Bandırma Hafsa Sultan Kız Meslek Lisesinden notlar: Eğitim eşitsiz, çalışmak zorunlu
Meslek lisesinde öğrenim gören bir arkadaşımız, 10.sınıfta alkollü mekanlarda staj görürken öğrencilerin uğradıkları türlü tacizleri, eğitimde bariz eşitsizliği anlatıyor…

Bandırma Hafsa Sultan Kız Meslek Lisesinde öğrenim gören bir arkadaşımızla öğrencilere sunulan eğitim imkanları, stajda uğranılan sömürü, okulda görülen baskılar ve tüm bu sorunlarla nasıl mücadele edebileceğimizi konuştuk.

Arkadaşımız eğitim gördüğü lisede pek çok farklı sorunla mücadele etmek durumunda kalmış. Yaşadıkları zorluğu anlatıyor: “Okulumuz erken kapanıp geç açılıyor. Eğitimden geri kalıyoruz ve kısa sürede derslere girip sınava tabii tutuluyoruz. Onun dışında 5 aylık bir staj döneminden geçiyoruz. Bu 5 ay içerisinde de hiç bilmediğimiz bir iş ortamına giriyoruz ve yaşadığımız bölgede yeterli acente olmadığından dolayı okuduğumuz bölümle çok da ilgisi olmayan restoran, otel gibi yerlerde çalışıyoruz. Bu iş yerlerinde çalışma saatlerimiz 8-9 saat ancak bu süre uzayabiliyor. Onun dışında staj gördüğümüz yerdeki gece vardiyaları bizi çok zorluyor, saat 2-3’te çıktığımız zamanlar oluyor. Bu duruma hem ailelerimiz sıcak bakmıyor hem de bir kadın olarak bize de çeşitli zorluklar çıkartıyor.”

‘BAŞIMIZDA ERKEK YOK DİYE STAJA GİDEMİYORUZ’

Turizm okumasına rağmen restoranlarda, otellerde, yani alanın dışında staj gördüğü için ne düşündüğünü soruyorum, “Evet, bulunduğumuz şehirde yeterli acente mevcut olmadığı için alanımız dışında bir staj görüyoruz” diyor ve devam ediyor: “Mesela, karma eğitim olduğu dönemde Antalya, Marmaris gibi turistik faaliyetlerin fazla olduğu yerlere kız-erkek ayırt etmeksizin stajyer gönderiyorlarmış. Ama şimdi sadece kızlar eğitim gördüğü için bu uygulama yok. Öğretmenimize bunun nedenini sorduğumuzda ‘Başınızda bir erkek öğrenci de olsun’ demişti. Ben de istiyorum Antalya’da, Marmaris’te staj yapmak ama okulumuzda erkek öğrenci olmadığı için yapamıyorum” cevabını veriyor.

‘STAJYERLİK BİR NEVİ KÖLELİK’

Stajda uzun saatler düşük ücretlere çalıştığını anlatıyor arkadaşımız: “Staj ücretlerinden başlayayım. Kesinlikle yetmiyor, bir öğrenci için zaten geçim zor. Çünkü istediğin eğitime de ancak ekonomik koşulların iyiyse ulaşabiliyorsun. Mesela ben dershaneye gitmek istiyorum, milyarlarca para saymak zorundayım oraya. Ailemin gücü ne kadar yeter ki? Biz stajyerler olarak haftanın 6 günü normal bir çalışandan daha fazla çalışıyoruz ama asgari ücretin yüzde 60’ını alıyoruz. Aslında stajyerlik bir nevi kölelik. Çünkü seni istedikleri gibi kullanabiliyorlar, görevin dışındaki farklı işleri yaptırabiliyorlar. Asla hak ettiğimiz ücreti almıyoruz.”

‘KÜÇÜK YAŞTA ALKOLLÜ MEKANLARDA ÇALIŞTIRILIYORUZ’

Anlattıkları zorlukların yanı sıra stajda karşılaşılan çeşitli taciz olaylarına da dikkat çekiyor: “Eminim ki nerede çalışıyor olursak olalım fiziksel olmasa bile sözel tacize maruz kalıyoruz. Ben uğradım, birçok kez uğradım. Bu yüzden ben 15-16 yaşındaki kız çocuklarının alkollü mekanlarda staja verilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü biz 10. sınıftan itibaren staja başlıyoruz ve bu tarz mekanlarda çalıştırılıyoruz. Yürürlüğe göre 18 yaşından küçük olanların barlarda çalışması yasak ama mesela bir arkadaşım tüm stajını barda tamamladı ve birçok kez tacizle karşı karşıya kaldı. İş hayatına ilk adım attığımda otelde çalışıyordum ve bana verilen görev alkol servisi yapmaktı.”

GÜNDE 16 SAAT ÇALIŞMAYA 3 BİN LİRA

“Stajyer olduğunuz için de çok büyük tepkiler de veremediniz…” diyorum. “Kesinlikle” diyor ve devam ediyor: “Eğer biz staj yerimizde kendimiz çıkarsak puanlarımızdan kırılıyor. Staj 24 kredilik bir ders. Staj kadar etkiliyor ki staj yeri değiştirmek 20 puanımızın kırılmasına neden oluyor. Benim bir arkadaşım uğradığı haksızlıklardan dolayı 5 kere staj yeri değiştirdi. Gittiği yazlık otelde 16 saat çalıştırılıyordu ve bir ay çalışma için aldığı ücret 3 bin liraydı. Koordinatör öğretmenlerimiz var, haftada bir bizi ziyarete gelmek zorundalar ama ayda bir anca geliyorlar. Arkadaşım uğradığı bu haksızlığı koordinatörüyle paylaşmış ama hiçbir şey yapma gayretinde bulunmadı koordinatör.”

EĞİTİMDE NE FIRSAT EŞİTLİĞİ VAR NE ADALET

Meslek liselerinde üniversite sınavında sorumlu tutulan bazı dersleri görmediklerini ama aynı üniversite sınava girmek zorunda olduklarını konuşuyoruz. Yeterli eğitime ulaşıp ulaşmadığını soruyorum, “Tabii ki hayır” diyor. “Meslek liseleri geç açılıp erken kapanıyor. Bu yüzden eğitimden çok geri kalıyoruz. Fizik, kimya, biyoloji zaten görmüyoruz. Sınav için çok önemli olduğunu söyledikleri matematiği bile seçmeli olarak haftada sadece 2 saat görüyoruz. Keşke ders saatleri artırılıp staj dönemi kısaltılsa. Çünkü ben özel okullarda, Anadolu liselerinde okuyan öğrencilerin girdiği bir sınava, gireceğim. Ekonomik koşulları uygun olanlar özel ders alıyor, benim böyle bir imkânım yok. 3-4 ay okula gidip yarım yamalak bir eğitimden geçiyorum ve herkesin girdiği bir sınava giriyorum. Bu ne kadar adil” diye soruyor.

ÇÖZÜM SESSİZ KALMAMAKTA

Bu kadar eşitsiz bir tablonun içinde taleplerden ve mücadeleden söz açılıyor, talebini dile getiriyor o da: “Öncelikle eğitimde özel sektör kaldırılmalı, her öğrenci eşit şartlarda, eşit bir biçimde eğitim almalı. Anlattığım tüm bu sorunların çözümü de sessiz kalmamakta. Keşke birlik olup bir şeyler yapabilsek… Bunu nasıl yapabiliriz tartışmalıyız. Ama bir arada olduğumuz sürece tüm bu sorunların çözümüne daha kolay ulaşabiliriz diye düşünüyorum”.

Görsel: Freepik