Ekmek ve Gül dergisi temmuz 2021 sayısı
Ekmek ve Gül’de bu ay kadınlar artan baskı, yoksulluk, şiddet, hak gaspları karşısında birlikte mücadele çağrısını büyütüyor…
Dergimizde bu yokuş yukarı kürekleri çektiğimiz mücadelenin yollarını arıyor kadınlar, sesleniyor birbirlerine nasıl alacağımızı bu yolu.
Haklarımıza bugün de saldırıyorlar, yarın da saldıracaklar ve bizim beklemeye tahammülümüz yok! Bir hakkı kazanmak için olduğu kadar onu korumak için de bunca mücadele vermişken hele!
Eda ve Başak, çocuk yaşta zorla evlendirilen iki kadın. Hayal ettikleri değil, kendilerine zorla kabul ettirilmek istenen hayatları sürdürmek zorunda kalmalarına isyanları var…
İstanbul Sözleşmesi eylemine katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alınıp 1 ay boyunca cezaevi koşullarındaki geri gönderme merkezinde tutulan, sonra farklı illere sürgün edilen 3 İranlının yaşadıkları…
‘Tek isteğimiz İstanbul Sözleşmesi uygulansın, kadınlar ve çocuklar özgür olsun.’ Pendik'ten cam işçisi bir kadın yazdı...
Boşanmak kadınların yaşamındaki şiddetin bittiği anlamına gelmiyor. Çalışamayan, nafakaya mecbur olan kadınları zorlu bir yaşam bekliyor. Okuyacağınız mektup her şeyi en açık biçimde özetliyor....
Aldığı ölüm tehdidi sonrası Türkiye’yi terk etmek zorunda kalan Nayazik üzgün; ülkede her gün türlü şiddet biçimleriyle yüz yüze kalan kadınlar için ise endişeli...
“Kızım, ‘Anne ya sen de Emine Bulut gibi olursan’ dedi. Hep korku hep stres. Ama iyileşince ve ayağım yere basınca sizinle olacağım, kadınlar için mücadele edeceğim.”
Kilitli kapılar ardında çocuklarını yalnız bırakmak zorunda kalan annelerin, güvenceli işi elinden alındığında mutsuz evliliğine geri döndürülmek zorunda bırakılan kadınların hikayesi: Müjde...
Birgül, hasta kızının tedavisi ve iş bulmak için doğduğu yerden göç eden, göç ettiği yerde de işsizlikle mücadele eden bir kadın. Anlattıklarına benzer hayatlar sürmek zorunda kalan binlerce kadın var
Üniversite mezunu Sedef, iş arama sürecinde yaşadıklarını hissettiklerini kaleme aldı…
Yaşam koşullarının daha da kötüye gittiğini belirten genç kadınlarla içinde bulundukları durum ve hayat şartları üzerine konuştuk.
Ülkenin dört bir yanından kadınlara sorduk; bu yüzde 7’lik büyümeden sizin payınıza ne düştü, patronların kârına kâr kattığı, neşelerine neşe kattıkları bu süreçte sizde 'büyüyen' ne oldu?
İzmir’den işyeri baştemsilcisi bir kadın anlatıyor: ‘Bastırılmak istendim, susturulmak istendim. Ama sonuçta seçim sandığında işçi arkadaşlarımızın iradesi konuştu.’
Kocaeli’den metal işçisi bir kadın, TİS taleplerine dair Ekmek ve Gül’e mektup yazdı: ‘Regl günlerinde ayda bir gün ücretli izin hakkımız olmalı. Çocuk parası artırılmalı...’
Ankara Eğitim- Sen 4 Nolu Şube işyerlerinde sendika ayrımı yapmaksızın bütün eğitim emekçileriyle bir anket çalışması düzenledi. Kadın eğitimcilerin özgün taleplerinde öne çıkanlar dikkat çekici.
Üç sene rötarlı sendika otelini görebilen kadınlar, ev işlerinin misliyle tatilde üzerlerine bineceği için en azından tatilde bu yükten kurtulmak isteyen kadın işçiler… Arçelik işçileri anlatıyor.
Ömrü yoklukla geçen Hediye, tekstildeki işinden olunca aylarca işsiz kalıyor, pazardan çıkma ürün topluyor. Sonunda bir işe giriyor ama koşulları umduğu gibi olmuyor…
Yaz mevsimi tatili getirir de akla, hayalin ötesine geçer mi o düşünce… Bu koşullarda zor. Şengül Kara anlatıyor…
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.