Yoksulluk, pahalılık, geçim sıkıntısı artadursun insanlar “çare” aramaya devam etmekte. Enflasyondu, zam oranlarıydı, vergi dilimleriydi derken rakamlarla, istatistiklerle konuşmaya alıştı insanımız. Asgari ücretlisinden, yüksek maaşlısına durum böyle… Ek iş yaparak geçinmeye çalışan da var, borsalar aracılığıyla kalkınmaya çalışan da. Kadın emekçiler arasında da oldukça fazla bu “hızlısında kalkınma” eğilimi.
Her kriz döneminde “zengin olma” yolu olarak bir nevi moda gibi ortaya sürülen oyunlar şimdi de revaçta… Zamanında bankerlere para kaptıran nesil vardı, sonra Titancılar vb. borsa oyunları, piyangolar, sayısal lotolar, spor totolar, çeşit çeşit şans oyunları… Kumarın resmi ve de milli hali diyelim kısaca… Günümüzün yaygın kumarı da Bitcoin, kripto paralarla yapılan yatırımlar. Bitcoin 2009’da başlamış olsa da son 2 yılda ülkemizde de yaygınlaştığını söyleyebiliriz. Geçenlerde mesai arkadaşım cep telefonundan heyecanla kripto para borsasını takip ediyordu. Sordum, kayıptaymış aslında ama kazanmak için devam ediyormuş, telafi etmeliymiş… Yoksa bu maaşla nereye kadarmış; ne uzarmış ne kısalırmış… O pek takip edemiyormuş borsayı, etse kazanırmış. Peki dolarizasyon, hiperenflasyon, yoksulluk sınırı? “Onlara müdahale edemiyorum” diyor arkadaş “Ama böyle böyle belki kazanırım…” “Sendikaların basın açıklaması var bugün, taleplerimiz; ek ödeme değil tek ödeme istiyoruz, insanca yaşamak istiyoruz, yoksulluk sınırının üzerinde ücret ve güvenceli istihdam istiyoruz” diyorum. “Valla sana saygı duyuyorum” diyor, kulağında kulaklık, kripto borsasını takip ederken.
Görsel: Freepik
İlgili haberler
Bitcoin: Bir borç batağından diğerine…
Esenyurt’tan işçi kadınlar anlatıyor: ‘Elimizde kenarda üç beş kuruşumuz vardı, onun bir kısmıyla gi...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.