DERGİMİZDEN
Bakırköy Belediyesi işçisi bir kadın toplu iş sözleşmesi süreçlerinin patron ve sendika yöneticileri eliyle nasıl karmaşıklaştırıldığını anlatıyor.
Kadıköy Belediyesi işçileri pandemi döneminde eriyen haklarını ve ücretlerini istiyor. İş yeri temsilcisi Esma ve kadın komisyonundan bir kadın işçi toplu iş sözleşmesi sürecini ve taleplerini anlattı
CPS Otomotiv Tekstil fabrikasının işçileri Fidan ile Derya anlatıyor… Üç haftadır fabrikada üretim yapılmıyor. Peki, ne oluyor CPS’de?
‘Her ilde birkaç tane meslek hastalıkları hastanesi olmalı ve patronlar da hükümet de meslek hastalığı kapsamını zorlaştırmaktan vazgeçmeli.’
Direnişte olan kadın işçiler ücretsiz izne neden çıkarıldıklarını bilmemekle birlikte nakdi ücret desteği ile geçinemediklerini ve ölüm ücretine terk edildiklerini söyledi.
Ağır taşıma, iş yerinin baskıladığı performansa uymaya çalışma… Fıtık ise ağır çalışma koşullarının sonucunda depoda çalışan her üç kadından birinde var.
İktidara duyulan güvensizlik, çelişkili açıklamalar, halka şeffaf bilgi verilmemesi aşıya güveni azaltıyor. Aşıya erişimin eşit olmaması sorunları büyütüyor. Talebimiz net; açık bilgi, ücretsiz aşı!
Salgında en çok etkilenenlerin maddi durumu iyi olmayanlar ile işçi ve emekçiler olduğunu söyleyen kadınların talebi ortak; tüm toplumun sağlığı için aşı ücretsiz olmalı.
Sağlık Ocağı sisteminden Aile Sağlığı Merkezlerine geçişin özellikle kadınların ve çocukların sağlığı için ne kadar büyük bir sorun yarattığı pandemide tüm açıklığıyla ortaya serildi.
Hindistan’da kayıt dışı çalışan ev emekçisi kadın sayısı oldukça yüksek. Kadınları cinsel tacizden korumaya ilişkin kanunlar hem yetersiz hem de var olan kanunlar uygulanmıyor.
Pandemi koşullarında Almanya 8 Mart hazırlıklarına başladı. Sendikalar, kadın grupları, farklı kadın dernekleri ve belediyeler gerçekleştirdikleri online buluşmalarla bir araya geliyor.
Myanmarlı işverenler iş kanunlarını göz ardı ediyor ve hamile kadınların sağlığını tehlikeye atıyorlar.
Fırınında çalışan kadınlarla görüşüp asgari ücret zammını soruyoruz. Kadınların aklına ‘zam’ denildiğinde maaşlarına gelen zam değil, her gün bir başka temel ihtiyacımıza gelen zamlar geliyor
Akşemsettin Mahallesinde yaşayan kadınlar en temel ihtiyaca bile erişmekte güçlük çekmenin, geçim derdinin artmasının evde huzursuzluğu da artırdığını söylüyor.
‘Eyyy İGDAŞ, benim 1 aylık maaşıma karşılık 3 fatura göndermeyi nasıl başardın? Ayağımda 3 kat çorap, üstümde kazak, hırka, battaniye altında üşüyorum.’
13 yaşından beri tekstil işçisi Aliye, yokluğa, şiddete, sıkışmışlığa, ümitsizliğe katlanmamayı seçen bir kadın. Şimdi kursağında bırakılan hayalleri gerçekleştiriyor. Dayanışma ise en büyük dayanağı…
Ev işçisi Ömür, ağızdan çıkacak bir söze bakılan, hastalıkların kol gezdiği, geleceksizlikle anılan bir iş yerinde ‘güvenceli’ bir işin herkesin hakkı olduğunu anlatıyor.
Gözleri pırıl pırıl Derya. Yoksul ailesini mutlu etmenin tek yolunun üniversiteyi okuması olduğunu söylüyor, bu umuda tutunarak hayata sarılıyor.
Dünya, nişasta bazlı şekeri buldu, früktoz ve glikoz şurubunu buldu. Ben de tahin helvası almak için girdiğim dükkânda ‘Gerçek şekerden mi’ diye sormayı öğrendim. Bu işin tadı iyice kaçtı…
Esenyurt’tan Aycan yazdı: ‘Kadına değer vermeyen, kadının çalışmayıp evde oturup çocuğa bakmasını isteyen, haklarımızı her geçen gün tırpanlayan bir destekçi buluyor patronlar kendilerine…’
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN










































