Bu yıl 16.sı düzenlenen Gençlik Yaz Kampı, 10-17 Ağustos tarihleri arasında Kuşadası’nda gerçekleşti. Bir hafta boyunca 600’ün üzerinde gencin atölye, panel ve toplantılarda edebiyattan evrime, sinemadan ülke gündemine canlı tartışmalar sürdürdüğü kampta, bir de 50’nin üzerinde katılımcısıyla Kadın Çalışmaları Atölyesi bulunuyordu. Her sabah güne kadınların seslerinden ezgilerle başlayan, atölye saatinin ardından katılımcılarının bir sonraki günün okumalarına harıl harıl çalıştığı ve kapanış gecesine de katılımcılarının hazırladıkları şarkılı-danslı sürprizle damgasını vuran Kadın Çalışmaları Atölyesinden arda kalanları, katılımcıları anlatıyor...

Hatice Güney (18) /Ankara: Benim ilk kampımdı ve Kadın Çalışmaları Atölyesine kadınların sorunlarını bulunduğum alanlarda anlatma ve kadının farklı toplumlardaki farklı konumlarını öğrenme amacıyla katıldım. Atölyeye katıldığım süre boyunca, kadının ilkel komünal toplumdaki erkekle eşit konumunu, sonra üretimdeki rollerinin değişimiyle konumlarının değişimini öğrendim. 2. Dünya Savaşı ve savaştan sonra neler olduğunu, bunların kadınları nasıl etkilediğini ve kadın hareketinde yeni akımların ortaya çıkışını derinlemesine tartıştığımız bir atölye oldu. Çok verimliydi, öğrendiklerimi arkadaşlarıma anlatacağım için çok mutluyum.

Ece Tüfekçi (16) /Ankara: Kadın Çalışmaları Atölyesine katıldım çünkü kadın sorununun çözüm yollarını bulmak ve sonrasında okulumda da bir atölye yürütmek istiyordum. Atölye düşündüğümden daha verimli geçti. Kadının ikincil konumunun tarihsel kökenine kadar pek çok bilgi edindim. Atölyeye erkeklerin de katılması beni mutlu etti. Kampın son günü 6 gün boyunca işlediğimiz konulardan oluşan bir tabu oyunu ile kapanış yaptık. Hem çok eğlenceli hem de çok verimli bir atölye geçirdik.

Zehranaz Kadayıfçı (15) /Hatay: Kadın Çalışmaları Atölyesini tercih etmemin sebebi ülkemizde kadınların her zaman ikinci planda oluşu ve haklarının ihlal edilmesinin beni rahatsız etmesiydi. Atölyede kadının asırlar öncesindeki konumu, başkaldırıları, çalışma hayatında yaşadığı sorunlar gibi birçok bilgi edindim. Atölye bana çok şey kattı, çok bilinçlendim.

Seren Elataş (24) /Adana: Atölyede bir haftada kendimizden sürekli bir parça bulduk. Yıllardır süren kadına yönelik tutumların temelinde ne olduğu ve sorunun nasıl çözüleceğini tartıştık. Kadın hareketinin tarihçesini öğrenerek yaşamımızın her alanına yansıtacağımız deneyimler edindik. Yeri geldi güldük-eğlendik, yeri geldi sorunlara kafa yorduk. Sadece sorunlarımızı söylediğimiz, dinlediğimiz değil bu sorunlarla nasıl başa çıkacağımızı öğrendiğimiz bir atölye oldu.

Ömrüm Deniz Taş (16) /Mersin: Atölyenin konuları ilgi çekiciydi. Buraya gelene kadar kadının tarihteki konumuna ilişkin araştırma yapmak hiç aklıma gelmemişti. Sosyalist bir ailede büyüdüğüm için kadın-erkek eşitsizliğine dair bir deneyimim olmamıştı. Atölyede bu konuda hiç bilgim olmadığını fark edip dikkatle dinledim. Detaylı ve güzel bir bilgi kaynağıydı benim için. Konular uzun ve zaman kısıtlı olduğundan bazı bilgiler ve terimler hızlı geçildi. Bu nedenle bazı konular havada kaldı ama bana gerçekten önemli şeyler kattı. Kesinlikle gelecek sene de katılmayı düşünüyorum. Bu yıl benim için bir alt yapı oldu.