kitap
Yaftalı Köyün Delisi, Ayşe Gümüş Çoban’ın ilk kitabı. Zorlu bir hayatın hay huyu içinde, içindeki yazma aşkını hiç kaybetmemiş bir kadının bir kitabı doğurma hikayesi bu…
Sarmaşık sokak'ın birbirine omuz veren kadınları: Gülsün, Agavni, Zilha, Gülizar, Eleni, Nurhayat, Fatma’nın dayanışma dolu hikayeleri…
Sosyal mesafeler, evde kalmalar bu ay tazecik basılan bir kitabı yazmama engel olamadı. Bu ayki kitabımız Ayşen Şahin’den ‘Olay Şöyle Oldu’…
Jones Ana’nın yaşamı karanlık günlerden çıkışın yolunu bilenlere karşılaşılacak tüm zorluklara rağmen bu yolu anlatmaktan vazgeçmemeyi düstur edinmemizi söylüyor.
Antalya’da yaşayan MPS hastası Ezgi Polen Çelik’in, Mühür isimli kitabı raflarda yerini aldı. Ezgi, 29 Şubat’ta düzenlenecek etkinlikle kitabını okuyucularla buluşturmaya hazırlanıyor.
Hanım Koçyiğit ile ilk romanı Elké, üzerine konuştuk: Kadınlar muazzam yaratım, üretim ve birikime sahipler. Onlara gölge edilmesin yeter.
Aramızdan, şimdiki zamandan kentli bir kadın. Hepimizin yaşadığı telaşları, iç sıkıntılarını, hayal kırıklıklarını, küçük mutlulukları, yenilgileri anlatırken adeta biz olup konuşuyor öykülerinde.
Yapılan yeni bir araştırmaya göre, günde sadece bir kitap okunan çocuklar bile beş yaşına kadar okunmayanlara göre fazladan yaklaşık 290 bin kelime duymuş oluyor.
‘Ev’e o kadar çok kafayı takıyor muydum mesela, çamaşırlar yine bu kadar sorun muydu ya da bulaşıkları kim yıkıyordu? Bir ara ‘Bu benim hayatım’ dediğimi hatırlıyorum ama sonra ne oldu?
Dünya yeniden dizginsiz bir sömürü sisteminin pençesinde ağır sosyal felaketlere sürüklenirken 8 Mayıs 1945’i ve öncesini hatırlamak önem kazanıyor.
Sevgili Arsız Ölüm-Dirmit oyunu, romanın okuyucuyu çektiği gibi çekiyor izleyiciyi içine. Kahkahası da hüznü de bol. Herkes izlesin, herkes alkışlasın istiyor insan...
Hepimiz istemişizdir gerçek hayattan bir an için uzaklaşıp kitapların hatta masalların büyülü dünyasına yolculuk yapmayı. Peki ya masal kahramanları gelse bizim sıradan dünyamıza ne olur?
Çernişevski; insanların ortak bir çalışma düzeninde yaşadığı, yaşlı ve çocukların mutfak işleri ve yemek yaparak ortak hayata katıldığı, günlük pratik bir yaşamın canlı tasvirini yapıyor.
Tekgül Arı’nın romanı, Defne’nin kendini arama yolculuğu...Hepimiz bu hayatta kendi yolculuğumuzu yapıyoruz ama kaçımız yaptığımız yolculuk sırasında “Ben kimim” arayışına çıkma cesareti gösteriyor?
Bursa Nilüfer Kütüphaneler Müdürü Şafak Pala ile kadınları kitaplarla buluşturdukları projelerini konuştuk. Kendisi de ödüllü bir yazar olan Pala, edebiyatın kadınlar için önemini anlattı.
“Bizleri acıtan ve büyüten anıların içine yoksulluğun rengi kaçık kıyafetlerini, burunları camlarda çocukları, elleri hamurda iken aşkı bekleyen kadınları sığdırıyor Ayten Kaya Görgün...”
Hadi eteğimizdeki portakalları yuvarlayalım! Öfke evet; çünkü milyon tane acı yaşayan/yaşatılan kadınlar, bir tane bile suçlu erkeğin olmamasına isyan ediyor. Tanıdık değil mi?
Frances Trollope’un 1840’ta yazdığı çocuk işçileri konu alan romanı Sevgi Korkuyu Yendi’yi biliyor musunuz?
Kadınların hayatlarında ne varsa dillerine de yansıyor ve aykırı bir kadın olarak da görüldüğüm için hareket alanım biraz daha genişliyor
Tarih boyu kadına yüklenen “annelik” rolünü reddeden, eril iktidarın sunduğu “kadınlık” hallerini ellerinin tersiyle iten on “güzel” kadının hikâyesini bulacağınız bir çalışma: Kadınlar Hep Vardı.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.