Okurumuzun Sorusu:
Ben 4 ay 22 gün çalıştığım firmadan 13 haftalık hamileyken işten çıkarıldım. Sebep olarak bana söylenen “ilerleyen zamanlarda işlerin yoğunlaşacağı ve performansımın düşeceği”. İki haftalık ihbar tazminatımı verip işten çıkaracaklardı. Ben kabul etmedim. Hiçbir evrak imzalamadım ve çıkışımı gerçekleştirdiler. Bir de çalıştığım firmada maaşların bir kısmı bankadan yatıyordu, bir kısmı da elden ödeniyordu. O yüzden ihbar tazminatımı da bankaya yatan tutar üzerinden vereceklerdi ve bu yarı yarıya fark ediyordu. Ben de arabuluculuğa başvurdum. Sonra yönlendirdikleri avukatın ofisinde karşı tarafın avukatıyla görüşme sağlandı. Benim talebim, ihbar tazminatı, kötü niyet tazminatı, ayrımcılık tazminatı ve fazla mesai ücretiydi. Firma haftalık 55 saat çalışıyordu, ben haftalık 10 saat fazla mesai ücreti istedim. Karşı tarafın teklifi yine bankaya yatan üzerinden iki haftalık ihbar tazminatıydı. Kabul etmedim, ikinci görüşme oldu ve karşı taraf anlaşmama yolunda karar verdi. Bu durumda ben ne yapabilirim acaba?
Arabulucu aşamasında anlaşma sağlanamadığı için okurumuz dava yoluyla alacaklarını talep edebilir. Daha doğrusu bu aşamada yapılabilecek tek şey yasal alacakları dava açarak talep etmektir.
Okurumuz açacağı davada tüm yasal alacaklarını gerçek ücreti üzerinden isteyebilir.
Okurumuz Türkiye’de milyonlarca işçinin yaşadığı bir sorundan mustarip. İşveren daha düşük sigorta primi ödemek amacıyla SGK’ye okurumuzun gerçek ücretini bildirmemiş. SGK’ye daha düşük bir ücret bildirmiş. Banka aracılığıyla yaptığı ödemeleri de SGK’ye bildirilen düşük ücret üzerinden gerçekleştirmiş. Aradaki farkı okurumuza elden ödemiş.
Ancak okurumuzun yasal anlamda ücreti, SGK’ye bildirilen ya da bankadan ödenen ücret değil; okurumuzun gerçek ücretidir. Yani bankadan ve elden ödenen ücretlerin toplamıdır. Tüm yasal alacakların da bu tutar üzerinden ödenmesi zorunludur.
Peki gerçek ücret nasıl ispatlanabilir? Okurumuzun elinde gerçek ücretini ispatlayabileceği yazılı bir delil yoksa (ki çoğu zaman olmuyor) okurumuz ne yapabilir?
Bunun kolay bir yolu var. Davada okurumuzun avukatı mahkemeden “emsal ücret araştırması” yapılmasını isteyebilir. Bu durumda mahkeme ilgili sendikalara ve/veya odalara okurumuzun alabileceği emsal ücreti sorabilecek ve gelecek yanıta göre karar verebilecektir. Türkiye’de bu sorun çok yaygın olduğu ve hakimler de bu durumu bildiği için, sayısız örnekte hakimler emsal ücret araştırmasının sonuçlarına göre işçilik alacaklarını hesaplamakta ve buna göre karar vermektedir.
Sonuç olarak okurumuz davada ihbar tazminatının, fazla mesai ücretlerinin ve hamilelikten kaynaklı fesih nedeniyle istediği tazminatın gerçek ücreti üzerinden ödenmesini talep edebilir.
Okurumuz hamilelik nedeniyle işten çıkarmadan kaynaklı olarak ayrıca hem ayrımcılık tazminatı hem kötü niyet tazminatı istediğini belirtmiş. Ne yazık ki Yargıtay içtihadına göre bu iki tazminat birlikte istenemiyor. Dolayısıyla okurumuzun davada bu iki tazminattan birini istemesinde yarar var. Ayrımcılık tazminatı 4 aya kadar ücret tutarında. Kötü niyet tazminatı ise ihbar süresinin 3 katı. Okurumuzun ihbar süresi 2 hafta olduğu için okurumuzun talep edebileceği kötü niyet tazminatı 6 haftalık ücreti tutarında olabilir. Oysa hâkim hamilelik nedeniyle işten çıkarmayı kabul ederse, 4 aya kadar ücret tutarında ayrımcılık tazminatına hükmedebilir. 4 ay üst sınır. Hâkim daha az bir tazminata da karar verebilir. Ancak okurumuzun ihbar süresi kısa ve dolayısıyla isteyebileceği kötü niyet tazminatı az olduğu için ayrımcılık tazminatı talep etmek daha avantajlı olabilir.
Okurumuz her iki tazminatı birden isterse, mahkeme hamilelik nedeniyle işten çıkarmayı tespit etse dahi bu iki tazminattan birine hükmedebilecek, diğer tazminatı reddedebilecektir. Bu durumda kısmi kabul, kısmi ret durumu olabilecek ve okurumuz davayı tamamen kazandığı takdirde ödemek zorunda olmayacağı kısmi vekalet ücreti ve mahkeme masraflarını ödemek zorunda kalabilecektir. Dolayısıyla okurumuzun bu konuyu avukatıyla detaylı biçimde görüşmesinde yarar var.
Son olarak okurumuz hizmet tespit davası aracılığıyla sigorta primlerinin gerçek ücreti üzerinden yatırılmasını sağlayabilir.
İlgili haberler
ALO 170 yanlış biliyor: Hamilelik işten atma gerek...
Alo 170 yanlış biliyor. Hamilelik işten çıkarma gerekçesi olamaz. Hamileliği nedeniyle işten çıkarıl...
Hamilelikte alınan rapor işten çıkarma gerekçesi o...
Kadın işçinin hamileliği sırasında 5 gün rapor alması işten çıkarılmasına gerekçe olamaz. Kadın işçi...
Hamilelikte işten çıkarmada izlenebilecek 2 yol va...
Kadın işçinin hamile olduğu için işten çıkarılması halinde izleyebileceği 2 yol var. Hangi yolun izl...
Hamilelik nedeniyle sözleşmenin yenilenmemesi ayrı...
Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan hamile kadın işçinin sözleşmesi sırf hamilelik nedeniyle ye...
Hamile işçi işten çıkarılabilir ama hamilelik nede...
Hamile işçinin işten çıkarılamayacağına ilişkin bir kural yok. Ancak hamilelik nedeniyle işten çıkar...
İşçi hamilelikte iş değişikliği yapabilir
İşçinin hamilelik sırasında iş değişikliği yapmasının önünde bir engel yok. Önemli olan işçinin anal...
Hamilelik nedeniyle fesih tazminat nedenidir
Hamile olduğu için işten çıkarılan ama 6 ayı dolmadığı için işe iade isteyemeyen işçi ayrımcılık taz...
Hamilelikte fazla çalışma yasaktır
Hamile ve emziren kadın işçilere fazla çalışma yaptırılması yasaktır. Bu dönemlerde fazla mesai yapm...
Hamilelik değil, hamileliği işverenden saklamak iş...
Hamilelik işten çıkarma nedeni değildir. Hamilelik nedeniyle işten çıkarma yasaya aykırıdır. Ancak h...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.