17 Aralık akşamı Balıkesir Edremit’te 46 yaşındaki Mehmet Biçer tarafından av tüfeğiyle kalbinden vurulan 35 yaşındaki Nazan Can için, Edremit Kent Konseyi Kadın Meclisi Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Çalışma Grubu, Edremit Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Kadınlar “Bize ölümde birleştirenlere karşı yaşamı kazanmak için birleşelim” dedi. Kadınlar açıklama sonrası söz alarak kadına yönelik şiddete karşı tepkilerini dile getirdi.

Edremit Kent Konseyi Kadın Meclisi Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Çalışma Grubu tarafından yapılan açıklamanın tamamı şöyle:

Gün geçmiyor ki bir kadın cinayeti daha yaşanmasın. Biz kadınlar daha önce bu alandan defalarca kadın cinayetlerine hayır demiştik. Daha geçtiğimiz ay ilçemizde öldürülen Işıl Çetkin Aydın cinayetinde bu son olsun demiştik. Ama olmadı. İşte daha dün Nazan Can hunharca katledildi.Yeter artık.
Bu cinayetlerin sebepleri sayılamayacak kadar çok. Yan baktın. Bakımsızsın. Kısa giydin. Yemek yapmadın ve bunun gibi bir sürü nedeni var erkeklerin. Kadın cinayetleri ve şiddet, bu sömürü sisteminde münferit değil sistematiktir, kadın cinayetleri politiktir.
Aynı zamanda sosyal, ekonomik ve kültürel bir sorundur. Toplumumuzda insanlar ekonomik ve sosyal bunalım içerisindedirler. Herkes gergin, patlamaya hazır, psikolojisi etkilenmiş, ne yapacağını bilmez durumdadır. Hele bizim ülkemiz gibi feodal kültürü aşamamış, her türlü hurafenin hayat bulduğu ortamda özellikle kadın cinayetleri kaçınılmaz oluyor. Olağan sayılıyor.
Şu bir gerçek ki erkek egemen toplumda cinsiyet eşitsizliği kadının aleyhine tezahür etmektedir. Ancak bu kader midir? Bu cinayetler asla kader sayılamaz.
Kolluk güçleri umursamıyor .Yargı adaletsiz kararlar veriliyor. Sosyal ve hizmetler kayırmacı, kadınları yardıma muhtaç hale getirici uygulamalarda bulunuyor. Din şarlatanları kadınları suçlayan aşağılayan fetvalar veriyor. Yasal tedbirlerle önlenemeyen kadın cinayetleri, başta biz kadınlar olmak üzere tüm duyarlı kesimlerin sahip çıkmasıyla önlenebilir. Tabii bu en başta devletin görevi olmalıdır. Yasal tedbirler uygulanmalı, yetmiyorsa yeni tedbirler konulmalıdır. Türkiye’nin de imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6284 sayılı Kanun’un uygulanması bile kadınların rahat nefes almasına yarayacaktır.
Toplumsal cinsiyet eşitliğini yok sayan, eril dilin sonucunda sadece bu yıl en az 400 kadın katledilmiştir. Kadın cinayetlerinideki artış, katillerin mahkemelerde kravat taktığı, ceket giydi için indirim aldıklarını bilmekle beraber, erkekler bu cesareti, yargıdan, cinsiyetçi medyadan ve sözde siyasilerin ayrımcı sözlerinden almaktadır.
Her gün en az üç kadının vahşice katledildiği, yüzlerce kadının şiddet tehtidi altında olduğu için kolluk güçlerine ve yargıya başvurdu ülkemizde binlerce kadının yaşanan adaletsizlikler, yanlış uygulamalar ve haksız yargı kararları yüzünden adalete güven duymadığı ortadadır.
Buradan bir kez daha haykırıyoruz, ‘İstanbul Sözleşmesi feshedilsin’ diyenlere; 6284 sayılı Kanun’un yürürlükten kaldırılmasını isteyenlere. Kadınları şiddete maruz kaldıklarında başvurabilecekleri mekanizmalardan yoksun bırakmak isteyenlere. Kadın istihdamını artırıcı politikalar geliştirmek yerine, kadınların nafaka hakkına göz dikenlere.
Şiddeti tacizi tecavüzü çocuk istismarını engellemek yerine kadınların kazanılmış haklarını elinden almaya çalışanlara. Söyleyeceğimiz son sözümüz “Ölmek istemiyoruz”.
Bu toplumda eşit olarak biz de varız ve var olacağız. Susmayacağız.
Aynı sorunları yaşayanlar aynı tarafta buluşursak ve birlik olursak ancak kurtuluşumuz mümkün olur.
Gücümüz birliğimizdir diyerek, bizi ölümde birleştirenlere karşı yaşamı kazanmak için birleşelim.

NE OLMUŞTU
Balıkesir’in Edremit ilçesinde fırıncılık yapan 46 yaşındaki Mehmet Biçer ile 35 yaşındaki Nazan Can arasında yaşanan tartışma sonrası, Biçer av tüfeğiyle Can’ı kalbinden vurdu. Nazan Can hayatını kaybetti.