Devlet, koca, patron işbirliğiyle köşeye sıkıştırılan bir kadın: Müjde
Kilitli kapılar ardında çocuklarını yalnız bırakmak zorunda kalan annelerin, güvenceli işi elinden alındığında mutsuz evliliğine geri döndürülmek zorunda bırakılan kadınların hikayesi: Müjde...

Yoksullukla yalnızlık arasına sıkışmış bir kadın Müjde. Evinin kirasını, faturalarını ve tüm ihtiyaçlarını günlük 100 liralık yevmiyeli işe giderek ödemeye çalışıyor. Kızını bırakacak kimsesi de yok. Yanı başında komşusuna bir de kilitli kapısına emanet ediyor kızını.

Genç yaşta İstanbul’da yaşayan ablasının yanına çalışmaya geldiğinde başlamış öyküsü. Bir tekstil atölyesinde çalışmış yıllarca. Çalıştığı işyerinden arkadaşlarının aracılığıyla tanışmış kızının babasıyla. “Amcasının kızları zorladı beni. İlk başta görüşmek istemedim ama yurtta büyümüş annesi babası yokmuş dediler, vicdan yaptım sanırım ‘tamam’ dedim ‘bir tanışayım.”

Kendisi çalıştığı yerlerdeki haksızlıklarla mücadele etmeye çalışmış uzunca zaman. Çalıştığı bir işyerinden çıkartılmış hiçbir gerekçe yokken, sonra işsiz kalmış, birkaç iş değiştirmiş bu ara, ekmeğinin peşinde koşan genç bir kadının yolu, çalışmakta hiç gözü olmayan bir adamla kesişmiş işte.

Kaçarak evlenmiş Müjde, yaşadığı yerden ayrılıp kaçtığı gün gelmiş Tuzla’ya o gün bu gündür de bu mahallede yaşamaya çalışıyor.

“İlk günden beri çalışmıyordu, bir iki ay çalışıp sonra çıkıyordu işten. Eve iş alarak geçiniyordum. Otellerde kullanılan küçük şampuan şişelerini dolduruyordum. Çuvallarla koca koca bidonlarla geliyordu malzemeler. İlk hamileliğimde bu bidonları kaldırdığım uzunca saatler eğilip doldurduğum için düşük yaptım. Sonra tekrar hamile kaldım, kızım oldu işte. Yoksulluk ve sefalet içinde yaşıyorduk. O zamanlardan beri boşanmak istiyordum aslında ama hiçbir güvencem yoktu. Ailem ise ‘kendin yaptın çekeceksin’ diyerek sahip çıkmıyordu bana” diye anlatıyor çaresizliğini.

Kocasının, kızını ve kendisini yoksulluğa ittiği yetmezmiş gibi bir de çevresine borçlanıp borçlarını Müjde’nin üzerine yıktığını “Sağdan soldan borç ediyor, benim telefon numaramı verip kendi numarasını değiştiriyordu. Alacaklılar sürekli beni arıyor, paralarını benden istiyorlardı” sözleriyle ifade ediyor.

GÜVENCELİ İŞ BULUNCA YAŞAMIMI DA GÜVENCE ALTINA ALDIĞIMI DÜŞÜNDÜM

Birkaç yıl önce bir metal fabrikasında işe başlamış. Mesai saatlerinin uygunluğu, düzenli yatan maaşı ve sigortası güven vermiş Müjde’ye. Artık kendine ve kızına çalışarak bakabileceğini düşünüp hemen açmış boşanma davasını. “Boşanacağım dediğimde zorluk çıkarmadı. Konuşup ikna ettim, tamam dedi. Dava salonuna gittiğimiz zaman çevresinin söylediklerinden etkilenmiş olacak ki konuştuğumuz gibi olmadı. Kızımın velayetini alacaktı, ‘almıyorum’ dedi. Nafaka ödeyecekti ‘yok’ dedi.”

İşine güvenip boşanan Müjde, bu sefer yılı dolmadan işten çıkartılmış. İşsiz kalmış bir süre, sonra tersanede bir işe başlamış. Çalıştığı işle kızının okul saatleri birbirine uymadığı, kızını bırakacak bir yeri olmadığı için de boşandığı adamı eve geri çağırmak zorunda kalmış. “Düzenimi kurmuştum. Fabrikadan çıkarılmasaydım eğer, sabah kızımı kreşe bırakıp akşam iş çıkış saatinde alabiliyordum. Kimseye muhtaç kalmadan ve bu belayı tekrar başıma sarmadan yaşayabilecektim. Güvenceli iş bulunca yaşamımı da güvence altına aldığımı düşünmüştüm ama olmadı.”

Pandemiyle beraber bulduğu bu işten de çıkartılıyor. Pandeminin yaşamını kat be kat zorlaştırdığını, kızına baksın diye yanına geri aldığı eşine de bakmak zorunda kaldığını, sonrasında işsiz kalıp aylarca fatura ve kirasını dahi ödeyemediğini, tebessüm ederek, aynı zamanda bundan da kurtulacağını umut eden bakışlarla anlatıyor.

Son olarak sosyal hizmetlerden bir süre 300 lira yardım aldığını “Büyük şehir seçimleri olmadan, İmamoğlu yönetimi gelmeden önce ayda bir 300 lira devletten yardım alıyordum. CHP geldikten sonra o da kesildi. Alışveriş kartı veriyorlardı birkaç ayda bir 150 lira yalnızca rakamı yükseltmek için başvuru yaptım, 100 liraya düşürdüler. Yıllarca oyumu bu partiden yana kullandım, belki başa gelirse biraz daha destek olur vatandaşa diye ama aksine aldığımız üç beş kuruştan da olduk. Bundan sonra oyumu buraya vermeyeceğim” diyerek sitemini ediyor mevcut yönetime.

Yanında olan komşusu sayesinde yaşama tutunduğunu, kızına göz kulak olacak birinin varlığının onu rahatlattığını, tüm birikmiş dertlerini ve sorunlarını paylaşabilecek birinin varlığının bile ona güç verdiğini anlatıyor son olarak, “Bazen işi oluyor görmüyorum, geçtiğimiz günlerde bir hafta görüşemedik, eksikliğini nasıl yaşadım anlatamam.”

ÇOCUK BAKIMINA YETİŞEMEMESİ MÜJDE’Yİ ÇÖZÜMSÜZ BIRAKIYOR
“Kızımın erken ergenlik problemi var. Henüz 8 yaşında, ergenliği durdurmak için ayda bir iğneye götürüyorum. Şimdi yevmiyeli işte çalışıyorum. Gitmediğim zaman ücretim kesiliyor ama hiç yoktan, istediğim zaman izin alabiliyorum kızım için. Bir de dersler online tabi. Doğru düzgün takip edemiyorum evde olmadığım için derslerinde sorun yaşıyor çocuk. Çünkü başında kimse olmadan ekran başında nasıl duracak onca saat. Ama evde olduğunu biliyorum yalnız da olsa evde ve içim rahat. Okullar açılınca ne yapacağımı bilmiyorum. Kendiliğinden gidip gelecek yaşta değil kızım. Babasına ‘velayeti al’ diyorum ‘yok’ diyor ‘olmaz.’ Aileme, ‘Kızım var. Ya eve kalıp açlıktan öleceğiz ya kızımı yalnız bırakmak zorunda kalacağım, başına ne geleceğinden bir haber, yanınıza geleyim ya da siz gelin’ diyorum, bana ‘Sen geliyorsan gel ama kızını istemiyoruz’ diyorlar, ‘Götür yurda bırak, sen tek gel.’ Kızımı nasıl bırakırım, ben onun için katlanıyorum bunca şeye kimse anlamıyor. Anlayacağınız yalnızım.”
Kızını yurda verirse 18 yaşına kadar göremeyecek, ondan kopmak istemiyor. Gene devletin başka bir kurumuna başvurmak istiyor, belli bir yaşa kadar hafta içleri bırakıp hafta sonları yanına alıp görüşebilmek, kızından ayrı kalmamak için…

Fotoğraf: Unplash

İlgili haberler
‘Çocuk yaşta evlilik insan hakkı’ sözüne yanıt: Se...

Eda ve Başak, çocuk yaşta zorla evlendirilen iki kadın. Hayal ettikleri değil, kendilerine zorla kab...

Kadına düşman, mülteciye düşman!

İstanbul Sözleşmesi eylemine katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alınıp 1 ay boyunca cezaevi koşulla...

Tek isteğimiz İstanbul Sözleşmesi uygulansın!

‘Tek isteğimiz İstanbul Sözleşmesi uygulansın, kadınlar ve çocuklar özgür olsun.’ Pendik'ten cam işç...