Ben 24 yaşında yeni mezun genç bir kadınım. Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun oldum ve şu an her gencin yaşadığı stresi yaşıyorum. İş arama sürecim diğer birçok arkadaşıma göre daha kolay sonuçlandıysa da biraz iş arama psikolojisinden ve kendini sürekli olarak “yetersiz” hissetme telaşından bahsetmek istiyorum. Ben üniversite hayatım boyunca çok farklı alanlarda çalışmak zorunda kaldım, iş deneyimi elde etmek açısından önemli bir fırsat olsa da bunu salt bir deneyim elde etme olarak göremediğim ve asıl kaygımın ekonomik nedenler olmasından ötürü epey zor dönemler geçirdim. Fiziksel yükü ağır olan işler bir yana, mobbingin de olduğu işlerde çalışmak ve sonrasında da bu psikoloji, kaygı ile okula gitmek sanıldığı kadar olmuyor. Bir yandan öğrencisin ve asıl ilgilenmen gereken şey okul olmalıyken, ekonomik kaygılar ile iki ayrı parçaya bölünüp ikisini de eksik yapmaya başlıyorsun. Tüm okul hayatım bunları düşünmekle geçti ve mezun oldum. Şimdi içinde bulunduğum dönemin her açıdan zor olacağını bilerek kendimi bu sürece hazırladım ama hazırlamak pek de bir işe yaramıyormuş. Hangi işe başvurmaya kalksam “En az iki yıl bu alanda tecrübeli çalışan arıyoruz” gibi benzer iş ilanları ile karşılaşıp durdum. Mezun olduğum bölümde staj zorunluluğu yoktu, bu sebeple staj yapmak istediğim kurumlar sigortam karşılanmadığından beni kabul edemeyeceklerini söylüyorlardı. Staj yapmamış ve tamamen niteliksiz bir mezundum işverenlerin gözünde. Bir de sayısız mezun var, sayısız işsiz genç var senin ne ayrıcalığın var ki onlardan diye de bakılıyor iş isteyenlere. Hâlbuki bizler sayıdan ibaret değiliz, hepimizin ayrı yetenekleri, ayrı ilgi alanları var. Hayallerimiz var; yeni bir hayat, bir iş ve tabii bir eve sahip olmak gibi sıradan ama hayati isteklerimiz var. Bunları söylemek bile üzücü aslında, o kadar sene okuduktan ve bir sürü masraf yaptıktan sonra ya işsiz kalacağını bilmek ya da hiç sevmediğin, insanca koşulları olmayan bir işte çalışacağını bilmek...
Ben şimdilik bir iş buldum ve tamamen bir arkadaşımın yönlendirmesi ile gerçekleşti bu durum, yani arkadaşım olmasaydı o işe girebilir miydim emin olamıyorum. Tabii bir de deneme sürecim olacak, daha tam anlamıyla işe girmiş de değilim. Olmazsa yeniden iş arama telaşı, görüşme telaşı ve kendini ispatlama çabası devam edecek. Kendimi çok şanslı hissediyorum yine de çünkü birçok arkadaşım iş bulamadı ve benden önce mezun olanlar ailelerinden yardım alarak hayatlarını devam ettiriyorlar (büyük ölçüde ben de bu durumdayım tabii). İş görüşmelerine gidiyorlar ve tabii yüksek lisans yapayım da en azından belki o süreçte bir şeyler çıkar diye düşünüyorlar. Yüksek lisans yapma motivasyonunun asıl sebebi tamamen zaman kazanma oluyor ve tabii minik bir ihtimal olarak da akademide kalma umudu oluyor. Ben de yüksek lisans yapmak ve o umudun peşinden koşmak istiyorum ama yine belli ekonomik kaygılar ne kadarına izin verirse öyle devam edecek süreç, bakalım...
Fotoğraf: Freepik
İlgili haberler
Bizi yakan ateşi küle çevirelim!
Haklarımıza bugün de saldırıyorlar, yarın da saldıracaklar ve bizim beklemeye tahammülümüz yok! Bir...
‘Çocuk yaşta evlilik insan hakkı’ sözüne yanıt: Se...
Eda ve Başak, çocuk yaşta zorla evlendirilen iki kadın. Hayal ettikleri değil, kendilerine zorla kab...
Tek isteğimiz İstanbul Sözleşmesi uygulansın!
‘Tek isteğimiz İstanbul Sözleşmesi uygulansın, kadınlar ve çocuklar özgür olsun.’ Pendik'ten cam işç...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.