Sağlık emekçilerine uygulanan şiddet, ne yazık ki yıllardır sağlık emekçilerinin ve sağlık örgütlerinin en önemli gündemlerinden biri. Salgın ortamı ve koşulları da şiddete bir istisna getirmedi. Sağlık emekçilerinin verdiği (bu yazı sınırlarına sığamayacak) emeğin;bin bir türlü zorlukla, canlarını kaybederek sürdürdükleri hizmetlerin belki de yıllardan beri ilk kez bu kadar "görünür" olduğu, "takdir edildiği" bir zamanda şiddet azalmadan, hatta artarak devam ediyor. Bu somut durum bir çelişki gibi, ya da anlaşılması- kabul edilmesi zor bir durum gibi görünebilir. Ancak şiddete zemin oluşturan nedenler ve politikalar göz önünde bulundurulduğunda, bunun bir çelişki olmadığı açık.Sağlık alanındaki politikalar aynen sürdüğü müddetçe salgın ortamında şiddetin artarak devam edeceği öngörülemez bir durum değildi, bu konuda başından itibaren birçok uyarıda da bulunuldu.
Sağlık alanında şiddet de, tıpkı kadınlara ve çocuklara yönelik şiddette olduğu gibi politik ve oldukça yapısal- sistemsel bir sorun. Şiddetin anlaşılması ve şiddetin önlenmesindekimlere ne sorumluluk düştüğünün belirlenmesi için de şiddete zemin yaratan koşulların doğru değerlendirilmesi oldukça önemli. Üzerinde ısrarla durulması gereken nokta, sağlık emekçilerine yönelen şiddetin bugünkü sağlık politikaları ve sistemdeki sorunlar yumağı ile doğrudan bağıdır. (Bu bağın varlığı, sağlık emekçilerine uygulanan hiçbir şiddeti asla kabul edilebilir kılmaz ve hafifletmez. Ancak bu bağı görmeden de sorun çözülemez.)
GERÇEKLE BAĞI OLMAYAN BEKLENTİLER YARATIP, SAĞLIK EMEKÇİLERİ HEDEFE KONDU
Sağlık kurumları sağlık hizmeti almaya çabalayanların sağlık sistemiyle ve sistemin sorunlarıyla yüz yüze geldikleri yerler, sağlık emekçileri ise bu yüz yüze kaldıkları durumda karşı karşıya oldukları tek muhatap. Bu nedenle, sağlık sisteminin tüm arızaları karşısında, sağlık emekçileri hedef oluyor. Türkiye'de sağlık hizmetleri yıllardır uygulanan politikalarla ücretsiz ve ulaşılabilir olmaktan çoktan çıktı, arızalarla dolu bir sisteme dönüştü. Üstelik tüm bu dönüşüm olurken iktidar gerçekliği olmayan, sanal bir sağlık hizmeti pazarladı. İktidar gerçekle bağlantısı olmayan beklentiler oluşturup, sisteme dair bile isteye yanlış bilgiler yaydı; sistemin her aksaklığında sorumluluğu sağlık emekçilerine yıkacak söylemler ve uygulamalar oluşturdu. Daha onbeş gün önce Sağlık Bakanı, hepimizin gözünün içine baka baka testi pozitif çıkanların evlerine araçlarla gönderildiğini, bunun tüm illerde uygulandığını ve dünyada benzer bir uygulama olmadığını açıklayabildi. Oysa böyle bir sistem yok, oluşturulmadı! Tanı alanlar evlerine kendi imkanları ile gönderildi, ki bu çoğunlukla toplu taşımaydı. Bu sadece tek bir örnek. Vatandaşlar, öncesinde ve salgın boyunca sağlık sistemine dair buna benzer yığınla doğru olmayan bilgiyle ve vaatle dolduruldu. Gerçekle karşılaşıldığında ise suçlu olan ve hedef tahtasına konan sağlık emekçileri oldu. Sağlık emekçilerinin hedef olması ise kendiliğinden olan bir şey değil, insanlar bilerek buraya yöneltiliyor. Hizmet almaya çalışanlar için ücretsiz hizmet hakkı yok, hizmete ulaşma hakkı yok; ama verilen mesaj şu: sağlık emekçisine karşı her türlü hakka sahipsiniz!
Hasta ve hasta yakınları tarafından uygulanan şiddette altta yatan sorunlar çoğunlukla hizmete ulaşamama, uzun bekleme süreleri, aşırı kalabalık, kurumların altyapı eksiklikleri, yeterli sayıda olmayan sağlık emekçilerinin her yere yetiştirilmeye çalışması gibi sorunlar. Salgında buna yeni problemler eklendi; test yaptıramama, hastaneye yatış yapamama, ekiplerin yoğunluğu nedeniyle evde takiplerin zamanında yapılamaması,ve diğer işlemler... Sağlık emekçilerine yönelik uzunca zamandır sistematik şekilde oluşturulan itibarsızlaştırıcı- değersizleştirici söylem ve uygulamalar da şiddete yol veriyor. Toplumda genel olarak şiddetin bir sorun çözme biçimi olarak yaygınlaştırılması; bizzat iktidarın bu yöntemi kullanarak teşvik etmesi de şiddetin yaygınlaşmasına başka bir zemin oluşturuyor.
ŞİDDET SADECE HASTA VE HASTA YAKINLARINDAN GELMİYOR!
Sağlık emekçilerine yönelik şiddet elbette sadece hasta-hasta yakınlarından gelmiyor. Sağlık emekçileri yoğun ve tükenerek çalışırken işyerlerinde yoğun şekilde yöneticilerden gelen şiddet, baskı, tehdit, keyfi ve hukuki olmayan uygulamalarla da çok yoğun şekilde karşı karşıya. Salgın döneminde tüm bu şiddet ve baskı artarak devam ediyor;enfekte olmaları halinde dahi yöneticiler tarafından suçlanıyor, hedef gösteriliyorlar.
Salgın başladığından beri sağlık emekçilerinin karşı karşıya kaldıkları şiddet çeşitlendi ve sadece sağlık kurumlarıyla sınırlı kalmadı. Kaldıkları evden çıkartılmak istenen, bindikleri dolmuştan indirilmek istenen, otelden çıkartılan, apartmanlara onlar için uyarı yazıları asılan, evde ve yakın çevrelerinde sağlık kurumunda çalıştıkları için ayrımcılığa ve şiddete uğrayan yüzlerce sağlık emekçisi var.
SAĞLIKTA ŞİDDET NASIL DURDURULUR?
Sağlık alanında salgın süresince artarak ve çeşitlenerek süren şiddete karşı verilecek mücadele oldukça önemli.Aslında mücadele birçok yönü ve detaylı talepler ile sürmektedir, sürecektir. Ancak şiddete zemin olan sağlık politikalarından ve mevcut salgın politikalarından etkilenenlerinücretsiz, ulaşılabilir, nitelikli sağlık hizmeti için mücadelesini güçlendirmek ve birleştirmek son derece önemli. Sağlık emekçileri sistemin oluşturduğu sorunların sebebi değildir; sistemden en çok etkilenenlerin başında gelenlerdir. Sağlık sisteminin değişebilmesi de, salgında karşı karşıya olduğumuz halk sağlığını gözetmeyen politikaların değişmesi de hep birlikte vereceğimiz mücadele ile değişecek. Kadınlar sağlık sisteminden yaralanabilmede en dışarıda kalan, en çok sorun yaşayan, bugünkü sağlık hizmetinde en çok zarar görenlerden. Bu nedenle sağlık hakkı için de sağlık emekçileri ile birlikte mücadelede en çok yanyana gelecek olan kadınlardır!
İlgili haberler
Sistemin sorunlarını emekçilere, çözümü ‘vicdan’a...
Sağlıkta şiddetin en önemli nedenlerinden biri yanlış sağlık politikaları. Kadınlar sağlık hizmetind...
Sağlık sistemi pul pul dökülüyor
‘Sağlıkta çağ atladık, diyenler, sağlık emekçilerine bir maske vermekte zorlanırken emekçiler psikol...
SES: Sağlık emekçisi kadınlar yalnız değil, hep bi...
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası sağlık emekçisi kadınlara yönelik son günlerde artan te...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.