'Başkalarının yüklediği rollerin ötesine geçip kendi hikayemi yazmaya devam etmeyi diliyorum. Bütün kadınları toplumsal rollerin ötesine geçip kendi hikayelerini yazmaya davet ediyorum.'

2024 Ocak ayında uğradığı şiddet sonucu derneğe başvuran 28 kadından 17’si, Şubat ayında ise 14 kadından 10’ u boşanmak istiyor.

'Bana ‘Sen küçüksün, ne anlarsın’ diyorlar. Ama benim gururuma en çok dokunan şey hem düşük ücret almam hem de sabah onlar kahvaltı yapıp kahve içerken benim temizlik yapıyor olmam.'

‘Çevremizde gördüğümüz gibi bir sürü kadının çalışmama sebebi çocuklarını bırakacak bir yer olmaması. Devlet her mahalleye, her iş yerine kreşler açılmalıdır.'

İktidar aynı anda hem üretimi (sömürüyü) güvence altına almak üzere emekçiler, hem de yeniden üretimi/üremeyi güvence altına almak üzere kadınlar üzerinde uygulanmaktadır.

‘Neden ayrılmamış?’, ‘Cesur olsaymış…’ Gelin, şiddet döngüsünün ne olduğunu, nasıl işlediğini, şiddet dolu ilişkilerden kurtulmanın neden ‘cesaret’ işi olmadığını konuşalım…

1927’de Sovyetler Birliğine giden ilk İsviçre işçileri delegasyonu üyesi oldu. Bugünkü İsviçre emeklilik sisteminin (AHV/AVS) kurulması için mücadele etti.

20 küsur yıldır bizi kadın olduğumuz için hayattan ötelemeye, alanlardan, sokaklardan koparmaya çalışanlara bizim de cevabımız olacak.

Bize dayatılan, örümcek ağına bulanmış o duvarları bizim yıkmamız; bize açlığı, yoksulluğu reva görenleri o duvarın tuğlaları arasına göndermemiz gerek!

Bu roman bize, çoğu zaman küçümseyerek bakılan, hor görülen, itilip kakılan göçmenlerin neler yaşamak zorunda kaldıklarını, yolculukları boyunca karşılaştıkları zorlukları yalın bir dille anlatıyor.

Ben de çalışmayı çok istiyorum ama maalesef yapamıyorum. Kızım ortaokula gittiği için çalışamıyorum.

Bütün eşitlik iddialarına rağmen Çinli yetkililer son zamanlarda ülke kadınlarına sürekli “evinize dönün” mesajı veriyor.

Arkadaşım 5 yıl sonra şimdi yeniden başlıyor. Bütün o kötü anıları arkada bıraktı falan demeyeceğim, ondan çalınan bu koca 5 yılın bir hesabı, alt üst ettiğiniz hayatının bir bedeli olmalı!

T.K. 8 yıl birlikte yaşadığı erkek tarafından şiddete görürken bugün Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneği birlikte güçlenmiş, 2 çocuğuyla birlikte şiddetten uzak yaşam kurmuş bir kadın.

Kadınların içinde bulunduğu durumu gözler önüne seren ‘eğreti yaşamlar’ dosyası aslında dernek olarak nelerle karşı karşıya olduğumuzu bir kez daha gösterdi.

Yılbaşı geldi diye hindi mi alıyoruz? Ayranlı çorba pişirirdik, o da yoğurt bulabilirsek. 11 bin lira maaşa bu kadar oluyor.’

Bu iktidar döneminde kadınlar en çok, şiddet gördüğü için ayrılmak ya da boşanmak üzere harekete geçtiğinde mağdur edildi. 2022 yılında 334 kadın uzaklaştırma kararı olmasına rağmen öldürüldü.

‘İşçiler daha iyi bir yaşam sürmek için, daha iyi bir ücret almak için kapitaliste karşı mücadele etmek zorundadır. Bu mücadelede ise kapitalistlerin gücünü sarsan bir araca sahiplerdir.'

6 Şubat depremlerinin üzerinden bir buçuk yıl geçti ancak deprem bölgesinde yaşayanların sorunları çözülmedi; belirsizlikler büyüyor, yardımlar kesiliyor.

Ülker Abla’nın hikâyesi, bizim bildiğimizi sandığımız evlerin duvarlarını yeniden düşündürürken Gülten Akın’ın dizelerinde yankılanan o kadim kadın sesiyle birleşiyor...

Editörden