktan su oldukça yavaş aktığı için musluğa yanaşmak zorunda kalıyoruz, bu yüzden su içerken ağzımız muslukla temas ediyor. Şimdi, diyeceksiniz ki “Neden bardakla içmiyorsunuz?” Çünkü patron bardakların çok masraf olduğunu söylüyor. Patron için plastik bardakların maliyeti işçinin sağlığından daha önemli. Su içerken bir arkadaşımızın genzine su kaçtı. Su içmeye iki kişi gidemiyoruz. Çalıştığımız hat yavaşladığında aceleyle su içmeye gidiyoruz. O nedenle pet şişelere de su doldurup yanımıza alamıyoruz. Zaten çalıştığımız alana su veya yiyecek sokma gibi bir imkanımız yok.

Suyun devir daim olabilmesi için kirli su bir damacanaya, temiz su bir damacanaya aktarılıyor. Biri temiz suyla kirli suyun kapaklarının yerini değiştirse haberimiz olmayacak ve içmeye devam edeceğiz. Normalde su sebillerinde soğuk-sıcak muslukları olur. Bu sebilden soğuk su içemiyoruz. Haziran ayında zaten havalar sıcak, bir de insanlar oruçken soğuk su içmek istiyorlar ama içemiyorlar. Sebilleri gören arkadaşlarımız “Ramazan’da bu ne”, “Orucumuzu açarken ayakta mı su içeceğiz”, “Hijyenik değil” şeklinde tepkiler gösterdi.

Bu sorunlar ortadayken sebillerin değişmesi için çalıştığımız vardiyada imza toplamaya karar verdik. İmza toplarken sendika temsilcileri karşı çıktı. Bize “Sendikaya sormadan bir şey yapmayın, etmeyin, konuşalım da ondan sonra bir şeyler yapalım” dediler. Herkes temsilcilerin bu tepkisini görünce iyice sinirlendi. Diğer vardiyadaki arkadaşlara da imza topladığımızı söyledik. Onlar da imza toplamaya başladı. Sendika temsilcisi bizim topladığımız imzaları elimizden aldı, idareye verdi, bir nevi hazıra kondu. Ben sendika temsilcisinin yanına gidip “Sizin bu sebillerden haberiniz var mıydı? Böyle iş mi olur? Su içerken mücadele veriyoruz. Boğulma tehlikesi yaşayan arkadaşlarımız oldu” dediğimde temsilci “Tamam değişecek denemelik olarak bu sebilleri getirdiler. Bize de sormadılar, tepki gösterdik. Biraz sabredin, bekleyin” dedi. Ne zaman değişeceğini ise söylemediler.

Biz de her gün amirlere sebillerin ne zaman değişeceğini sorduk. Yaklaşık 20 gün devam etti bu durum. Bir sabah işe gittiğimizde sebilleri kaldırmışlardı. Biz birlikte hareket ederek bunu başardık. Artık hem sıcak hem de soğuk su içebildiğimiz hurda da olsa sebillerimiz var.

İlgili haberler
İşten çıkarılan metal işçisi kadından Flormar işçi...

Kayseri'de, 2 aya yakın süredir çalıştığı fabrikadan hiçbir sebep gösterilmeden çıkarılan metal işçi...

Biz ve onlar ayrışsın elbet... Ama bilelim, ‘biz’...

Gerçekten araya koyduğumuz “onlar ve biz” ayrımı şu parti ya da bu partiyle, şu inanç ya da bu inanç...

Çocuklar kelebek ömrüne mahkum olmasınlar diye...

Soruyoruz size; bugün “bekasını koruyoruz” dedikleri devlet, bizim çocuklarımızın canını hiçe sayıyo...