2016 yılında aldatıldığımdan dolayı boşanma davası açtım. 2017 şubat ayında mahkeme sonuçlandı. Buna istinaden mahkeme nafaka olarak 1000 lira bağladı iki çocuğa; her yıl artıracağını beyan etti. Hiçbir ay düzenli nafaka ödemedi ayrıldığım kişi. Okul açılışlarında yardımcı olacağını söylediği halde hiçbir şekilde yardımcı olmadı. Nafakaları hep avukat aracılığıyla aldım; nafaka haricinde çocukları da düzenli almadı. Çocukları aldığı zaman da bana karşı doldurarak gönderdi. Devamlı çatışma içerisindeydik; ne çocukları düzenli aldı ne nafakayı düzenli ödedi ne de hayatını düzene soktu. Bizim hayatımıza hâlâ burnunu sokuyor. Benim gibi boşanan kadınların yükü ise her geçen gün artıyor.
Çocuklar küçük olduğundan düzenli iş bulamadığım için hayatımı düzene koyamıyorum, bunun yanında baba tarafından devamlı sözlü tacize uğruyorum.
O bana “Para yok” deyip, araba alıp benim nafakamı geciktirirken; ben para yetmediği için çocukları servise veremiyor, dolmuşa bindiremiyor, yağmur çamurda yürüyerek okula götürüp okul kapısında ayakkabı çorap değiştirirdim. Ayrılmış kadınların baba rolünü de üstlenme çabası hayat motivasyonunun azalmasına da sebep oluyor. Çalışamamak, geçinememek; evlatlarının isteklerini geçiştirmek de kaygılarımızı artırarak ruh sağlığımızın bozulmasına sebep… Yasaların yetersizliği nafakaya mecbur kadınların elini kolunu bağlıyor. Evlilik kurumundan ayrılmanın ağır bedellerini tek başına kadına yükleyemeyiz. Gelecek “hepimizin çocukları” ile gelecek.
Fotoğraf: Evrensel
İlgili haberler
Bizi yakan ateşi küle çevirelim!
Haklarımıza bugün de saldırıyorlar, yarın da saldıracaklar ve bizim beklemeye tahammülümüz yok! Bir...
‘Çocuk yaşta evlilik insan hakkı’ sözüne yanıt: Se...
Eda ve Başak, çocuk yaşta zorla evlendirilen iki kadın. Hayal ettikleri değil, kendilerine zorla kab...
Kadına düşman, mülteciye düşman!
İstanbul Sözleşmesi eylemine katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alınıp 1 ay boyunca cezaevi koşulla...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.