DERGİMİZDEN
Denizli’de tekstil işçisi 40 kadın buluştu: ‘Kadınlar bir araya gelince her sıkıntıyı çözüyor...’
Çalıştıkları işyerleri ya da alanları farklı olsa da işçi kadınların hepsi aynı ortak sorunu yaşıyor: Örgütsüzlü, hayat pahalılığı, sözlü ve fiziksel taciz, krizle birlikte kötüleşen çalışma koşulları
Yenimahalle’de işçi kadın buluşmasından notlar: ‘İşyerlerinde biz suçlanırız diye korkuyoruz. Bu korku tacizin üzerini örtüyor...’
İşçi kadınlar çalıştıkları yerlerde insanların ekonomik gidişata tepkili olduklarını, ancak güvensizlik nedeniyle ve işten atılma korkusuyla sessiz kaldıklarını anlattılar.
Ne kadar benzer ülkeler olduğumuzu düşünüyorum Sonya konuştukça, ne kadar benzer dertlerimiz olduğunu...
59 kadın delege kadın güçlü bir dinleyici topluluğunun önünde, ş̧eriat yasasının statüsü de dahil olmak üzere, çok eşliliği, kadın haklarını ve türbanı tartışmak için bir araya gelmişti.
Rantçı, rüşvetçi, yolsuzluğa batmış, taşeroncu, işletmeci, tekellerin hizmetindeki belediyecilik değil, halkçı belediyecilik talep edeceğiz.
Rantçı yerel yönetimlerin kadınlara sunduğu kısıtlı imkanlar sanki “lütufmuş” gibi gösteriliyor. Kadınlardan da zaten hakları olana ulaşmak için “minnet” etmesi isteniyor.
Ev toplantılarından birisini de Derince’nin Esentepe mahallesinde gerçekleştirdik. Bağımsız aday Reyhan Başaran kadınların dertlerini dinlerken çaresiz olmadıklarını belirtti.
‘Akbük’e kadın eli değsin; daha iyi şartlarda, demokratik, katılımcı ve şeffaf bir yerel yönetim anlayışıyla yönetilsin’ diyerek yola çıkan muhtar adayı Saadet Noyan Köse anlatıyor...
Ulusal mücadelesi on yılları aşmış Kürt halkı ise bir yandan iradesi kayyumlarla yok sayılmışken diğer yandan iş olanakları zayıf kentlerde geçim derdiyle uğraşıyor.
Kanserden ölümlerin artmasına sebep ne? Yediğimiz yemekteki, içtiğimiz sudaki, soluduğumuz havadaki pestisitler, ağır metaller...
Narenciyeden yeşilliklere, kahvaltılıklardan baharatlara, el örgüsünden takılara pek çok ürünü kadınların kendi emeğiyle üretip tüketiciyle buluşturduğu Mezitli kadın üretici pazarında konumuz kriz.
Krizin eve yansımasını 65 yaşındaki Makbule Kaya anlatıyor: ‘Pazara gidiyorum 100 TL ile ama nerdeyse boş dönüyorum. Evde de ister istemez ben suçlu oluyorum. Ben hiç bu kadar kötü günler yaşamadım.’
‘Zaten zor olan yaşamımıza bir de kriz eklendi. Eskisinden daha çok çalışıp daha az ihtiyacımızı karşılayabiliyoruz. Evlerde boşanmaya varan gerilimler yaşanıyor. İşte böyle gidiyoruz 8 Mart’a...’
Metal işçisi bir kadın anlatıyor; Krizle üzerimizdeki baskı arttı, bir kadın arkadaşımız sinir krizi geçirdi. Geriye dönüp bakıyorum da yıllarımızı, sağlığımız kaybetmişiz. Artık mücadele zamanı...
Plastik fabrikasında çalışan işçi Aygül, yaşadığı zorlukları anlatıyor: 4 çocuğuna zaman ayıramama, ihtiyaçlarını karşılayamama bir dertken sürekli koşturması onu uykusuz günlere mahkum ediyor.
Kriz görece daha iyi koşullarda yaşadığını düşündüğümüz yolun alt kısmında yaşayanları da, en az yolun üst tarafındakiler kadar etkiliyor. Peki bizi ayıran yolları aşıp bir araya gelmemiz gerekmez mi?
İstanbul’un Eyüp ilçesi Güzeltepe mahalle pazarında kadınlar isyan ediyor: ‘Fiyatlar çok pahalı; geçinemiyoruz; pahalılık daha kötü olacak; oy isteyenlere oy yok; gençlere iş istiyoruz...’
İstanbul’un Eyüp ilçesi Güzeltepe mahalle pazarında kadınlar isyan ediyor: ‘Fiyatlar çok pahalı; geçinemiyoruz; pahalılık daha kötü olacak; oy isteyenlere oy yok; gençlere iş istiyoruz...’
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.