Eğitim emekçisi kadınların toplu sözleşme talepleri
Ankara Eğitim- Sen 4 Nolu Şube işyerlerinde sendika ayrımı yapmaksızın bütün eğitim emekçileriyle bir anket çalışması düzenledi. Kadın eğitimcilerin özgün taleplerinde öne çıkanlar dikkat çekici.

Ağustos ayında kamu emekçilerinin iki yıllık ekonomik ve sosyal haklarının belirleneceği toplu iş sözleşmesi yapılacak. Pandemi ile birlikte ekonomik ve sosyal haklarımız daha da fazla kayba uğradı. Diğer yandan uzaktan eğitim süreci öğrenciler için eğitimde var olan eşitsizlikleri daha da büyüttü. Böyle bir süreçte toplu sözleşme dönemine girerken şube olarak eğitim emekçilerine yönelik bir anket çalışması düzenleyerek eğitim emekçilerinin toplu sözleşmeye dair sorunlarını, taleplerini, önerilerini toparlamaya çalıştık. Anketimizde özellikle eğitim iş kolunda çalışan kadın eğitim emekçilerinin ağırlığını dikkate alarak kadınların taleplerine yönelik de sorulara yer verdik. Anketimizi mümkün olduğunca en geniş eğitim emekçisi kesimini kapsayacak şekilde paylaşarak işyerlerimizde farklı sendikalardan ve sendikasız eğitim emekçilerin de doldurmasını sağladık.

EN ÖNEMLİ TALEPLER: ‘KREŞ VE EŞİTLİK’

Daha önce var olan kamu kreşlerinin önce ödeneksiz bırakılarak zaman içinde kapatılması ve pandemi döneminde en çok da bu konuda sorun yaşanması kreş talebinin ne kadar önemli olduğunu ortaya koydu ve en öne çıkan kreş talebi oldu. Bu dönemde özellikle de kadın eğitim emekçileri hem çocukları ile ilgilenmek hem de uzaktan eğitim yapmak zorunda kaldı. Toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik işyerlerinde cezai yaptırımların olması, toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik ders konulması gibi talepler geldi. Ayrıca kadın eğitim emekçilerinin özellikle ayrımcılığa ve mobbinge daha fazla uğraması nedeniyle buna karşı mücadele, kaldırılmak istenen İstanbul Sözleşmesi’ne karşı etkin mücadele talebi, okullarda kadın ve erkek idareci sayılarının eşitlenmesi de eğitim emekçisi kadınların öne çıkan taleplerindendi. Doğum izni başta olmak üzere, süt izni ve ebeveyn izinlerinin arttırılması talebi de eğitim emekçilerinin bu konularda çok sorun yaşadıklarının göstergesiydi. Ayrıca pandemi döneminde belirgin bir şekilde esnek çalıştırmanın eğitim iş kolunda yaygınlaşması da en çok dikkat çeken ve mücadele edilmesi gereken sorunlar arasında yer aldı.

İŞYERLERİNDE TALEPLER ETRAFINDA BİRLEŞME EĞİLİMİ VAR

Ankette göze çarpan önemli bir nokta, eğitim iş kolunda örgütlü bulunan sendikaların kadın taleplerini özel bir başlıkta ele almasalar da, hatta toplu sözleşme masasında kadın temsiliyeti kadın emekçilerin çalışma hayatındaki sayısal çokluğuna denk düşmese de, kadın emekçilerin sorunlarını talepleştirdikleri, bu talepleri birçok iş yerinde sendika ayrımı gözetmeksizin ortaklaştırdıklarıdır. Bugün kadın kamu emekçilerinin talepler etrafında birleşmiş bir mücadelesinden söz edemesek de iş yerlerinde bu birleşme eğilimi var. Sendikalara düşen görev ise özellikle de toplu sözleşme sürecinde bu talebi iktidarın karşısına somut bir güç olarak çıkarmaktır.

‘NE YAPMALI?’ SORUSUNA ‘ORTAK MÜCADELE’ CEVABI
Ankette belirgin ortaya çıkan “Ne yapmalı” sorusuna cevap sendikaların ortak taleplerde bir araya gelerek ortak mücadele etmesi oldu. Eğitim emekçileri her zamankinden çok birlikte mücadele etme eğilimine sahip; farklı sendika ve konfederasyonların talepler etrafında birleşme yönündeki söz ve açıklamaları tüm bu somutluklar göz önünde bulundurularak değerlendirilmeli, toplu sözleşmelerin sendika ve emekçiler için önemine denk düşen şekilde tutumlar geliştirilmeli, süreç ilerletilmelidir.
KAYBEDEN OLMAMAK İÇİN BİRLEŞMELİYİZ

Biz eğitim emekçisi kadınlar başta olmak üzere işimize, emeğimize, haklarımıza saldırıların arttığı bir dönemde işyerlerinden başlayarak taleplerimiz için birleşmeliyiz ve bunun için tabandan yukarıya, iş yerlerinden sendikalara bir araya getirecek mekanizmalar geliştirmeliyiz. Aksi durumda kaybeden hepimiz olacağız.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Eğitim emekçisi kadınlar kendini güvende hissetmiy...

Eğitim Sen Merkez Kadın Sekreterliği, eğitim ve bilim emekçisi kadınların yoksulluğa, güvencesizliğe...

Eğitim emekçisi kadınların ‘zorlu’ yılı: Değersizl...

Geleceği güvenli bakamayan, emekliliğin hayal olduğunu söyleyen eğitim emekçisi kadınlarla konuştuk.

Salgında kadın eğitim emekçisi olmak…

Eğitim emekçisi Dilek Mercan ‘26 yıllık meslek hayatımda hiç bu kadar sıkıntılı yorucu bir dönem yaş...