GÜNÜN PORTRESİ: Delal Said el Mağribi
Filistinli kadınların işgale karşı mücadelede yerleri bambaşka... Bu kadınlardan birisi Delal Said el Mağribi. Delal, Filistin’de işgale karşı direnen kadınlar kuşağının bir devamıydı.

Günümüzde Ortadoğu, bitmek tükenmek bilmeyen paylaşım savaşları ve iç çatışmalarla gündemde. Ama daha birkaç on yıl önce en öncelikli konu, Filistin’de siyonist işgale karşı verilen mücadele idi. Şüphesiz Filistinli kadınların işgale karşı mücadelede yerleri bambaşka idi. Bu kadınlardan birisi Delal Said el Mağribi’dir. Delal, Filistin’de işgale karşı direnen kadınlar kuşağının bir devamıydı.
Delal Said el Mağribi veya Filistinlilerin taktığı adla “Yafa’nın Gelini” 1958 yılında Beyrut yakınlarındaki mülteci kampı “Sabra’da” doğdu. Annesi Lübnanlı bir Arap, babası Yafa’lı bir Filistinliydi. Babası Filistinlilerin Nakba olarak adlandırdıkları İsraillilerin 1948’ta İsrail devletini kurulmasından sonra göç edenlerdendi.
Delal ilkokula, Yabed okulunda başladı. Liseyi Hem Hayfa’da hem de Beyrut’taki Filistin Mülteci Örgütü’nün okulunda okudu. Genç yaşında gerilla hareketine katıldı. Birçok alanda askeri dersler ve çeşitli silah türleriyle gerilla savaşı eğitimi aldı. Cesareti, devrimci ve ulusal coşkusu gözlerden kaçmıyordu.

FİLİSTİN DİRENİŞİNİN KÖTÜ YILI
1978 yılı Filistin devrimi için kötü bir yıl oldu. Hareket birkaç darbe aldı. Birkaç askeri operasyon başarısızlıkla sonuçlandı. Lübnan kamplarındaki Filistinliler katliamlara maruz kaldı. Bunun yanı sıra Arap dünyasında da Filistin davası bakımından kötü bir süreç yaşanıyordu. Kasım 1977’de Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat’ın işgal edilmiş Filistin topraklarını yaptığı bir ziyaret Filistin tarihinde yeni bir sayfanın açılmasına sebep oldu. Daha birkaç gün öncesine kadar sınırları siyonist rejimle yapılan savaşta ön cephe olarak anılan ülkenin cumhurbaşkanını olan Sedat, İsrail’e gitmişti. Mısır’ın siyonistlerle yapılan savaşta cepheden çekilmiş olması fiilen Filistin’in yalnızlaşması anlamına geliyordu. Filistin direnişi, kendisine yönelen saldırı süreci nedeniyle acil olarak özel eylemlere ve İsrail’i kalbinde baş kentinde vurmaya ihtiyaç duyuyordu.

İSRAİL’İN KALBİNE EYLEM
O dönemde Filistin Kurtuluş Örgütünün ikinci adamı olan Ebu Cihad takma adlı Halil İbrahim Mahmud el Vezir, operasyonu planladı. Plan esas olarak Filistin kıyısına denizden inmeye, askeri otobüsün kontrolünü ele geçirmeye ve ses getiren bir eylem yapmaya dayanıyordu.
Fetih hareketinin liderleri, bu eylem karşısında Tel Aviv’in Mısır ve İsrail arasında gerçekleşen barış müzakerelerini durdurmasa bile yavaşlatacağını düşünüyorlardı. Bu hedefe ulaşılamasa bile bu eylemin siyonist rejim makamlarına ve Arap ülkelerinin liderlerine iyi bir uyarı olabileceği tasarlanıyordu. Filistinli fedailer bu eylemleri ile bir defa daha varlıklarını savaşın tüm taraflarına göstermek istemişlerdi.

DEYR YASİN TİMİ
Yapılacak olan aslında bir intihar eylemiydi. Eyleme katılanların sağ olarak kurtulmaları hemen hemen imkansızdı. Bununla beraber Filistinli gençler bu eyleme katılmak için birbiriyle yarışıyorlardı. Bunların en başında yirmili yaşlarında olan Delal el Mağribi geliyordu. Eylemi uygulamak için on fedai ve grubun lideri olarak Delal el Mağribi seçildi. Gruba siyonistlerin Nisan 1948’de Deyr Yasin’de 254 kişiyi katletmesine istinaden “Deyr Yasin” timi adı verildi. Eyleme ise Beyrut’ta öldürülen “Kemal Udvan eylemi” adı verildi. Kemal Udvan, el Fetih’in ileri gelenlerinden biriydi ve suikastla öldürülmüştü.
11 Mart 1978 sabahı Delal timiyle beraber, küçük bir yük gemisinden bırakılan iki şişme botla işgal edilmiş Filistin sahilinde ıssız bir alana indiler. Bottaki yolcuların tamamı siyonist ordusunun askeri üniformasını giyinmişti. Böyle cesur bir eylemi beklemeyen İsrail güvenlik güçleri, kendilerini fark etmediler. Delal ve grubu Tel Aviv’e yönelen ana yola ulaşmayı başardı. Bu yol, yerleşim yerlerinde yaşayan İsrail askerlerini başkente taşımada kullanılan bir ana yoldu.
Tim; yoldan geçen bir otobüsü tüm askerleri ile birlikte ele geçirildi. Filistinli on bir fedai rehin aldıkları otobüsü Tel Aviv’e doğru yönelttiler. Delal’e Güney Tel Aviv banliyösüne ulaşıp orada müşterileri kalabalık bir oteli basması ve müşterilerinin rehin alınması emri verilmişti. Bu rehin alma karşılığında birkaç Filistinli esirin değiştirilmesi düşünülüyordu. Hem Delal hem de Ebu Cihad böyle bir esir değişiminin gerçekleşmeyeceğini biliyorlardı. Çünkü daha önce yaşanan benzer durumlarda İsrail yönetiminin esirleri kurtarma yoluna hiç gitmedikleri görülmüştü. Ama Delal eylem planını sonuna kadar sürdürmüştü.
Otobüsü durdurmak için daha sonra başbakan olarak da seçilecek olan yüzbaşı Ehud Barak’ın liderliğinde İsrail özel kuvvetlerinden bir grup gönderildi. Barak’ın liderliğinde Tanklardan, helikopterlerden oluşan büyük bir birlik otobüsü durdurmaya çalıştı.

20 YAŞINDAKİ KOMUTAN
Burada grup ile İsrail işgalci güçleri arasında gerçek bir savaş yaşandı. Delal otobüsü yolcularıyla beraber patlattı. İçindeki bütün askerler öldü. Onlarca asker patlama nedeniyle yaralandı. Delal ve grubunun cephanesi bitince Barak; hepsinin makineli tüfekle öldürülmesini emretti. Eylemin sonunda 39 İsrail askeri ölmüş ve en az 80’ni yaralanmıştı.
Ehud Barak yaralı bir tutsağa grubun liderini sordu. Yaralı esir, kanı Filistin topraklarına karışan Delal’ı gösterdi. Ehud barak buna inanmadı. Bütün bu eylemleri 20 yaşında Filistinli bir kadın yapıyordu. Aynı soruyu esiri tehdit ederek bir daha sordu. Cevap olarak yine “Delal Mağribi” dedi. Bunun üzerine yüzbaşı Ehud Barak Delal’ın saçlarını kavradı ve onu çevirmeye çalıştı. Bu anda çekilen fotoğraf unutulmaz bir kare olarak tarih geçti.


DELAL’IN VASİYETİ
Delal el Mağribi vasiyetinde Filistinli gruplara seslenir; kendilerinden aralarındaki çelişkileri bir tarafa bırakıp silahlarını esas düşmana “siyonizm’e” doğrultulmasını ister. Delal, “Silah taşıyan bütün kardeşlerim size vasiyetim aranızdaki ikincil çelişkilerin bir tarafa bırakın. Tüfeklerinizi ana sorunumuz olan Siyonizm’e doğrultun. Filistin’in bağımsızlık kararlılığını bütün gruplardan devrimciler tüfekleriyle korumaktadır. Nereye gidersek gidelim, gittiğimiz yoldan devam edin” dedi.

DELAL, FİLİSTİN CUMHURİYETİNİN KURUCUSU
Arap dünyasının ünlü Şairi Nizar Kabbani, öldürülmesinden sonra “Delal Filistin Cumhuriyetini kurdu. Filistin bayrağını yükseltti. Bu cumhuriyetin ömrünün ne kadar olduğu önemli değildir” dedi. Delal katledildikten sonra olduktan sonra da İsrail devletini rahatsız etmeye devam etti. İsrail Başbakanı Benyamin Netenyahu, Filistin yönetimini Mart 2016’da ülkesindeki Birleşmiş Milletler temsilcisine şikayet etti. Şikayetin nedeni Delal için düzenlenen anma töreniydi.

DELAL’İN NAAŞI
Katledilen Delal el Mağribi ve diğer fedailerin cesetleri İdad mezarlığında toprağa verilmişlerdi. 2008’de İsrail ile Lübnan Hizbullah’ı arasında esir değişimi anlaşması yapıldı. Rıdvan operasyonu olarak anılan esir değişimi kapsamında iki yüzden fazla direnişçi şehidin cesetleri Lübnan Hizbullah’ına teslim edildi. Teslim edilen tabutlardan birinin üzerinde tanıdık birinin ismi vardı. Adı anıldığında Filistinliler için birçok hatıraların canlanmasına yol açan bir isimdi bu. Esir değişimi esnasında isim listesinde Delal el Mağribi’nin isminin okunması bu kadın kahramanı unutmayan Filistinlileri gözyaşlarına boğdu. 

Hazırlayanlar: Demir ÇALIŞKAN, Nasır NAZAL, Ali KARATAŞ / Evrensel Gazetesi

İlgili haberler
GÜNÜN PORTRESİ: Zabel Yesayan

Bazen insanın kendine belirlediği hayat akışından, kendi iradesinden bağımsız gelir olaylar bulur in...

GÜNÜN PORTRESİ: Cezayirli Cemile

Ölümü kahkahalarla karşılayan kadındı o ve özgürlük savaşını verdiği ülkenin yöneten erkinin ütopyas...

GÜNÜN PORTRESİ: Virginia Woolf

Yaşamı boyunca içinde bulunduğu çağ ve toplumun bir kadının özgürce kendini ifade etmesine izin verm...