DERGİMİZDEN

Patron-sendika el ele işçi kıyımı: Salcomp Xiaomi

İşten çıkarılan işçiler, direnişle içeri soktukları sendikanın arkalarında durmamasının hayal kırıklığını yaşıyor. İşten çıkarılan Ayça ve Xiaomi'de çalışmaya devam eden işçi kadınlar anlatıyor...

Eğitimciyi köle zanneden patrona karşı işte böyle kazandık

Özel eğitim kurumlarında çalışan genç bir eğitim emekçisi, okulun ek zam vermek yerine öğretmenleri işten çıkarmakla tehdit etmesine karşı iş bırakma ve sendikalaşma deneyimlerini paylaşıyor.

Bu hukuk bürosunda ayağa kalkmak bile yasak

Hukuk bürosunda adaletsizlik olur mu diye soramıyoruz bile çünkü, bir büro çalışanının anlattıkları işsizlik kaygısının adaletsizliklere rağmen orada çalışmaya devam etme zorunluluğunu ortaya seriyor.

Okurken de mezunken de ucuz işçi: Genç kadınlar gelecek istiyor

Genç kadın işsizliği artarken; üniversite öğrencileri ise faturalar, ulaşım ücretleri, barınma giderleri gibi yükler nedeniyle part time adı altında esnek, güvencesiz, düşük ücretlere çalışmak zorunda

Erdoğan’ın ‘şifa tarifi’, bizim kuru ekmeğimiz…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın halka 4020 liralık ‘şifa tabağı’ önerdi önermesine de değil 4020 lirayı, karnını doyuracak ekmeği zor bulan Hayriye, Leyla ve Neslihan ne diyor bu işe bir bakalım…

1 MAYIS SENİN GÜNÜN: Boynundan esaret bağını parçala, kes, at!

1 Mayıs’ı 1 Mayıs yapan tarihi ve bu tarihteki kadın örgütçülerin yaşamlarını hatırlayalım… Çünkü işçi sınıfı yarını ancak tarihini unutmadan, belleğini diri tutarak, birbirinden öğrenerek kurabilir.

‘Ürettiğim ev aletini alamıyorum’

‘Ben o bantta 1200 tane ev aleti üretiyorum. Ondan alabilmek benim de hakkım. Ama benim yaptığım ürünü bile dışarıda, 6 bin liraya satıyorlar. Nasıl alayım bu ücretle?’

Yaratıcılığımızı öldüren, sesimizi kısan yokluğa karşı: ‘Ben De Varım’ Korosu

Kendilerine bir nefes alma alanı yaratmak isteyen Küçükçekmeceli kadınlar, evin işini bıraktı, çocuğunu yanına aldı, misafiri geri çevirdi, Ekmek ve Gül Korosu çalışmalarına katıldı…

Her karışı Bergen’lerle dolu ülkenin ikiyüzlü medyası

Medya failin neden yargılanmadığını, hâlâ konuşacak cesareti nereden aldığını, ülkenin her yerinin Bergen’lerle dolu olduğunu, yıllardır adalet sisteminin neden işlemediğini sorgulamıyor.

KHK’li öğretmen Hafize’nin ayakta kalma hikayesi: Hiç edilen emeğin bir karşılığı olmalı

Arkadaşım 5 yıl sonra şimdi yeniden başlıyor. Bütün o kötü anıları arkada bıraktı falan demeyeceğim, ondan çalınan bu koca 5 yılın bir hesabı, alt üst ettiğiniz hayatının bir bedeli olmalı!

Şans eseri yaşadım, gerçekleri anlattım, ya ölen kadınlar…

Dilek, 7 yerinden bıçaklandı, ölümden döndü, haberlerde kendi kendini bıçakladığı söylendi. Ölmediği için yaşadıklarını anlatabildi. Şimdi soruyor: Söyledim de ne oldu?

Münevver: Onun tutsaklığı benim özgürlüğüm oldu

'Korkmuyorum. Çünkü yarın o adam çıkınca arkamda Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğinin olduğunu biliyorum.'

Farkında olmak önlem almaktır

Demem o ki sevgili arkadaşlar, meme kanserinin erken tanısında; tarama programı kapsamında yer alan meme muayenesi için doktora gitme, mamografi, MR çektirme ve kendi kendine meme muayenesi çok önemli

Bu hastalığı yenecek, mücadeleme yeniden döneceğim

Bunu atlatacağım. Bu hastalığı yeneceğim. Çünkü doktorun da söylediği gibi çok gelişme kaydettik meme kanserlerinde. Erken fark etmiş olmamız bir avantaj, iyileşiyorum. Teslim olmuyorum, olmayacağım.

Dert üstüne derdi, el üstüne elle çözeriz

Arkadaşlarla oturup bir çay bile içememek, ped ihtiyacını bile karşılayamamak, okulda ve kentte sürekli tedirgin dolaşmak… Genç kadınlar böyle bir hayata mahkûm mu? Cevap bu buluşmada…

Diş hekimliğinin ‘kadıncası’: Okuldan staja, sınavdan hayata ayrımcılık

Üniversitede akademisyenler, dershanede hocalar, stajda hastalar diş hekimi adayı kadınlara hep benzer söylemlerle ayrımcılık yapıyor. Diş hekimi adayı Kübra anlatıyor…

Savaşlarla sınırlarla ‘terbiye’ edilmeye çalışılan kadınlar

Devletler sınırlarını korumak için göçmenleri öldürmeyi göze alırken, hayatta kalmak için göç etmek zorunda kalan kadınların yollarda başlarına gelecek olanlar ‘sınır tanımıyor.’

Ayşe’nin derdi: Erkekler dergiyi neden okumuyor?

“Bize kadınlar birbirinin arkasından kuyu kazar gibi şeyler öğretildi. Ama dergiyi okumaya başladıktan sonra öyle olmadığını anladım. Kadınların birbirine destek olduklarını gördüm.”

Bir ayrımcılık hikayesi: ‘Cennet’in cehenneme dönüşümü

Kendi ahlak kurallarını yaratarak bir cennet oluşturduklarını düşünen siyahların hayatı, refahla birlikte gelen eşitsizliğin, toplumsal çatışmaların da öne çıkmasıyla, bir ‘cehennem’e dönüşüyor.

Marx’ın idealinin umutlu aşk hali ve Jenny

Entelektüel üretimin desteklenmesi harika bir şey. Benim cinsimin yeşil mercimekten, doğum günlerinden, ev ödevlerinden, yağ çözücülerden filan da sorumlu olması bunu epey akamete uğratıyor.