Üniversiteli kadınları önümüzdeki dönem neler beklediği, kadınların örgütlülüklerini artırmanın yollarını farklı üniversitelerin kadın toplulukları ile konuştuk.

Şimdi tasarruf zamanı’ diyerek fabrikada klimanın fişini çeken, çayın yanında verilen keke göz diken patronlar, işçilerin insanlık onurunu zedeliyor. İşçiler ise çareyi mücadelede buluyor…

Sürekli çalışmak, hep daha çok çalışmak ama hiçbir şeye yetişememek… Ne borçlara, ne çocuklara, ne de huzura… Esenyurt’tan bir depo işçisi kadın anlatıyor: Böyle olmamalıydı!

Küçük bir ilçenin sağlık ocağında çalışan Hemşire Sakine, çocuğunu 5 yaşına kadar sağlık ocağına götürmek zorunda kalmış. ‘Kreş şart’ sözünü ona yaşadığı zorluklar söyletiyor.

Bir yandan yaşamımız gittikçe zorlaşırken bir yandan da eğitimin kalitesi düşüyor.

Faturalar, çocukların ihtiyaçları, mutfak, kira derken Sema’ya bir dokunduk bin ah işittik. Her şeye gelen zamlarla birlikte eve gelen misafiri ağırlamak için bile iki kere düşünür olduğunu anlatıyor.

Ekonomik yoksunlukların tetiklediği uyuz vakası; aylarca atlatmak için uğraştığımız domuz gribi, doğum kontrol hizmeti, depresyon... 2020 yılında Esenyurt’tan 19. yüzyıl manzaraları…

Binlerce yıl topluma şifacılık eden, toplumsal yaşama kaynaklık eden kadınlar şimdi yaşamın kıyısına itilen, baskılanan, eve hapsedilen kesim olmuş durumda.

Yani ‘kamu hizmetlerinden kısacağız’ diyorlar. Bize “Eğitimde, sağlıkta yaşadığınız sorunlar katlanarak artacak” diyorlar. Ama her şey beka için(!)

Doğumda kazandığımız biyolojik cinsiyet, doğduğumuz anda toplumsal cinsiyetle bir ömür boyu süren dinamik sürece giriyor.

İşçi kadınların çocukları bu eşitsiz eğitim sisteminde kaderlerine terk ediliyor. İşçi kadınların çocukları zenginlerin çocukları karşısında aslında “sınıf” olarak geri kaldı.

‘Emek emek kurduğumuz topluluğumuzu eften püften bahanelerle kapatmalarına, örgütlülüğümüzü dağıtmalarına izin vermeyeceğiz.'

Hazır gıdaların üstünde yazan o yüzdeler, o garip kelimeler, o bilmediğiniz dildeki ifadeler var ya... Onları bilmek sağlığımız için çok önemli. Öğrenelim mi birlikte? İşte etiketlerdeki tüyolar:

Son zamanlarda toplumumuzda artan fiziksel şiddetin temelinde dilde yatan şiddetin boyutunu da rahatlıkla görebiliyoruz.

Hatice’nin şiddet, aşağılanma, yok sayılma ile geçen hayatında kırılma noktası canına tak ettiği nokta olmuş. Onun zorluklarla bezeli hayatını değiştirmesini sağlayan, kendine güvenmeyi öğrenmesi…

Personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalıştırılan taşeron işçilerin kadroya geçirilmesi zorunludur. Kurumlar, 696 sayılı KHK’yı uygulamak zorundadır.

Çocuk yaşta zorla evlendirilen, evlendiği gün şiddet gören, üzerine kuma getirilen, boğazı kesilen, çocukları hatta tüm ailesiyle tehdit edilen bir kadın sesleniyor hepimize…

Filiz Gür, Gezi Parkı davası kapsamında 2022 Nisan ayında 18 yıl hapis cezasına çarptırılan Mine Özerden’e mektup yazdı.

Tek adam düzeninin bir parçası olan adamlar, bin çeşit kızgın sesle bulandırmaya çalışıyor bizim gerçekliğimizi. Oysa biz bin çeşit kadın olarak tek bir ses veriyoruz.

Editörden