Arkadaş aracılığıyla bir kafede tanışıyoruz Mizgin ile. Tekstil atölyesinde 8 ay önce çalışmaya başlamış. İlk gördüğümden bu yana hep yüzü gülüyor Mizgin'in yaşadığı ve anlattığı zorluklara inat. 12. sınıfta babası tarafından okuldan alınmış. O süreci anlatıyor: “8 sene önce annemi kaybettim, babam benimle ilgilenmedi. Bu sebeple arkadaşlarım rahat ve başıboş olduğumu söylediler. Arkadaşımla kavga ettiğim için babam okuldan aldı beni.'' diyor. Ardından Mizgin açıköğretimden liseyi bitirmeye çalışıyor. Lisesinden mezun olup mezuniyetine gitmeyi çok istediğini de söylüyor, gözleri dolu dolu bana bakıyor.
“Üniversite okumayı çok istiyorum” dediğinde hangi bölümü okumak istediğini merak ediyorum. Ülkede adaletsizliklerin olduğunu, parası olanın iyi, olmayanın kötü yaşam sürdüğünü söyleyerek hukuk okumak istediğinden bahsediyor.
BABA ŞİDDETİ ALTINDA YAŞAMAK
Ailesine destek olmak için çalışmaya başlamış. Babası arada bir işe gidiyor, çalıştığı yerden para alamıyor, evi geçindirmek de Mizgin'e kalıyor. Yedi kardeşi olan Mizgin'in ayrıca evde eşinden ayrılan ablası da var. İki kız kardeşini okutmaya çalışan Mizgin yeğenine de bakıyor. Cezaevinde olan abisine para gönderemediğini belirtiyor. Normal koşullarda kazandığı para ile gezmek istediğini ancak bu şartlarda sadece ailesinin masraflarını karşılamaya çalışabildiğini anlatıyor.Daha sonra babası tarafından her gün şiddet gördüğünü, annesi öldükten sonra şiddetin her gün daha da arttığını aktarıyor. Son yaşadığı olayı da şöyle anlatıyor: “Babamdan gizli telefon kullanıyorum, genç kızım isteklerim oluyor, izin vermediği için gizli yapıyorum çoğunu. Babam telefonu elimde görünce viledayla başıma vurdu, günlerce baş ağrısı çektim. Artık dayanamıyorum. Devletten yardım da istiyorum.”
“ÖZGÜR OLMAK İSTİYOR"
Mizgin'in anlattıkları burada bitmiyor tabii. İşyerinde yaşanılanlar da canını sıkıyor. “Arkadaşlarımın çalıştığı bölümde usta başları onlara hakaretler ediyor, sürekli başlarında durup emir veriyor. İşini yapan kadın çalışana bağırdığı için bayıldığını gördüğümüz oluyor.” Bu durum Mizgin'i çok etkilemiş. Evde şiddet yetmiyormuş gibi işyerinde hakaretlerle karşılaşıyorlar. Sohbet ilerliyor iş yerindeki sorunlardan bahsediyor. Çalıştıkları yerde klima yokmuş, üstüne bir de bütün gün ayakta çalıştıkları gerçeği var. “Bileğim yerinden çıkmış izin alıp doktora gidemiyorum, sigortamız da yok, ağrımla çalışmaya devam ediyorum.” diye ekliyor. “Sabah kahvaltımız yok, öğlen yemeği çok kötü, midem bozuluyor.” İhtiyacı olduğu için çalışmaya devam ediyor. Aldığı maaşın ihtiyaçlarını karşılamaya yetmediğini söylerken “Bizden daha az maaş alan Suriyeliler var, onların işi daha zor” diyor. Mizgin, kardeşlerini okutup ayaklarının üstünde durmalarını istiyor. Evde babasından gördüğü şiddeti anlatırken “Bunları yaşıyorum daha ne kadar dayanabilirim bilmiyorum” diyerek artık bu şiddete maruz kalmak istemediğini bıkmış bir ses tonu ile söylüyor doğal olarak. Özgür olmak istiyor, hesap vermeden geçireceği bir hayat diliyor ve aile içinde biraz da sevgi istiyor. Çalışmak zorunda kalmadan okumak istediğini, devletin kendisine ve kardeşlerine sahip çıkmasını istiyor. Hayalini soruyorum merak ederek. Kendi işinin olmasını ayaklarının üstünde durmayı istiyormuş. Bir dahaki sefere güzel şeyler konuşmak için sözleşip ayrılıyoruz Mizgin ile.Kaynak: Genç Hayat
İlgili haberler
Artık başkaldıran bir Mizgin var
Mizgin Ekmek ve Gül'ün değiştirdiği, Ekmek ve Gül'ü değiştiren kadınlardan biri. Onun hikayesi, bugü...
GÜNÜN KADINI: Nwanyeruwa
Nijeryalı Nwanyeruwa insanlardan vergi alınmak istenmesine karşı 25 bin kadını ayaklandırmış dönemin...
GÜNÜN KADINI: Malala Yousafzai
Küçük yaşına rağmen büyük bir cesaret örneği Malala Yousafzai’nin yaşamı ve mücadelesi. O Pakistan’d...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.