Şule Çet 28 Mayıs 2018 günü, çok katlı bir plazadan atılarak öldürülmüştü. Şule’nin ölümüne ilişkin gazeteler“İki erkekle lüks plazaya girdi sonrası…” gibi başlıklar attılar. Ancak Şule’nin ölümüne şüphe ile yaklaşan arkadaşları vardı. Onlar,Ekmek ve Gül’e “Şule’nin ölümü intihar değil cinayet” diyen bir mektup yazdılar.ODTÜ Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Topluluğundan kadınlara ulaşan Şule’nin arkadaşları, Şule’yi suçlayan başlıklar karşısında cinayet şüphelerini dile getirebilmek, soruşturmanın genişletilmesini sağlayabilmek için dört bir koldan çalışıyordu.Dava açıldı, duruşmaları ülkenin dört bir yanından kadınlar takip etti. Tüm bu çabaların sonucunda Şule Çet cinayeti aydınlatılabildi ve katilleri ağır şekilde cezalandırıldılar. İşte burada, intihar olarak kayıtlara geçmesi kuvvetle muhtemel bir cinayetin peşini bırakmayan kadınlar kendi tarihlerini yazdılar.
Nisan ayında yayımlanan Şebnem İşigüzel’in son romanı İstanbullu Amazonlar 1809da “Öldürülen kadınlara, geride kalan hak savunucusu kız kardeşlere, Şule Çet ve arkadaşlarına” ithaf edilmiş, erkekler tarafından yazılan tarihi alt üst etme niyeti ile yola çıkmış, kadınların kendi tarihini yazdığı bir roman. Şebnem İşigüzel’in muhteşem kurgusu ile insanı acaba’larda bırakan, bittiğinde ne kadarı gerçek ola ki diye araştırmaya da sevk eden bir roman aynı zamanda.
Meşhur Afrika atasözü vardır ya, “Aslanlar kendi tarihleriniyazmadıkça, avcıların kahramanlık hikâyelerini dinlemek zorundayız” diye. İşte Şebnem İşigüzel de hep erkeklerin yazdığı tarihibiraz da kadınların kaleminden anlatmak istemiş.
ESMA SULTAN’IN 171 GÜNLÜK TAHT SERÜVENİ, KADINLARIN ÖZGÜRLÜĞÜ...
Şebnem İşigüzel’in hikayesini anlattığı Esma Sultan, I. Abdülhamit ile Ayşe Sineperver Sultan’ın kızı. Yeniçeri ayaklanmasında padişah olacak erkek bulunamayınca Yeniçeriler tarafından onun adı dillendiriliyor, ama kadınlar hükmetmeyelayık görülmediği için tahta çıkamıyor. Bu romanda, Şebnem İşigüzel, Esma Sultan tahta çıksaydı ne olurdu sorusunun cevabını arıyor.
Romanda Esma Sultan kuzenleri Hatice Sultan ve Beyhan Sultan ile beraber, bir ekip olarak tasavvur edilmiş. Kadınlar arasındaki kız kardeşlik vurgusu en çok bu üçlü ilişkinin içinde var. Her türlü musibete karşı birlikte direnen bu kadınlar daima birbirlerini koruyup kolluyorlar.
Bu üçlü, görevden alınan Sadrazam Abaza Ragıp Paşa’nın haremi ve hizmetkârlarına Yeniçeriler tarafından işkence edildiğini, sokaklarda elleri bağlı gezdirildiklerini duyunca kafilenin önünü kesip Yeniçerilere hadlerini bildiriyor. Tarantino filmlerinden fırlamış bir sahneye benzeyen bu olay neticesinde kendilerine İstanbullu Amazonlar lakabı yakıştırılıyor.
Esma Sultan 17 Kasım 1808’den, 5 Mayıs 1809’a kadar bir kış, sayıyla 171 gün tahtta kalıyor. Bu süre içerisinde kadınlar için adımlar atılmasını sağlıyor.
OKURUNU İÇİNE İTECEĞİ DERİN BİR KUYU
Romanda kadın mücadelesi tarihinde mihenk taşı olabilecek eylemlere de yer verilmiş. 13 Mayıs 1808’de saray önünde toplanan kadınların tıpkı Las Tesis örneğinde olduğu gibi hep bir ağızdan kafiyeli sözlerle ve ritim tutarak gerçekleştirdikleri protesto eylemi bunlardan bir tanesi.
Latin Alfabesinin Osmanlı’da ilk kez Hatice Sultan tarafından kullanıldığını da yine romandan öğreniyoruz.
Kocalarını öldüren kadınlar ile ilgili bölüm ise hayli ilginç:
“Erkeklerin şiddetinden bıkan kadınlar kocalarının kahvesine, çorbasına zehir koyup öldürür sonra da “Kendi eli ile yedi içti” diye ceza almaz olmuşlardı.
İlkin Adana, Kastamonu, Trabzon, Ankara, Silistre, Muş, Bosna, Tuna Vilayetlerinde görülen zehirlenme vakaları payitahtta da baş gösterince zehir satışı kadınlara yapılmaz olmuştu. Kadınların yanlarında kocaları olmadan zehir almaları yasaklanmıştı. Ancak evdeki haşeratlardan kurtulmak için zehir elzemdi. Sıçanotu yani arsenik ve aksülümen gibi zehirler her eve lazımdı. Koca her eve lazım değildi ama!”
Esma Sultan bu kadınlar arasından bazılarının suçlu bulunmak istenmesine de izin vermemiş, “Zira bu kadınların eksik uzuvları, ruhsal ve bedensel arızaları, evlilik hayatında gördükleri işkencelerin kanıtıymış.”
Ne kadar tanıdık değil mi? 200 yıl sonra halen kadınların evlilik içerisinde eziyet gördüğünü ve kimilerinin kurtulmak için katil olmak zorunda kaldığını bilmek ise ne acı… Şebnem İşigüzel bu durumu “Adalet olmadığı sürece İstanbullu Amazonlar 1809’la aramızdaki iki yüz yıllık mesafe yok oluyor aslında. Tarihe bugünden bakmadım dolayısıyla. Bugünü tarih üzerinden yazdım. Romanın konu ettiği kadın, siyaset, özgürlükler değişmedi, aksine hortladı.” şeklinde değerlendiriyor.
Şebnem İşigüzel romanının kahramanı Esma Sultan için “Hakkı olduğunu düşünmüyordu. İsyanları yönetecek gücü ve becerisi vardı ama taht onun hakkı değil, kavuğunu başında zor taşıyan, kaftanının eteğine basıp düşen aptal kardeşinindi. Çünkü Esma kadındı. Bugün de pek çok kadın yeteneklerine ve zekâsına rağmen geride durmayı tercih ediyor. Bir tür öğrenilmiş çaresizlik. Daha çok bunu anlatmak istedim. Gücünün farkında olmamak değil bu üstelik. Daha iyi, daha güçlü, daha akıllı olduğunu bile bile kabullenmek zorunda bırakılmak. Bir tür boyun eğmeye mecburiyet. Bunun kanıksanması daha acı.” diyor bir söyleşisinde.
İstanbullu Amazonlar okura tuzaklar kuran, yanıltan, şaşırtan bir roman. Şebnem İşigüzel“okurunu içine iteceği derin bir kuyu, bir harikalar tüneli kazmaya çalışmış” ve bunu da tam olarak başarmış. Bir solukta okuyacağınız roman size yeni kapılar aralayıp tarihe yeniden bakmanızı sağlayacak.
“Müneccimbaşı her bebekte haremin kapısında beklerdi. Eğer bebek erkek ise hemen yıldız haritasına bakılır, kehanette bulunulurdu. Bebeğin kız olduğu öğrenildiğinde bunu yapmak gereksiz görülürdü. Zira kızların tahta çıkma olasılığı yoktu. Ancak o gece müneccimbaşı yıldızlarına bakılacak kadar başka bir kadın sultanın dünyaya geldiğini biliyordu.” (Arka kapaktan)
İletişim Yayınları, Mayıs 2021
129 sayfa
Kaynakça
İstanbullu Amazonlar 1809 – 66. sayfa
İstanbullu Amazonlar 1809 – 67. sayfa
https://t24.com.tr/k24/yazi/sebnem-isiguzel-tarihe-bugunden-bakmadim-bugunu-tarih-uzerinden-yazdim,3202
https://t24.com.tr/k24/yazi/sebnem-isiguzel-tarihe-bugunden-bakmadim-bugunu-tarih-uzerinden-yazdim,3202
https://www.youtube.com/watch?v=YOxIQKdxZoA Kadın Farkı – Artı TV
İlgili haberler
GÜNÜN KİTABI: Daima
19-22 Aralık 2000’de cezaevlerinde yaşanan katliam, çizer Sena Şat tarafından “Daima” adıyla grafik...
GÜNÜN KİTABI: Sessizin Payı
Nurdan Gürbilek’in kitabı 'Sessizin Payı', kavramlara ve olaylara edebiyatın içinden bakan denemeler...
GÜNÜN KİTABI: 1938-1945 Direnişinden Anılar
Hitler faşizmine karşı direnişin sembol isimlerinden Grete’nin öyküsü...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.