Ayşe, 35 yıldır tekstil fabrikasında çalışan bir işçi. 16 yaşında işe başlayan Ayşe’nin üniversite okuyan iki çocuğu var. Çocuklar kıt kanaat geçinse de masraflarının 10 bini bulduğunu söyleyen Ayşe, “Kendi ihtiyaçlarımı unuttum desem yeridir. Gençler de çok fazla şeyden feragat ediyorlar” diyor.
Meclisteki bütçe tartışmalarına dair “İşçiler doğrudan bütçe tartışmalarına dahil olmuyor gibi görünüyor ama aslında gıda, ulaşım, eğitim, sağlık gibi giderlerin artması, fabrikadaki bütün işçilerin gündeminde” diyor Ayşe. Özellikle birçok işçi birden artan ev kiralarından dolayı ev sahipleri ile davalık olmuş.
İktidarın Orta Vadeli Ekonomi Programına dair Ayşe “Gıdaya zam gelmesin, anlatılan Orta Vadeli Program ne bizim ihtiyaçlarımızı karşılıyor ne de bizler için yapılmış bir proje” diyor.
MOLA HAKKI BÖYLE KAZANILDI
Ayşe, özellikle kadın işçiler üzerinde mobbing ve tacizin daha fazla uygulandığını vurguluyor. Kendisinden örnek veriyor, “Mesela molalarımızı kaldırmak istiyorlar. Üretimden yemekhaneye gidene kadar zaten 15 dakika geçiyor. Yemek, çay, sigara, tuvalet derken yetmiyor o molalar.”. Kadın işçilerin önde olduğu küçük çaplı bir mücadele örneği göstermişler fabrikada. Bir araya gelip mola hakkını isteyen işçileri, yönetim kurulu korkutmaya çalışmış. Fakat işçiler ertesi gün tekrar bir araya gelip mola saatlerini arttırmışlar, “Biz o yarım saatlik molada makineyi kapatıp üretimi durdurmuyoruz. Vardiyalı şekilde molaya çıkıyoruz, molaya çıkan kişinin yerine işçiler çalışmaya devam ediyorlar. Sonuçta iki kişilik çalışıyoruz, bu yüzden mola hakkımızı da kısıtlamalarına izin vermedik” diyor.
“Geçen gün fabrikada kadın bir işçinin çantası, makinenin üstünde diye müdür çantayı yere fırlatıp kadının üstüne yürüyüp bağırmaya başladı. Biz de arkadaşımızı korumak için müdürün üstüne yürüdük” diyen Ayşe, kadınların daha cesaretli ve örgütlü olduğunu ifade ediyor. Fakat patronun bu birliktelikten korktuğu için işçilerin iyi anlaşmasını istemediğini dile getiren Ayşe “İşçilerin arasını bozmak için her yolu deniyorlar” diye ekliyor. Ayşe eskiye oranla kadınların haklarını daha çok arayıp bir araya geldiğini söylüyor bunun sebebini de baskının artmasına bağlıyor.
“Sendika ancak haksızlığa uğradıkları zaman son çare olarak geliyor işçilerin aklına ama bu sendikaların suçu” diyor Ayşe. “İşçiler sendikaya güvenmiyor. Bazen birbirimize de güvenemiyoruz çünkü bizlere bunu dayattılar. Fakat birbirimizden başka çaremiz olmadığını da biliyoruz” diyor.
Fotoğraf: Evrensel
İlgili haberler
2024’te güvencemiz örgütlü mücadele!
Yoksullaşmayı, vergi yükünü artırmaya dönük önümüze konan bu politikaların kadınlar için de özel son...
ÖZAK İŞÇİSİ KADINLAR: ‘Onların tehditleri varsa bi...
Bugün gelinen noktada direnişlerine devam ediyor işçiler. Jandarma baskılarına, gözaltı, tehditlere...
‘Biz bu danışıklı dövüşleri biliyoruz!’
Yaşam koşullarının gittikçe ağırlaştığı metal işçisi kadınlarla MESS sözleşmesinde taslağı ve kadın...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.