BELLEK
Erkeğin aile içinde kadına şiddeti sadece günümüzde değil, geçmişte de hayli yaygındı. Konu kadınlar tarafından dile getirilmiş, ‘Kocalara İnsaf’, ‘Koca Ne Demek?’ gibi başlıklı yazılarda işlenmişti.
Türkiye'nin ilk kadın kimyageri Remziye Hisar’ın öyküsü bilim alanında, bir kadın olarak hak iddia edebilmek için hep mücadele eden bir kadının başarı öyküsü...
Devrimden önce çalışan kadınlar sadece evlerde hizmetçi ya da çiftliklerde işçiyken, sağlanan eğitimler ve toplumdaki düzenlemelerle artık kadınların binlercesi öğretmen, doktor, mühendis ve dahasıydı
1700’lü yılların sonunda ABD'de köle ve siyahi olmanın getirdiği zorluklarla mücadele edip, tarihe geçen bir kadınla tanıştırıyoruz sizi. Bu yaşam mücadelesini başlatan soru: ‘Ben kadın değil miyim?’
Giysi kadın bedenini denetlemek için kullanılan araçlardan biridir. Kadınların kapalı mı açık mı, kısa mı, uzun mu giyineceğine sadece din değil devlet de tarih boyunca müdahale etmiştir.
Tam bir yüzyıl önce Osmanlı’da nikah ve aile ile ilgili ilk hukuki düzenlemeler hayata geçirilirken, Ekim devrimiyle kurulan Sovyetler Birliği ise dinlerden bağımsız bir nikahı yasalaştırıyordu.
Bir yandan kadınlara neyi hak edip etmedikleri dikte ediliyor diğer yandan kadınların kazanımlarını ortadan kaldırmaya, kadınları yüz yıl öncesinin hak yoksunu koşullarına mahkum etmeye çalışıyorlar.
Sabah kahvaltılarını sıcacık yapan, öğle koşuşturmacasında bir mola olan, akşam günün yorgunluğunu alan yine çay. Çayın bu gücü nereden geliyor diye merak ediyor musunuz? Elbette tarihten!
Evli olmasına rağmen kendi soyadını kullanan ilk kadın, kadın haklarının sabahyıldızı Lucy Stone ile tanışmak ister misiniz?
Tarihi değiştiren bir mücadelenin öznesidir o, hikayesini anlatarak da o tarihte kadınların da olduğunu gösterir. Yaşamı, tarihi yazan ve değiştiren başka işçi kadınlara ışık olsun!
Bilim kadınlarının yaptıkları çalışmalara verilmesi gerekenden daha az kredi verildiğini tanımlamak için kullanılıyor ‘Matilda etkisi. Peki kim bu Matilda?
Ey Bacılar! Tarihi nasıl bilirdiniz? Bize yıllarca anlatılmayan, tarihe not edilmeyen Bacıyan-ı Rum kadın yapılanmasını duydunuz mu? Eğer ilk defa duyuyorsanız buyurun...
Hindistanlı, nam-ı diğer Haydutlar Kraliçesi, Phoolan Devi’nin mücadele dolu hayat hikayesi... Çocuk yaşta zorla evlendirilen ama hakkını aramaktan, istediği gibi yaşamaktan vazgeçmeyen cevval kadın.
Kadınlar pantolon giymek için bile çok uğraşmışlar. Erkekler gibi “ata biniyoruz” diye hızla rahat kıyafetlere ulaşamamışlar, bunu bile tarih boyunca verdikleri mücadelenin bir parçası yapmışlar.
Koca bulmak da yetmiyordu. Zaten koca bulmamak gibi bir seçenek sanki yoktu. Önemli olan bulduğun kocayı ‘elinde tutmak’ yaptığın bebeğe mükemmel bakmak, daha güzel görünmek gibi şeylerdi...
Savaş aletlerinin bulunmadığı, şiddete yabancı bir toplum. Kadınları saçlarından sürükleyen erkeklerin olmadığı ve ana tanrıça fikrinin ilk doğduğu yere yolculuğa hazır mısınız?
Cinsiyet belirlemeyi bulan Nettie Stevens, milyonlarca kadını “erkek evlat doğuramadı” suçlamasından kurtardı. Ama DNA’sında bir Y kromozomu olmaması çalışmalarına 40 yaşında başlamasına neden oldu.
Yaşamını emekçi kadınların kurtuluşu, işçi kadınların sınıf mücadelesine katılması için çalışarak geçiren Clara Zetkin'i ölümünün 84. yıldönümünde mücadelesinin köşe taşlarıyla hatırlayalım...
24 yıl önce Almanya'da yaşayan Türkiyelilere yönelik ırkçı bir saldırı gerçekleştirilmişti; Solingen Katliamı. Katliamda çocuklarını kaybeden Mevlüde Nine kin ve nefrete geçit vermedi.
İşçi kadınların sendikal mücadelesine adanan bir hayat: Clara Lemlich Shavelson.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.