DERGİMİZDEN

Ayşe ile ciddi konuşmalar

Canımız Ayşe bu sefer kahkaya değil, hüzne boğuyor bizi. Ağlama Ayşe, döktüğün göz yaşının her biri sana o gerzek lafları edenlerden kıymetli…

HAYATI DEĞİŞTİREN ÖZGÜN BİR DENEYİM: Azerbaycan’da Jenotyeller…

Karamsarlığın etrafımızı sardığı bugünlerde başka türlü ‘aydınlık’ bir geleceği hayal etmek ve aydınlığı nasıl inşa edeceğimizi geçmişten gelip geleceğe ışık tutan bir deneyim üzerinden tartışalım…

Asgari ücretliye IBAN gönderen devletten ne bekleyelim?

Çocukken fabrikada, atölyede ailesinin geçimini sağlamaya çalışmalarıyla başlayan geçim dertleri evlenip çoluk çocuğa karışmalarına rağmen bitmemiş İkitelli’den Duygu, Fatmanur ve Nilgün’ün.

Nöbet çıkışı ölmeyeceğim bir hayat istiyorum

Yeni mezun bir doktor olarak çalışmaya hazırlanan Duygu’nun geleceğe, çalışma hayatına dair endişeleri yüksek. Daha az şiddete maruz kalacağı bir alan için üç yıldır sınava hazırlandığını söylüyor.

Biri yer biri bakar, e artık kopsun kıyamet…

Bir tarafta vergilerle eriyen asgari ücretin uygun görüldüğü işçi ve emekçiler, diğer tarafta ise iktidar tarafından desteklenen 5-6 maaşlı bürokratlar, sürekli borçları ertelenen patronlar...

Dersim’de velilere çağrı: Endişelerimizi ancak örgütlü mücadele ile aşabiliriz

Dersim Yenigün Kadın Dayanışma Derneği dağıttığı bildirilerle velilerin yeni eğitim döneminde yaşadığı sıkıntılara dikkat çekerek velilerin sözlerini aktarıyor, talepler için mücadeleye çağırıyor.

Bir kâbus süreci: İş aramak…

İş görüşmelerinde evlilik, çocuk yapmayı düşünüp düşünmediğimiz, erkek arkadaşımızın olup olmadığı soruları klasikleşti. Geçenlerde bir arkadaşıma evcil hayvanı olup olmadığı sorulmuş.

Kısırın da tadı kaçtı!

Nerede o eski kısır günleri? Şimdi hadi toplaşalım bir kısır yapalım desek, yediğimiz lokma boğazımızda kalacak…

Üniversite diplomalı bir temizlik işçisi yazdı: Dimdik durmak için ne yapmalı?

Samatya Hastanesinde çalışan üniversite mezunu bir temizlik işçisi kadın anlatıyor: İşimden dolayı gocunmuyorum ama neden okuduğum meslek dalında iş bulamadığımın stresini yaşıyorum.

Bakırköy Belediyesi işçilerinden mektup var: Heyecanımız mücadelemizden, umudumuz emeğimizden…

Grevdeki Bakırköy Belediyesi işçisi kadınlar, direniş alanından umutlarını, mücadelelerini, taleplerini yazarak Ekmek ve Gül okurlarına selamlarını yolluyor…

Ekmek ve Gül Ekim 2021 sayısı

Bu ay kürsümüzde, üniversiteli genç kadınların yaşadıkları ve çağrıları, kadınların eğitim sorununa karşı talepleri, iş yerlerinden kadınların ağırlaşan çalışma koşullarına öfkesi ve nicesi var...

Görüyoruz, duyuyoruz, biliyoruz ve yaşıyoruz!

Dergimizde kadınların her bir cümlesiyle, büyüttüğümüz umudun ve değiştirme azminin zerresini oluşturuyoruz. Bu zerreler sizinle büyüyecek biliyoruz…

Diyanet’in cesameti, kadınların hayatı, bizim seçeneğimiz

Sömürünün hükmü sürsün diye baskı arttıkça, yoksullar daha barınaksız, eğitimsiz, güvencesiz, geleceksiz olmaya; minare, kubbe, cüppe, sarık, Kuran kursu, imam hatip sayısı katlanarak artmaya başlıyor

Öğrencilerimizin çoğu okula dönemedi: Ya işçi oldular ya evlendiler!

Siyasi hesaplara göre şekillenmeyen, bilimsel, laik, ana dilinde ve parasız bir eğitim anlayışı hayata geçirilmeli. Bu gerçekleşmediği sürece bu sorun bir çığ gibi büyümeye devam edecek.

İşçi kadınların derdi: Çocuğum eğitimden geri kaldı

İşçi kadınların çocukları bu eşitsiz eğitim sisteminde kaderlerine terk ediliyor. İşçi kadınların çocukları zenginlerin çocukları karşısında aslında “sınıf” olarak geri kaldı.

Geçici koruma kimlikli çocuklar eğitime katılamıyor

Suriyeli çocuklar okula gitmesi gerektiği halde geçici koruma kimliği İstanbul olmadığı için okula gidemiyor. Suriyeli Delal ve Güllü çocuklarının geleceği için endişeli…

Sadece eğitim değildi uzakta olan…

Tek isteğimiz okullar açık kalsın fakat gerekli temizlik malzemeleri ve personeller temin edilsin, sınıf kapasiteleri düşürülüp, gerekli havalandırma sağlansın…

‘Doğu’nun kadınlarının kaderini değiştiren devrim

Ekim Devrimi’nden bu yana 104 yıl geçti. Sadece Çarlık Rusyası’nda değil Doğu Cumhuriyetlerindeki kadınlar için de devrim; koca-din-ataerki üçgeninden başka bir hayatın var olabileceğini gösterdi.

Üniversiteli kadınlar anlatıyor: ‘Öyle bir sorun yok’, öyle binlerce sorun var!

Okulu donduranlar, cemaat yurduna yazılanlar, günde 6 saati yola harcayanlar ve nicesi… Türkiye’nin dört yanından üniversiteli kadınlar yaşadıkları güvencesizliği ve çağrılarını kaleme aldı.

Eskişehir’den üniversite öğrencileri anlatıyor: Okulu dondurmayı düşünen kadın sayısı arttı

Tebrikler, üniversiteyi “öğrenci şehri” olarak bilinen Eskişehir’de kazandın! Peki ya nerede, nasıl konaklayacaksın? Nasıl geçineceksin? Dertler derya…