DERGİMİZDEN

Xiaomi’de direniş bitti ama TİS mücadelesi başladı

‘Sendikamız var oh rahatladık, zam da alır otururuz dememeliyiz. Biz sadece kendi fabrikamızdan değil, tüm metal işçisi kadınlara karşı da sorumluyuz.’

‘Ülkenin vergi rekortmeni biziz: Ücretli çalışanlar’

Sağlık emekçileri 2022 yılı bütçe planı ve emekçiyi bekleyen yeni vergi yüklerini, imzalanan TİS’i tartışırken, sendikaların ücret zammı kadar maaşlardan kesilen vergileri de gündem etmesini söylüyor.

Asgari yaşamlara mahkûm edilmek istemiyoruz!

25 Kasım’a kadar yapacağımız her iş, kadınlarla yaptığımız her buluşma, konuşacağımız her konu bu uzun soluklu sorumluluğumuzun gereklerini yerine getirme noktasında bir adım.

Geçim derdi üstüne bir de ‘evlen’ baskısı yaşıyorum

Ankara Çubuk’tan Ayla çocuklarını bir başına büyüten bir işçi kadın. Geçim derdi yüzünden sürekli ‘evlen’ diye baskı gören Ayla’nın bir çift sözü var.

Fatma ameliyatli haliyle çalışıyor, neden mi?

‘Misafir gelecek diye korkar olduk. Önceden misafire çeşit çeşit yapar önüne koyardık şimdi bir misafir 250-300 lira. İnsanlar gözüme masraf olarak görünüyor.’

Elon Musk’ın serveti, işçi Yeter’in coini

İşyerinde herkesin dilinde bir zamlar bir de coinler var. Fabrikada mühendisinden, işçisine herkes bitcoin oynuyor. Fabrikanın içinde bir uçtan bir uca yatırım tavsiyeleri dönüyor.

Ayşe ile ciddi konuşmalar

Canımız Ayşe bu sefer kahkaya değil, hüzne boğuyor bizi. Ağlama Ayşe, döktüğün göz yaşının her biri sana o gerzek lafları edenlerden kıymetli…

HAYATI DEĞİŞTİREN ÖZGÜN BİR DENEYİM: Azerbaycan’da Jenotyeller…

Karamsarlığın etrafımızı sardığı bugünlerde başka türlü ‘aydınlık’ bir geleceği hayal etmek ve aydınlığı nasıl inşa edeceğimizi geçmişten gelip geleceğe ışık tutan bir deneyim üzerinden tartışalım…

Asgari ücretliye IBAN gönderen devletten ne bekleyelim?

Çocukken fabrikada, atölyede ailesinin geçimini sağlamaya çalışmalarıyla başlayan geçim dertleri evlenip çoluk çocuğa karışmalarına rağmen bitmemiş İkitelli’den Duygu, Fatmanur ve Nilgün’ün.

Nöbet çıkışı ölmeyeceğim bir hayat istiyorum

Yeni mezun bir doktor olarak çalışmaya hazırlanan Duygu’nun geleceğe, çalışma hayatına dair endişeleri yüksek. Daha az şiddete maruz kalacağı bir alan için üç yıldır sınava hazırlandığını söylüyor.

Biri yer biri bakar, e artık kopsun kıyamet…

Bir tarafta vergilerle eriyen asgari ücretin uygun görüldüğü işçi ve emekçiler, diğer tarafta ise iktidar tarafından desteklenen 5-6 maaşlı bürokratlar, sürekli borçları ertelenen patronlar...

Dersim’de velilere çağrı: Endişelerimizi ancak örgütlü mücadele ile aşabiliriz

Dersim Yenigün Kadın Dayanışma Derneği dağıttığı bildirilerle velilerin yeni eğitim döneminde yaşadığı sıkıntılara dikkat çekerek velilerin sözlerini aktarıyor, talepler için mücadeleye çağırıyor.

Bir kâbus süreci: İş aramak…

İş görüşmelerinde evlilik, çocuk yapmayı düşünüp düşünmediğimiz, erkek arkadaşımızın olup olmadığı soruları klasikleşti. Geçenlerde bir arkadaşıma evcil hayvanı olup olmadığı sorulmuş.

Kısırın da tadı kaçtı!

Nerede o eski kısır günleri? Şimdi hadi toplaşalım bir kısır yapalım desek, yediğimiz lokma boğazımızda kalacak…

Üniversite diplomalı bir temizlik işçisi yazdı: Dimdik durmak için ne yapmalı?

Samatya Hastanesinde çalışan üniversite mezunu bir temizlik işçisi kadın anlatıyor: İşimden dolayı gocunmuyorum ama neden okuduğum meslek dalında iş bulamadığımın stresini yaşıyorum.

Bakırköy Belediyesi işçilerinden mektup var: Heyecanımız mücadelemizden, umudumuz emeğimizden…

Grevdeki Bakırköy Belediyesi işçisi kadınlar, direniş alanından umutlarını, mücadelelerini, taleplerini yazarak Ekmek ve Gül okurlarına selamlarını yolluyor…

Ekmek ve Gül Ekim 2021 sayısı

Bu ay kürsümüzde, üniversiteli genç kadınların yaşadıkları ve çağrıları, kadınların eğitim sorununa karşı talepleri, iş yerlerinden kadınların ağırlaşan çalışma koşullarına öfkesi ve nicesi var...

Görüyoruz, duyuyoruz, biliyoruz ve yaşıyoruz!

Dergimizde kadınların her bir cümlesiyle, büyüttüğümüz umudun ve değiştirme azminin zerresini oluşturuyoruz. Bu zerreler sizinle büyüyecek biliyoruz…

Diyanet’in cesameti, kadınların hayatı, bizim seçeneğimiz

Sömürünün hükmü sürsün diye baskı arttıkça, yoksullar daha barınaksız, eğitimsiz, güvencesiz, geleceksiz olmaya; minare, kubbe, cüppe, sarık, Kuran kursu, imam hatip sayısı katlanarak artmaya başlıyor

Öğrencilerimizin çoğu okula dönemedi: Ya işçi oldular ya evlendiler!

Siyasi hesaplara göre şekillenmeyen, bilimsel, laik, ana dilinde ve parasız bir eğitim anlayışı hayata geçirilmeli. Bu gerçekleşmediği sürece bu sorun bir çığ gibi büyümeye devam edecek.