DERGİMİZDEN

Sorumlulukların kadınlara yıkılıp, iletişimin sıfıra düştüğü evliliklerde ‘oyun bağımlısı’ kocaların yaşattıklarından bıkan kadınlar anlatıyor…

İdealleri olan birkaç genç kadın öğretmenin olduğu bir masa, ülkenin özel sektör eğitim kurumlarında çalışan bir kadın olmaktan bahsediyorlar… Masada konu çok, konular bağlantılı...

Tek yapabildiğimiz günü kurtarmak oluyor. Bir peçeteyi bile ikiye bölüp kullanıyoruz artık. Yeri geliyor yemek yiyemediğimiz günler oluyor, çünkü pazara gidemiyoruz, en azından ekmek bulabiliyoruz.

Çok aziz bir millet olduğumuz kesin. Ama artık biraz efendiliğimizi bozma zamanı geldi geçiyor. Çünkü artık akşam eve ekmek götürüp götüremeyeceğimiz belli değil.

Yatılı bir kız lisesinde öğretmenlik yapan Berrin, öğrencisi Yüksel’in yaşadıkları üzerinden anlatıyor yoksul kız çocuklarına dayatılan karanlığı…

Faturalar, çocukların ihtiyaçları, mutfak, kira derken Sema’ya bir dokunduk bin ah işittik. Her şeye gelen zamlarla birlikte eve gelen misafiri ağırlamak için bile iki kere düşünür olduğunu anlatıyor.

Asgari ücret ‘müjdeleneli’ aylar geçti, ama bir sorun kadınlar için nasıl geçti? ‘Şükredin’ diyenlere karşı Kayserili kadınlar geçinememeyi anlatıyor.

Bizim Ayşe bu kez Masumlar Apartmanı’nı aratmayan bir yerde işe başlamış, derdi büyük ama neyse ki ‘aman bee’ deme cesareti verenleri var…

Dünyanın pek çok ülkesinde kadınlar savaşa karşı, ağır çalışma koşullarına, eşitsizliğe karşı ses çıkartıyor.

Çocuk yaşta zorla evlendirilen, evlendiği gün şiddet gören, üzerine kuma getirilen, boğazı kesilen, çocukları hatta tüm ailesiyle tehdit edilen bir kadın sesleniyor hepimize…

Seher ve iki kızı şiddetin canlarına tak dediği bir gece yarısı ise evden kaçarak hayatlarını kurtarmışlar. Şimdi kendi seçtikleri yaşamı yaşamak istiyorlar.

Yoksulluğa ve işsizliğe karşı mücadele etmeden nafaka hakkına sahip çıkılması mümkün mü?

Market işçisi bir kadın; hastalığını belgelediği için kurnazlıkla suçlanmış, izin günü hakkını istediği için mobbinge uğramış ve tazminatına patron konmasın diye sürekli tetikte…

Kendime ve çocuklarıma bakmak için çalışmak zorunda olduğum için suçlandım. Çocuklarımın velayeti eski kocama verildi. Bir de üstüne nafaka ödüyorum!

Tiyatro Nükte’nin oyuncu ve yönetmeni Özlem Özkoşar, Shakespeare’in 11 oyununu ve sonelerini süzerek ‘Kraliçe Shakespeare’i, Yaşar Can Bağatırlar’la yönetmenliği paylaşarak sahneye taşıdı.

Şubat 2022 sayımız; şiddet, yoksulluk, eşitsizlik, hedef gösterme, kutuplaştırma, ayrımcılık dolu karanlığın içinden cadı ellere uzanıyor. Cadı eller yazıyor, değiştiriyor, cadılar haykırıyor!

Hastanelerden, evlere, iş yerlerimizden, sokağa yaşadığımız, şiddete, eşitsizliğe karşı başka bir yol var diyoruz…

Boşuna değil son günlerin tüm direnişlerinde iki sloganın öne çıkması… 'Birleşe birleşe kazanacağız' sözünün dalgalanması.

Belediye işçisi kadınlarla artan zamlar, derinleşen yoksulluk karşısında çıkış yolunu konuştuk: ‘Bize bizden başkasının faydası olmaz!’

Oppo işçisi bir kadın, evliliği boyunca gördüğü şiddetten kurtulma aşamasında Oppo’dan işten atılma sürecinin yaşamını nasıl etkilediğini anlatıyor.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.