DERGİMİZDEN
Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneği'ne, mahalleden bir esnafın yönlendirmesiyle gelen, zorluklarını paylaşan ve kadınların dayanışmasıyla güçlenen Ç.K.'den mektup var...
Sultangazi’den işçi Mevhibe Akdeniz, işyerlerinde yaşanan tacizi anlattı: ‘Bu atölyede tek iyi bir şey varsa o da kadınların birbirini sahiplenmesi, burada kadın kadının yurdu…’
Antik Yunan’da Olimpiyat Oyunlarına kadınlar seyirci olarak dahi girememişler. Yetkililerin gözünden kaçarak, seyirci olarak sahaya giren kadınlar, yüksek bir tepenin üstünden atılarak öldürülmüşler.
Kimi 5 yıldır Türkiye’de kimi 1 aydır. Türlü zorluklardan sıyrılıp hayatlarını kurtaran Afgan kadınlar, ucuz olduğu için İstanbul Esenyurt’ta ikamet ediyor.
Afganistan 40 küsur yıldır çatışmanın bağrında bir ülke. Savaşın yarattığı yoksulluk, açlık da beraberinde binlerce insanı yaşayamaz hale getirdi. Bu, binlerce Afgan’ın göç etmesinin asli sebebi.
Eğitime erişim, kreş ve bakım hizmetleri, koruma ve izleme sistemi yok! Bu yokluk en çok yoksullukla boğuşan; ağır yaşam koşullarına mahkum emekçilerin çocuklarını istismara açık hale getiriliyor.
Aslında tek istediğimiz uzun yıllar emek verip eğitimini aldığımız bölümlerle ilgili işler yapmak, çalışma koşullarının yaşamımızı, sağlığımızı etkilemeyecek şekilde olması.
Her iki genç kadından biri işsiz. Çeşitli hayaller ve gelecek planlarıyla okunan diplomalar nereye gidiyor? Diplomalı işsizler anlatıyor…
Sendikalaşma hakkı ve insanca çalışma koşulları için grevdeki Bel Karper işçisi kadınların anlattıkları, işyerinde pandemiyle derinleşen cinsiyetçi baskıları ve ayrımcılıkları da gözler önüne seriyor.
Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğinin kahvaltısından işçi kadın: En yakınımıza anlatmaktan çekindiğimiz dertlerimiz, o masada birbirini ilk defa gören kadınların hep birlikte ettiği bir sohbete dönüştü.
Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği ağırlıkla işçi kadınların katıldığı bir kahvaltı organizasyonu yaptı. Kendilerine ayıracak bir dakikası olmayan kadınlar, günü birlikte geçirmekten büyük keyif almış.
Iğdır’dan Ankara’ya büyük umutlarla gelen Ayşe, umduğunu bulamamış. Yaşamla baş etmek için pazarda el işi ürünler satarak geçinmeye çalışıyor.
İzmir’de kurulu Akar Tekstil fabrikası örgütlü bir iş yeri. Akar Tekstil işçisi kadınlarla pandemiden tatile, zamlardan sendikaların haline ahvaline kadar pek çok konuda sohbet ettik.
Malatya’da kayısı işçiliğinde çalışan mevsimlik tarım işçisi kadınlar: ‘Batıda çalıştığımızda Kürt olduğumuzu gizliyoruz. Bazen taktığımız bir yazmanın renginden bile sıkıntı çıkarıyorlar’
Dünyanın dört bir yanından insanlar yüzlerce dolar harcayıp Çeşme’ye denize girmeye gelirken, biz Çeşme dolmuşuna binip de bir halk plajına gidemiyoruz.
Pandemi döneminde müzisyenler büyük zorluklarla karşı karşıya. Hem atanamayan öğretmen, hem işsiz bir müzisyen olan Nehir anlatıyor: “Kayıplarımız acı verici. Örgütlü mücadele gücü zorunlu idi…”
‘Bu fabrikada çalışan yüzlerce kadınız, bizim sorunlarımız ayrıca gündem olmalı. Kadın işçilerle bölüm bölüm toplantılar yapılabilir. En azından kadın komisyonu bu misyonu yüklenip, çaba göstermeli.’
Fransa’da sağlık yasasına karşı imza kampanyası yürütülürken, Asya’da 12 milyar dolar ücretleri çalınan işçiler olduğu belirlendi, Yeni Zelanda’da ise hemşireler greve hazırlanıyor.
Sağlıklı beslenmek mümkün mü, protein ağırlıklı diyetler ne kadar sağlıklı, toplum düzeni sağlığımızı nasıl etkiliyor?
Belirsizlikler yüzünden Eylül’de de okulların yüz yüze açılmaması kaygısını taşıyan kadınlar anlatıyor.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.