Genç kadınlar: Güvende hissetmiyoruz, birbirimize güveniyoruz
8 Mart yaklaşırken İzmir’de yaşayan genç kadınların sokakta, evlerinde, okullarında, iş yerlerinde kendilerini güvende hissedip hissetmediklerini ve bunun nedenlerini konuştuk.

Kadına yönelik psikolojik, fiziksel şiddet, taciz, kadın cinayetleri gün geçtikçe artıyor. Biz de 8 Mart yaklaşırken genç kadınların sokakta, evlerinde, okullarında, iş yerlerinde kendilerini güvende hissedip hissetmediklerini ve bunun nedenlerini konuştuk.

‘TEK GÜVENDİĞİM YER İÇİNDE BULUNDUĞUM TOPLULUKLAR’

Aydanur, Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü öğrencisi. “Bizim bölüm, hem öğrenci hem akademik personel açısından kadın ağırlıklı. Bazı bölümlerin kadınlara uygun olmadığı yönünde algılar, cinsiyet eşitsizliğinin bir göstergesi” diyor. Sokakta kendini tam olarak güvende hissetmediğini söyleyen Aydanur, “Kendi üniversitemde herhangi bir taciz, şiddet olayında güvenebileceğim tek yer içinde bulunduğum topluluklar” diye ekliyor. Şu ana kadar büyük bir taciz veya tecavüz olayı yaşamadığı için kendini şanslı hissettiğini belirten Aydanur’un gelecekten beklentisi ise kadınlar açısından hakim olan geleneksel kalıpların değişmesi.

İzmir Ekonomi Üniversitesi öğrencisi Sezgi ise “En çağdaş olarak düşünülen illerden biri olan İzmir’de bile cinsiyetimden dolayı rahatça dolaşamıyorum” diye söze başlıyor. “Psikolojik şiddet ve cinsel istismara maruz kaldım. Sözlü taciz artık normalleşti” diyor ve susmak zorunda hissetmesini ise kendine destek verecek birinin olmayacağına bağlıyor. Kendi okulunda yaşanan bir cinsel taciz olayının ardından okuluna da güveni kalmadığını söylüyor.

İzmir Özel Türk Kolejinden bir lise öğrencisi ise “Daha önce erkeklerin rahatsız edici bakışları, sözlü taciz gibi, anlatıldığında dikkate alınmayacak taciz olayları yaşadım. Bir kadının, kadın olduğu için yaşadığı sorunların olmasını, cinsiyetten kaynaklanan bir önyargının olmasını istemiyorum. Yaptırımların caydırıcı olmasını, ceza indirimlerinin olmamasını istiyorum” diyor.

VALS YERİNE HARMANDALI: SEBEP ‘KADIN DANSI’

Cemre ve Ecem de lise öğrencisi. Kadın olmanın getirdiği zorlukları sorduğumuzda hiç düşünmeden anlatmaya başlıyorlar. Cemre, “Kıyafetimin gittiğim semte göre değişmesinden rahatsızlık duyuyorum” diyor ve ekliyor: “Okulda vals gösterisi yapılacağı zaman müdür yardımcısı valsi ‘kadın dansı’ olarak niteledi ve bu nedenle vals yerine harmandalı yapılmasını istedi. Bize örnek olması gereken insanların bize engel olmasının önüne ancak eğitimle geçilebilir. Eğitim sisteminin değişmesiyle öğretmenler, ebeveynler daha eğitimli ve bilinçli bir şekilde yeni nesilleri eğitebilir.”

Ecem ise Milli Savunma Üniversitesinin sınavlarına hazırlandığını ve bu konuda sorunlar yaşadığını söyleyerek başlıyor: “Mülakatlar için çok spor yapıyorum ve sahilde koşarken bile insanların bakışlarından rahatsız oluyorum, motivasyonum düşüyor.” Sınav sisteminde de adaletsizlikler olduğunu belirten Ecem, “Sınavla reşit koşullarda yapılmalı” diye ekliyor.

Görsel: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Kampüslerde genç kadınların mücadele zemini...

İstanbul Aydın Üniversitesi Kadın Araştırmaları Kulübü yaptığı çalışmalarla ve kurduğu dayanışma ağı...

Genç kadınlar: Ne varsa iki kat fazlası!

Hayatın nefes alınamaz hale gelmesine, “bir sonraki ben olabilirim” kaygısı artıyor olmasına rağmen...

Üniversitelerdeki Kadın ve LGBTİ Toplulukları tart...

Dosyamızda farklı üniversitelerdeki toplulukların çalışmalarına, öğrencilerinin yaşamındaki etkisine...