Gün aşırı tüm tüketim ürünlerine gelen zamlar, güvencesiz çalışma, ücretlerin yoksulluk sınırının çok altında kalması, işsizliğin artışı akabinde yoksulluğu derinleştiriyor. Artan yoksulluk ise en çok çocukları etkiliyor. Yeterli ve sağlıklı beslenme çocukların gelişimi açısından hayati bir yerde dururken mevcut koşullarda çocukların bu temel ihtiyacının karşılanması tamamen ailelere bırakılıyor.
Bu ihtiyacın ebeveynlerce karşılanıp karşılan(a)mamasının takibinin yapılması; karşılan(a)mıyorsa bunun sağlanması için gerekli tedbirlerin alınması çocuk koruma sisteminin bir parçası iken çocuklar ve aileler açlıkla baş başa bırakılıyor. Oysa sağlıklı, doyurucu ve besleyici gıdaya erişim, ailesinin imkânlarına bağlı olmaksızın her çocuğun hakkı.
Okullar sadece çocukların derse girip çıktığı yerler değil! Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı çocuk koruma siteminin bütünlüklü olarak işletilmesi gerekir. Çocukların bu koruma sisteminde bulunması, eğitim sisteminin bir parçası olması için eğitim masraflarını, çocuğun eğitime erişebilmesinin inisiyatifi aileye bırakılamaz.
Ancak bugün görüyoruz ki eğitimin tüm masrafları velilere yıkılıyor. Hatta “kamuda tasarruf” bahanesi ile iktidar kendi övdüğü hizmetlerine bile para ayırmaz hale geliyor. Tıpkı Aydın’da taşımalı eğitime giden çocukların servisinin kaldırılması gibi. Oysa Bakan taşımalı eğitimin ücretsiz olması ile övünüp duruyordu.
Bugün yoksulluğun geldiği boyutlarda işte ailelerin sırtına yıkılan eğitim masrafları:
◾MEB her ne kadar “alınamaz” dese de, okullara yeterli bütçe ayırmaması da gerekçe göstererek 20 bin liralara varan kayıt parası isteniyor velilerden
◾Kamuda tasarruf bahanesi ile kimi köy yerlerindeki okullar kapatılıyor ya da birleştiriliyor.
◾TÜİK verilerine göre, Türkiye’de okul çağındaki çocukların yüzde 8.5’inin kilosu yetersiz ve çocukların yalnızca yüzde 12’si her gün et, tavuk ya da balık tüketebiliyor. Ye tersiz beslenme, çocukların sağlıklı gelişimi ve öğrenme kapasitelerini de olumsuz etkiliyor. Yüzde 88 günlük olarak et yiyemeyen çocuk oranı.
◾Bir öğrencinin ortalama temel okul ihtiyaçlarını karşılamak için yapılan alışveriş, toplamda 5 bin lirayı geçiyor. Kaliteli ve sağlıklı olmasına bile bakılmadan en uygun fiyatlı ürünlerin toplamı bile emekçi ailelerin bütçelerini zorluyor.
İki yıldır söylemekten geri durmuyoruz; Okullarda bir öğün ücretsiz ve sağlıklı yemeği tartışmak demek, kaynakların okula, eğitime, çocuklara ayrılması için mücadele etmek demek. Çocukların eğitim hakkının garantiye alınması noktasında bir adım atılması için bir yer tutmak demek. Tasarruf vs. gibi bahaneler ile var olan eğitimdeki hakların da törpülenmesinin önüne geçmek demek.
Çocuk yoksulluğu ile mücadelede en önemli adım olan çocuklar için okullarda bir öğün doyurucu, sağlıklı ve ücretsiz yemek verilmesi için bütün milletvekillerine, kadın örgütlerine, derneklere, muhtarlara, emek ve meslek örgütlerine, çocuk hak örgütlerine, okul aile birliklerine, veli gruplarına, mahalle inisiyatiflerine, platformlara, belediye meclislerine çağrımızdır: Okullarda bir öğün ücretsiz, sağlıklı ve doyurucu yemek hakkının gereğinin yerine getirilmesi için imkân da var, zorunluluk da… Haydi, harekete geçelim!
Çağrının pdf'sini indirmek için TIKLAYINIZ.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.