Büro Emekçileri Sendikasında kadın bir şube yöneticisiyim. Ekonomik koşullar nedeniyle bir süredir sendika binamızı Eğitim-Sen şubelerinden biriyle birleştirdik. Giderlerimizi paylaşarak sendikalarımız arasında bir dayanışma ördük.
Birkaç yıl önce Eğitim-Sen’e ilk taşındığımızda kadın tuvaletinde bir sepet içinde ped olduğunu görünce sevinmiştim. Bazen aniden pede ihtiyaç duyarız ve o an yanımızda olmayabilir. İşte böyle zamanlarda sendikadaysak telaş yok, sepette ped var! Günü kurtaran, kazaların önüne geçen, strese girmeden ihtiyacını karşılayabileceğin güzel bir dayanışma.
Geçenlerde bir öğretmen arkadaşımız uzun süredir boş olan ped sepetimize “Sepete ped koyabilir misiniz lütfen?” diye bir not bırakmış. Notu görünce sepete uzun süredir neden ped koymadığımızı düşündüm. Birçok sebep sayılabilir elbette bunun için ve mazeret de değil hiçbiri ama işyerinde yaptığımız konuşmaları hatırlayınca sebebini de anlamak zor olmadı.
Ped bir süredir kadınların hayatında lüks tüketim maddesi olarak görülüyor. Ancak kendimize yetecek kadar ped alabiliyoruz artık. Eskiden birimizin pede ihtiyacı olduğunda herkes hemen çantalara yönelirdi. Herkes yarışırdı arkadaşının ihtiyacına cevap verebilmek için. Çünkü hem çantalarımızda yedeğimiz olurdu hem de o kadar da dert değildi bir tane ped vermişsin arkadaşına. Şimdi öyle mi? Yemeklerimizden bile kıstığımız bir dönemde yedek ped olamıyor çoğu zaman. Ve herkes arşa varmış ped fiyatlarından yakınıyor şok içinde!
Her gün her şeye zam üstüne zam gelirken yoksulluk sınırı 13 bin TL’ye dayanmış durumda. Gel gör ki emeğiyle geçinip 13 bin TL ücret alan kişi sayısı yok denecek kadar az. Yani zaten yoksulduk ama yopyoksul olduk. Yoksullar için en önemli mesele temel tüketim maddelerine gelen zamlar. Hayatımızı asgari düzeyde sürdürmek için onlara ihtiyacımız var. Temel tüketim maddeleri deyince genelde aklımıza temel gıdalar, ısınma, barınma vb. geliyor ancak bir o kadar önemli olan diğer şey ise sağlık ürünleri. Bizim için ped de bunlardan biri ama lüks ürünler arasında yer alan yattan yüzde 1 KDV, regl ürünlerinden ise yüzde 18 KDV alınıyor.
Ülkemizde her 10 kadından 1‘ i ekonomik nedenlerle ped alamıyor hatta regl döneminde okula devamsızlık yapmak zorunda kalıyor. Uzmanlar sağlığımız açısından 2 saate bir ped değişimi öneriyor ama kadınlar gelen zamlar nedeniyle bir pedi kullanma sürelerini arttırıyor. Geçmişte günde 5 ped kullanıyorsa bunu günde 2’ye düşürmek zorunda kalıyor çoğu kadın. Yani kadınların yüksek ped fiyatları nedeniyle hijyenik ürünlere ulaşımı giderek zorlaşıyor ve kadınlar gün geçtikte sağlıklarından oluyor!
Kendimiz için yaptığımız basit dayanışma bile ekonomik nedenlerle sekteye uğrayabiliyor. Ama elbette o sepete yeniden ped koyduk. Ne yapıp edip koymaya da devam edeceğiz. Çünkü pedden yüzde 18 KDV kaldırılması da ücretsiz ped dağıtımının sağlanması da bu dayanışmanın ve mücadelenin güçlenmesine bağlı. İskoçya, Fransa, Yeni Zelanda daha benim bilmediğim birçok ülkede bu sağlandı, bizde neden olmasın? Küçük büyük demeden dayanışma ağlarımızın güçlenmesi, mücadelemizin büyümesi dileğiyle iyi yıllar…
görsel: freepik
İlgili haberler
Sabrımız yüzde hiç, artık serde mücadele var
İkilem basit: Sürünerek hayatta kalmak mı, insanca yaşamak mı? İlk seçenek her gün daha fazla yoksul...
İMES’te kadın işçi olmak: Taciz, fazla mesai, düşü...
İMES’te çalışan kadın işçiler kötü çalışma koşullarının yanı sıra tacizden de bıkmış durumda. Tüm zo...
İşçi Semra’nın sorgulamaları: Yarı aç yarı tok, ne...
Metal işçisi Semra’nın evinde soba tütmüyor, evi de iş yeri de ısınmıyor… İzin yapmak, dinlenebilmek...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.