DERGİMİZDEN
‘Denetlenebilir, ücretsiz, sağlık çalışanlarının haklarının verildiği, her hastanın aynı muameleyi göreceğinin garantisinin verildiği, devlet tarafından sağlanacak bir sağlık hizmeti çözüm olabilir.’
‘Devlet bir çocuğun dünyaya gelmesinden itibaren yaşam hakkını nasıl garantiye alacak? Para hırsıyla bebek çetelerinin, sağlıkta özelleştirmenin önünü açanlar hesap verecek mi?’
Var olan aşılara ulaşmak da sağlıklı doğan bebeklerimizi toplumun bir parçası olarak sağlıklı büyütmek de yalnızca maddi imkansızlıklar içerisinden imkan doğurmaya çalışarak olabilecek şeyler değil.
Smear testini yaptırmak bedava, ama HPV aşısı 12 bin lira… Bu sağlık sisteminde kendimizi nasıl sağlıklı tutacağız?
Sağlıkta dönüşüm programı ile piyasalaşan sağlık sisteminin sonuçlarını bugün en acı şekilde, yenidoğan yoğun bakımda kâr uğruna öldürülen bebeklerimizle yaşıyoruz.
Öykülerin tümünün cinsel yönelimleri ya da cinsiyet rollerini konu aldığını söyleyebileceğimiz bu kitap, çoğumuzun bilmediği, dillendirilmeyen hayatları bambaşka yönleri ile okuru yüzleştiriyor.
‘Susan değil, savaşı sona erdirmek için elinden geleni ardına koymayan kadınlar tüm varlığıyla yıllar boyu barış mücadelesi verirken bu mücadele deneyimini de büyük bir direnç fotoğrafına dönüştürmüş'
Madem barıştan ya da barış olanağından söz ediyoruz; o halde devletin somut adımlar atması gerekiyor.
Ayşe hem mevsimlik işçi hem depremzede. Konteyner kentte yaşam mücadelesi veriyor. Yoksulluğun en ağır sonuçlarını, çocuklarıyla hayatta kalmaya çalışarak göğüslemek zorunda kalıyor.
Kadın Çalışmaları Topluluğu olarak örgütlediğimiz ve birçok sıra arkadaşımızın katıldığı eylemde öne çıkan sloganlardan biri de ‘Kadın cinayetleri politiktir!’ sloganıydı.
İyi koşullar için kurumdan kuruma koşturuyorlar. Kurumların kapılarıysa engelli bireylere neredeyse kapalı.
Ne çok istiyordum para kazanmak. Ben de varım bu toplumda diyebilmek. Fikirlerimle taban tabana zıt bir partiye üye olmak zorunda kalmak yetmezmiş gibi iş yerinde mobbingle, kocamla baş etmeliyim.
Ben de çalışmayı çok istiyorum ama maalesef yapamıyorum. Kızım ortaokula gittiği için çalışamıyorum.
İş yerinde sorumluluğum çok fazla olduğundan çok yoruluyorum. Aynı şekilde evde de bütün sorumluluk bende olduğu için çocuğun okulu, yemek, temizlik, alışveriş derken yorgunluğum bitmiyor.
Gecelik tek bir rüya şeklinde değil haftalık ve aylık kabus paketleri gibi süreğen bir hal bu. Uyanmak istedikçe göğsüne oturan bir karabasan nefesiyle yeni, yepyeni kabusların yelkenini şişiriyor.
İş, aş, hayat ve gelecek gayesi içerisinde bir umut ışığı arıyoruz. Biz kadınlar tarih boyunca bunu yaptık. Karanlığı eşeledik ve ışığı illaki bulduk...
Hakkımızı olanı istiyoruz. Karanlığa emeğimizle, azmimizle ve örgütlülüğümüzle ışık tutuyoruz.
2024 yılı bütçesinde patronlara destek için bütçeden 376,5 milyar lira kaynak ayrıldı. Bu rakama İşsizlik Sigortası Fonu’ndan aktarılanlar dahil değil.
‘İnternetten pratik tarif bulayım derken ütopik bir dünyaya düşmüş gibi hissettim. Kuzu incikler, ilik suları, köfteler, kıymalar...’
Ankara’da okul önlerinde çocukların beslenme sorunlarına dair konuşan kadınlar bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek ihtiyacının gün geçtikçe arttığını ortaya koyuyor.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.