DERGİMİZDEN
Uludağ Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğu yaptığı etkinlikte yürüttüğü tartışmalarda, güvenli kampüs ihtiyacının acilliğini ortaya koydu.
Yan yana gelmiş beş altı kadın sohbet ederken bir soru atılıyor ortaya, suratlarda belli belirsiz bir mimik, herkes birbirine bakıyor…
Emekçiler sadece ücretlerine zam talebiyle yetinemez, bu talebin iktidarın ekonomi politikalarına karşı mücadeleyle birleşmesi gerekir.
‘Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğinden biri aradı, gittik görüşmeye. Bize yol gösterdiler. Sayelerinde evimizi tuttuk, hemen eşya desteği sağladılar. O boş ev şimdi benle oğluma yuva oldu.’
Fahiş kira fiyatları emekçi semtlerdeki şiddet mağduru kadınları daha çok vuruyor. Bu rantın tek sorumlusu ev sahipleri mi? Cevabı Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Adile Doğan veriyor…
Şiddet nedeniyle eşinden ayrılan, yaşadığı şehri değiştiren bir kadın güvencesiz çalışırken, çocuklarının nafakasını da alamıyor. Her gün artan geçim derdiyle baş etme çabasını anlatıyor.
İşveren nasıl bizlerin yemeğini vermek zorundaysa bunu işçiler mücadeleleriyle kazandıysa devlet de çocukların okuldaki bir öğünlerini karşılamalı. Bunu sağlamak için hep beraber hareket etmeliyiz.
Her gün gelen zamlara karşı ses çıkarmalıyız. Bizlere bunu reva görenlere karşı yan yana gelip örgütlenmekten başka çaremiz yok. Patrona karşı sendikanın biz işçilerin yanında durmasını sağlamalıyız.
Yaz boyunca kapı kapı gezip, pazar yerlerinde, parklarda, bahçelerde kampanyamızı duyuracağız. Umuyoruz ki yeni eğitim yılında hakkımız olanı söke söke aldığımız bir başlangıç yapalım.
İlk defa Ekmek ve Gül'le tanışan Beykent Üniversitesi öğrencisi hislerini kaleme aldı.
‘Her gün sosyal destek başvurusu yapan ailelere gelir tespiti yapmak için ev ziyaretleri gerçekleştiriyorum. Karşılaştığım manzaralar, denk geldiğim hikayeler içler acısı.’
Leda’nın hayatıyla ilgili karar alabilmesi, ebeveynliğini tartışmaya açarken filmdeki çocuklarını annelerine terk eden babalar böyle bir muameleyle karşılaşmıyor.
İkitelli’den mektubumuz var! Sevtap, tüm yüklerin dönüp dolaşıp nasıl kadınları bulduğunu anlatıyor.
‘Annelik içgüdüseldir’, ‘Anne olunca anlarsın’ sözleri kadınların her yaşta karşılaştığı cümleler. O iş aslında öyle değil!
Bu buluşmanın notları önce bize giydirilen 'makbul kadınlık' elbisesinden soyuyor bizi, sonra elbirliğiyle yeni, ferah, çiçekli bir elbise biçiyor...
Okuldan alındığımda bunun cezası olduğunu düşünürdüm, okumak zorunda olduğumu…Bir taraftan her kitabın arkasına ‘Haydi kızlar okula’ yazdırıp bir taraftan o kızları kaderleriyle baş başa bırakıyorlar.
Sağlık emekçileri mutsuz ve tükenmiş durumda. Bıçak eti de geçti kemikte. Güzel günler için mücadeleye devam etmemiz ve umudumuzu kaybetmememiz gerektiğini düşünüyorum.
Ayşe yeni maceralarına devam ediyor. Bakalım bu ay ne işler karıştırıyor Ayşe?
İzmir’de Narlıdere Balçova Ekmek ve Gül Kadın Grubu her ayın ilk pazar günü yan yana geliyor.
Sezonluk işçi olan kadınların en önemli sorunu güvenli çalışamamak ve düşük ücret. Tüm yıl, güvenceli çalışmak isteyen kadınların ortak talebi ise geçinebilecek bir ücretle refah bir hayat sürmek.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.