İÇİMİZDEN BİRİ

Üç kadınız, kimseye mecbur değiliz

Zöhre ve 2 kızı... Üçü de birbirinden bağımsız çok benzer hayatlar yaşadı. Şimdi birbirlerine tutunuyorlar ve diyorlar ki ‘Kimseye mecbur değiliz.’

Her yara iyileşir, yeter ki birbirimize sarılalım

Bu bir ‘şifalanma’ mektubu, hem mektubu Ekmek ve Gül ile paylaşan Hatice için hem de benzer hikayelerin taşıyıcısı kız ve erkek kardeşlerimiz için… Dayanışmayla…

Temizlikçi kadın: Görünmez, değersiz?

Almanya’da IG Bau’da örgütlenen temizlik işçilerinin ‘temizliğin bedeli var’ mücadelesinden esinlenerek yaşadıklarını anlatan bir ‘temizlikçi kadın’ın hikayesi...

‘Artık yaşamım yalnızca kendime ait’

Ben o gün yaşamın ne olduğunu anladım… Ama boyun eğmedim. Çevremdeki işçi kadınların, Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğindeki kadınların dayanışması, bana ve nice kadınlara umut olmaya devam edecek.

Leyla

Leyla kucağında bebek, önünde bahçe kapısı ve her tarafı belirsizliklerle örülü duvarların ortasında kalmıştır. Kapıyı açan annesi Yaşar Hanım, heyecandan oracıkta bayılır.

Hanımlık, hatınlık işleri

‘İki çocuğunla bir de kendine aşık mı bulacaksın? Evlen de çocuklarının yükü ikiye bölünsün. Hem bu son kısmet yağlı, seni işe bile göndermez evinin hanımı yapar.’

GÜNÜN KADINI: Zorluklara rağmen hayallerine sarılan Mizgin…

Özgür olmak istiyor, hesap vermeden geçireceği bir hayat diliyor ve aile içinde biraz da sevgi istiyor bir de çalışmak zorunda kalmadan okumak istediğini…

İçimizden biri: Pınar

Çok yoksulluk çekiyorum, bazen ekmek param bile olmuyor, eski kocamdan da hâlâ korkuyorum, bizi takip ediyor ama huzurum var, artık dayak yemiyorum. Şiddet, yoksulluk kaderimiz değilmiş bunu anladım.

Zerrece ‘Keşke’si olmayan inatçı bir kadının hikayesidir

‘Başkasının dayattığı değil de kendi kararlarımı yaşadığım için pişman değilim. Ben kendi hayatımı yaşadım. Ailem kendi kurallarını ve törelerini dayattı, ben reddettim.’

İçimizden Biri: Yeter

Çok küçük yaşta para karşılığı verdiler beni, erken başladım hayata, üzüldüm, evladımı kaybettim, aç kaldım bir başıma da kaldım ama bugün buradayım. Hiçbir emek karşılıksız kalmaz buna inanıyorum.

Fethiye emeğiyle yeniden hayat buldu

Fethiye, küçük yaşta annesini kaybetti, eğitim hayatı sona erdi, eşini iş cinayetinde kaybetti... Ama her şeye karşı yeniden ayaklarının üzerinde durmayı başardı, kendi emeğiyle...

Türkan

Türkan’ın gittiği her yerde, gördüğü her haksızlıkla ‘mücadele’ anlayışı, tek tercihi olmuştur hep.

AYLİN

Kapıyı açan uzun boylu, bembeyaz tenli, sarışın kadının, güzelliğinden çok, dudağındaki kan kırmızı ruju dikkatimi çekiyor.

Meryem

Meryem epeydir elinde evirip çevirdiği kağıtları hızlıca katlayıp cebine koyuyor. Elini sıkmak için yaklaşıyorum. İncecik dudaklarından mucize gibi bir gülümseme süzülüyor.

Aysel Menteş: Dünyaya öylece durmak için gelmedik

Büyük bir zorluğun ve yokluğun içinden çıkarak kendini var eden ve mahallesindeki kadınlardan başlayarak tüm kadınlar adına daha yaşanılır bir hayat için mücadele etme uğraşı veren bir kadın Aysel.

Sevim

Demir çubukla ateşi karıştırıyor Sevim. Saca dizdiği hamurları dans ettirir gibi oynuyor sonra. ‘Eskiden kuma çok evde vardı’ sözlerini savuruyor ardından...

Saniye Çelik inadına ayakta!

‘Hayallerimi gerçekleştirme zamanı gelmişti. Erkeklere de kadınlara da mesaj vermek için muhtar olmaya karar verdim.’

Iraklı Sedra’nın hikayesi

Irak’tan Türkiye’ye gelen, 7 kardeşin sorumluluğunu alan 13 yaşındaki Sedra, aydınlık yüzünde savaşın, yoksulluğun, okuyamamanın hayal kırıklıklarını taşıyor.

Gülüşümüzün hırsızlarına karşı bir EYLEM

“Markamın ismini Parzun koydum. Ana dilim olan Zazaca’da süt süzmek için kullanılan torbaya deniyor. Bendeki karşılığı ise arınmak.”

Arap Hatice’ye özür borcumuz var

‘Neden herkes Ayşanım, Fatmanım iken, o Arap Hatice’ydi? Neden bu öğretmen olacak kadar okumuş kadın, yoksul bir balıkçı olan Yusuf’la evliydi? Neden çocukları yoktu? Çünkü o Arap’tı. Yani?’